48/1 -Bebek-

16.8K 856 880
                                    

"Hayat olduğu gibidir, olması gerektiği gibi değil"
___________

Playlist:

Mustafa ceceli - Karanfil
Twiligt - Soundtrack
Duman - Bekle dedi gitti
Volkan Konak - Aleni Aleni
The Fray - Never Say Never
Feridun Düzağaç - Alev alev

_________

Kirpiklerim bilinçsiz bir kıpırtı ile aralandığında, gözlerim önce beyaz asma tavanla buluştu. Başımı çevirdiğimde netleşen görüntüm hayran olduğum simaya döndü.

Seyhun yüzü bana dönük uyurken yine melekleri kıskandıracak kadar kusursuzdu. Elmacık kemiklerinin üzerine kapanan gür kirpikleri bir çocuğun masumiyetini çağrıştırıyordu. Onu bebeksi gösteren yuvarlak yüz hatları zayıfladığı için daha keskindi. Bir erkek için böyle düşünen başkası var mıydı bilmiyordum, onun beni izlerken ne düşündüğünü yahut izleyip izlemediğini de.. Ama gözlerimin önündeki görüntüsü daima bana huzur veriyordu.

Gözlerim uyku mahmurluğu ile kapanmaya can atarken, uzanarak komidindeki telefondan saate baktım. İki gündür erkene kurduğum alarmın sesine uyanmıştım.

Kolumu tekrar yorganın içine sokarak Seyhun'a sokuldum. Bir kolu başımın altında kalırken bilinçsizce beni sardı. Bedenime değen sıcaklığı ile minnetle titredim. Onunla uyumayı öylesine özlemiştim ki, iki gecedir nasıl sabahladığımı bilmiyordum. Zordu, varlığı beni çepeçevre sarmışken ona engel olmak, kendime engel olmak çok zordu, üstelik manasız.. Başımı göğsüne yerleştirdim ve hasretle alıştığım huzurlu kokusunu içime çektim. Kokusu hava gibi serin, ateş gibi sıcak, su gibi sakin, ev gibi güvenliydi.

Tüm kalbimle onu sarmak istiyordum. Dün geceki korkuma rağmen kendime engel olamayarak bacağımı bacaklarının arasına soktum ve bedenimi bedeniyle bütünleştirdim. Göğsüm heyecanla inip kalkıyordu. Bunca zaman birlikte yatmıştık ve şüphesiz ilk kez sertleşmemişti. Ama ben bunu nasıl fark edememiştim? Bedenini çektiği zamanları anımsadım. Beni ürkütmemek için miydi? Öylesine düşünceliydi ki bedenim titrerken mutluluktan ağlamak üzereydim.

Dünkü dokunuşları... Öpüşleri... Seni seviyorum deyişi... Kalbim teklerken dün evimiz hakkında söylediklerini bir kez daha zihnimde yaşadım. 'Burada birlikte kurduğumuz hayaller var'

Bana dair düşündükleri, hatırladıkları öylesine eşsizdi ki, mantığımı ne kadar zorlarsam zorlayayım benim tek ihtiyacım Seyhun'du. Daha fazlası değil...

'Benden neden kaçıyorsun?' dediğinde cevap verememiştim. 'Hevesin geçti mi?' diye sorduğunda boğazıma düğümlenen o suçluluk hissini yenememiştim. Heves olsa kalbim böyle atar mıydı? Her bakışı, her dokunuşu beni tutuşturabilir miydi? Karşısında öyle afallıyordum ki, ne yapacağımı şaşıyordum. Onun söylediği yaptığı şeylere ancak bir kaç defa düşündükten sonra anlam ve karşılık verebiliyordum. Bu da, Seyhun'dan kaçma sebebimi açıklıyordu; yetersizlik hissi.

Onun söylediği, düşündüğü, bende gördüğü o eşsiz şeyler o kadar fazlaydı ki, nasıl karşılık vereceğimi bilemiyordum... İlk zamanlar mesajlaşırken bile böyleydi. Benden hoşlandığını söylediğinde tepki verememiştim... Bundan ne anladığımı sorduğunda 'bende hoşlandığın şeyler var' diye geçiştirmiştim. Korkmuştum, hala korkuyordum. Deli cesaretiyle onun için tüm çırpınışlarıma rağmen, ben onun ateşinden ondan çok daha fazla korkuyordum.

MAATTEESSÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin