12 -Sevgi-

16.5K 809 567
                                    

Playlist: Kolpa - Gurur Benim Neyime
Gülşen - Emrin olur
Yalın - Bir bahar akşamı

Dış bağlantı: Son sahne

Multimedya: Kağan

______________________________

Yaz sıcakları iyice bastırmıştı, Hazirana girmiştik. Bu sene çok sıcak olacaktı anlaşılan. Kağan'la aramız her geçen gün daha iyi oluyordu. Anlayışı, sevgisi bana olan ilgisi, beni tekrar ona bağlıyordu. Gündüzleri çalışıyor, akşam okula devam ediyordu ve son aylar olduğu için vizelerini vermeye çalışıyordu, bu kadar yoğun olması yüzünden haftada bir ya da iki kez ancak görüşebiliyorduk, onu oyalayıp derslerini aksatmasını istemiyordum. Yine de bu, ona hissettiklerimden hiç bir şey eksiltmiyordu. Bu sene sıkı çalışıp gündüz dönemine geçmek istiyordu.

Son bir ay benim dışımda herkes için yoğun geçmişti. Hakan abimin yine suya düşen teklifi yüzünden alt üst olan sinirleri, Enes'in vizelere olan savaşı ve atarları, Şeyda'nın teog için fazlasıyla deslere yoğunlaşmış olması, Sude'nin kamuya geçmek için sınava hazırlanması ve ablamın tekrar atanma çabaları yüzünden Kağan meselesini hâla açamamıştım.

Tüm bunlar, ablamın itirafını engellediği gibi, benimkini de söyleyecek fırsat bırakmıyordu. Ama Kağan'ı görünce, adını duyunca bile yüreğim ağzımda atıyordu. Gün güzeldi, gece güzeldi, ay güzeldi, yıldızlar güzeldi, onunlayken herşey, herkes güzeldi. Öylesine mutluydum ki yanındayken ayaklarım yere basmıyordu sanki, herkese gülücükler saçıyordum.

Bu halime en çok Seyhun gülüyordu 'aşık olduğunda her zamankinden daha aptal oluyorsun' diye dalga geçiyordu. Bazen anlamsız yere kızıyordu. Artık sevgili şakalarını bırakmıştı, hatta daha mesafeli davrandığını hissediyordum. Bu beni içten içe üzüyor olsa da ben de aynı şekilde davranıyordum. Yine eskisi gibi atışmalarımız oluyordu, her gün illa ki bir konu buluyorduk konuşmak için ama bu konuşmalar genelde eskisi gibi telefonda oluyordu. Çünkü Seyhun projeyi aldıkları için çok yoğun olacağını söylemişti ve son bir aydır onunla da yüz yüze pek görüşemiyorduk. Projenin ilk ayları tamamen ona ait gibiydi, inşaata başlayabilmek için çizimleri bitirmeye çalışıyordu. Aslında burda var ama yok gibiydi. Sabahları onu göremiyordum, arada akşamları grupça dışarı çıkıyorduk. Herşeye rağmen birlikte çok eğleniyorduk. Onunla aynı ortamda olmayı başta yadırgamıştım ancak zamanla normal arkadaşlık ilişkisi kurabilmiştik. Hayallerimiz ise eskiye oranla yok gibiydi, geceleri vedalaşmak ikimiz için de garip bir hâl alıyordu. Bir kaç gece farkında bile olmadan yine ona sarıldığımı yazmıştım ve o da beni her zamanki sıcaklığıyla kucaklamıştı. Onunla yazışmadığımızda bana aldığı ayıya sarılıp yatıyordum.

Kağan'la birbirlerinden hoşlanmıyorlardı ama Kağan'dan bizimkilere henüz bahsedemediğim için birlikte hiç takılmamıştık. Bu yüzden karşılaşmamışlardı, iyi ki de öyleydi. Seyhun benim aşık halimle dalga geçse de Kağan konusunda uyarmaktan geri kalmıyordu. Kağan, sürekli onunla görüşüp görüşmediğimi soruyordu. Seyhun hala Kağan'ı kabul edememişti, beni hak etmediğini söylüyordu. Kağan da Seyhun'un beni sevdiğini ve ondan uzak durmamı. Bense ikisine laf anlatmaktan yorulmuştum.

Kağan'la bozuştuğumuz bir diğer konu ise yakınlaşmalarımızdı. Her ne kadar anlayışlı davransa da arada patlıyor "Askerlik arkadaşı mıyız biz Nisa?" diyordu. "Sevdiğimi öpmek istiyorum. dokunmak, sana sarılıp yatmak istiyorum, çok daha fazlasını istiyorum"

Söylediklerini hatırladıkça kocaman bir gülümseme yayıldı yüzüme. Ben de istiyordum, sadece onun ve kendi duygularımdan emin olmak için izin vermemiştim. Ama artık bu sınırı kaldırma düşüncesindeydim. Hem gizli saklı bir ilişki de istemiyordum.

MAATTEESSÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin