⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 1/2

91.4K 3.9K 596
                                    

-1/2-

❝Valentino❞

Kolay kolay kimseye dönüp bakan ya da kafama takan biri olmadım hiç. Bilirsiniz işte, hikâye aynıdır. Benim gibi adamların etrafında istemediği kadar çeşit vardır vesaire... Ama o kız daha gördüğüm ilk andan beri dikkatimi çekmişti. Hayır, bar gecesinden bahsetmiyordum. Onu ilk kez barda görmemiştim.

O kızı daha önce rüyamda görmüştüm.
Çoğunuza deli saçması gibi gelebilirdi ama barda şarkı söylerken onu dikkatle seyretmemin ve yaklaşıp beni dudaklarımdan öpüp gittiğinde yüzünü görünce şaşırmamın, takip ettirmemin tek sebebi buydu. Onu rüyalarımda görmüş olmam.

Defalarca rüyanızda gördüğünüz kişiyi karşınızda bulsaydınız tepkiniz ne olurdu?

Bilimsel bir gerçek şöyle der; eğer birini rüyanızda görüyorsanız, o kişiyi mutlaka gerçek hayatta da bir yerlerde görmüşsünüzdür ama hatırlamıyorsunuzdur. Belki birçok kez aynı sokaktan geçtik ama birbirimizi hiç fark etmedik. Ama o bir gece barın birine girdi ve sahneye dalıp şarkı söylemeye başladı. Sahneden inip beni dudaklarımdan öptü. Bu kaderin çağrısı değildir de nedir?

Aramızda spiritüel bir bağ olduğu açıktı. Ya da ben kafayı sıyırmıştım. İkisi de imkân dâhilindeydi. Bu öyle iki üç günlük bir şey değildi. Uzun süredir varlığı ve hayali benimleydi. Ama onu tanımak için kısa bir zamanım vardı ve onu en iyi şekilde kullanmam gerekiyordu. Hayalimde yaşattığım gibi biri miydi yoksa tamamıyla farklı mıydı? Bu yüzden o teklifi yaptım karşımdaki kadına. "Benimle bir gece birlikte olmanı istiyorum."

Teklife gelmeden önce onunla barda karşılaştığımız geceye gelmek istiyorum. Her zamanki gibi kuzenim Luigi ile biraz eğlenmeye çıkmıştık. Locada otururken arkası dönük bir biçimde içkisini yudumlayan kadın pek de ilgimi çekmemişti. Anlık bakıp geçtiğim biriydi. Yüzünü görmemiştim. Ta ki aniden sahneye çıkıp çılgınlar gibi dans ederken şarkı söyleyene kadar. Işıkların altında uzaktan yüzünü net seçemesem de ona benziyordu. Tam bir içki alıp ön sıralara geçecekken telefonumun çalışıyla dışarı çıkıp konuşmak zorunda kaldım. Ancak telefonun diğer ucunda işin diğer kanadından bana haber veren adamımı dinlerken dikkatim oldukça dağınıktı. Ona gerekli direktifleri verirken bile kafamı toparlamakta güçlük çekiyordum, içerideki kızdaydı aklım. Ben geri dönene kadar gitme ihtimali çok tuhaf hisler bırakıyordu zihnimde. Telaş gibi. Ki ben buna alışık değildim. Görüşmem bittiğinde ve tekrar içeri döndüğümde gözlerim o kadını arıyordu. Şansıma hâlâ oradaydı. İşte, orada. Sahnede. Kadife gibi bir sesi vardı. Çoğu kez onun hakkında tahminlerde bulunmuştum. Bir sürü şey geçmişti aklımdan. Hayalimdeki güzelliğine bakılırsa model bile olabilirdi. Ama rüyalarımda tanımadığım birinin sesini duymak pek mümkün olmadığı için sesinin su gibi berrak olabileceğini hiç düşünmemiştim. Barlarda şarkı mı söylüyordu? Henüz o olduğuna bile emin değilken onun hakkında varsayımlarda bulunmaktan alamıyordum kendimi. Biraz yaklaştım ve ön sıralardan onu seyretmeye başladım. Ona bir isim bile vermiştim. Andrea. Elbette adı bu değildi, biliyordum. En azından burada karşılaştığımıza göre bir Türk kızıydı. Onunla burada, böyle bir yerde karşılaşacağımı hiç ummazdım. Uzun zamandır gittiğim her yerde onunla karşılaşma veya onu görme ümidiyle gözümü dört açıyordum. Nerede olduğunu bilmediğiniz, yaşadığına bile emin olmadığınız birini her sokakta aramak... Oldukça ürkütücü ve sapıkça geliyordu, değil mi?

Barın en ön sıralarında onu dinlerken omzumda hissettiğim el ile aniden bakışlarım arkamdaki Luigi'ye döndü.

O ise sahnedeki kadını işaret ederek "Epey güzel, ha?" diyerek tepkimi ölçmeye çalışıyordu.

Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღBİTTİღWhere stories live. Discover now