40 -Teselli-

11.6K 769 1K
                                    

"Öpersem geçmez Nisa. Öpersem, ikimizi de kül eder"
__________

Gif: Seyhun

*

Playlist:

Madonna - La ista Bonita
Anastacia - Everything Burns
Karmeta - Nayino
Koray Avcı - Hoşgeldin
Ahmet Kaya - Hep sonradan
Groove Armada - Think Twice

__________

Beş gün geçmişti ve Seyhun'u neredeyse hiç görmüyordum. Sabahları uyandığımda gitmiş oluyordu, akşam sadece yemeğe geliyor, sonrasında ise gece yarısına kadar eve dönmüyordu. İki kere Nurlana ile oturmuştuk, iyi ki vardı. O ve Özgür olmasa yapa yalnızdım. Bazı geceler korkuyordum ve bir gece de onu beklerken uyuya kalmıştım. Gerçi uyumadığım diğer geceler durum farklı değildi, odaya giriyor ve kapısını kapatıp yatıyordu. İlaçlarım geldiğinden beri kabus da görmüyordum.

Vebalı gibi benden kaçtığını hissediyordum ve her geçen gün umudum biraz daha yok oluyordu. Neyse ki ablamın nişanına az kalmıştı, Konya'ya gitmeyi çok istiyordum, belki de buraya hiç dönmezdim. Kalbim sızladığında onu azarladım. Seni görmezden gelen bir adamın peşinden nasıl yüzsüzce koşuyorsun?

Onun evinde onsuz kaldığım sürede, beni terk ettiğinde yaşadıklarımı düşündüm. Kabus gibi geçen 36 gün, günü karanlık, gecesi çığlık. Seyhun'un tarif ettiği gibiydi onsuzluk; 'Tam anlamıyla esaret demekti aşk' Ölüp ölüp dirilmek...

Kapının açılma sesiyle yatakta doğrularak eve giren Seyhun'a baktım. Siyah bir eşofman altı ve beyaz kolsuz bir tişört vardı üstünde, saçları nemli ve dağınıktı.

"Bu saatte evde ne işin var?"

"Bugün pazar" Derken elindeki küçük valizi yere bırakarak ayakkabılarını çıkardı. Günlerin bilincinde olduğumu söyleyemem. Uzun zamandır belirli bir düzenim olmadığı için hafta sonu bir şey ifade etmiyordu. Belki de bundan sonra ederdi; Seyhun'un evde olacağı zamanları beklerdim, çok beklerdim. Dalgın düşüncelerle ona baktığımı fark ettiğinde "Spordan döndüm" diye açıkladı.

Hala yatağın içindeyken, odaya girerek kendisine kıyafet aldı. Tüm dolapları düzenliydi, çamaşır çekmecesini açtığında bakışlarımı çevirdim. Aklıma gelen şeyle, "Sana atlet aldım" diye açıkladım.

Bir an durdu, şaşırmış bakışları beni buldu. Ardından kayıtsızca önüne döndü. "Atlet giymiyorum"

Odadan çıkarak banyoya girdi. Dün gece heves edip şortlu takımımla yatmıştım, Seyhun'un görmesindne çekiniyor olsam da, onun umrunda değildi. Bir an kararsız kalsam da üstümü değiştirmeden mutfağa girdim.

Kahvaltıyı hazırlarken kendime komutlar veriyordum. Onu düşünme, ona bakma Nisa. Sen yokmuşsun gibi davranıyorsa, sen de ona aynısını yapmalısın. Kattle'a su koyduktan sonra, tavada tereyağını kızdırıp, çırptığım yumurtaları ekledim. Tereyağlı yumurta kokusu zihnime ziyafet çekerken, dolaptan kahvaltılıkları masaya taşıdım, sallama çay poşeti, bardaklar ve şeker. İşte her şey hazırdı. Kahvaltıya alışmakta zorluk çekiyordum, yemesi bile sorunken bir de hazırlamak.. ama hayatta kalmayı öğrenmeliydim.

Tavayı masaya koyarken banyodan çıktığını fark ettim. Taviz verme Nisa, konuşmadığı sürece onunla konuşma, göz kontağı kurma. Bardağıma sıcak su doldurdum, Seyhun'unkine koymakta tereddüt ettim. Çay sevmiyordu, genelde sabahları içtiği boş kahve fincanıyla karşılaşıyordum.
Odaya girdiği an kayıtsızca ona sırtımı dönerek kattle'ı tezgahtaki yerine bıraktım. Aferin kızım işte böyle. Arkamı döndüğümde sersemleyen irademle nefesimi tuttum. Tişörtü, omuzlarındaki havlu veya ıslak saçlarında bir sorun yoktu, ama bacakları.. yutkundum. Bir erkeğin bacaklarından mı etkileniyordum cidden? Kendine gel Nisa.

MAATTEESSÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin