⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/2

13.4K 897 46
                                    

-32/2-

❝Valentino❞

Lâl, benden asla yapamayacağım bir şey istiyordu. Normal şartlarda belki de bu dünya üzerinde yapamayacağım tek şeyi. Vural'ı sağ bırakmamı.

Kaç gece rüyalarımda öldürdüm onu, kaç kere hangi işkencelerle acıyla kıvranmasını zevkle seyrettim. Yolumuza çıkmasaydı onu yok sayabilirdim belki. Lâl'in "en iyi intikam unutmaktır, hayatına devam etmektir" sözünü dinleyebilirdim kim bilir. Ama o piç kurusu yoluma çıkmayı tercih etti. Benden çok değerli bir şeyi almaya çalıştı; sevdiğim kadını. Ölmek ne kelime, işkencelerle gebermeyi hak edecek kadar ileri gitti.

Luigi, Pietro ve beni tanıyan diğer insanlar çok iyi bilir ki normal şartlar altında hiç tolerans sahibi biri değilimdir. Kimseye ikinci bir şans vermem. Kimseye acımam. Her hatanın bedelini ödetirim. Özellikle Vural gibi birini normal şartlar altında asla sağ bırakmam. Ancak Lâl'in bir türlü söylemediği bir sebepten dolayı onun hayatta kalması için bana yalvardığını görünce öfkeme hâkim olmakta çok zorlandım. Vural gibi biri için karşıma geçip onu hayatta bırakmam için yalvarıyordu. Asla sakin kalabileceğim bir durum değildi bu. Lâl'e yaptıklarını bile bile bunu nasıl yapabilirdim? Benden bunu nasıl isteyebilirdi?

Anladığım kadarıyla o lânet pislikte Lâl'i çok zor duruma sokabilecek bir şey vardı. Ne olduğunu bilmiyordum ama deli gibi merak ediyordum. Bana anlatsa kesinlikle çözüm bulurdum. Elindeki her neyse onu bir şekilde bulup imha eder, sonra da o pisliği yok ederdim. Ama Lâl suskunluğunu korumaya devam ediyordu. O sustukça içimdeki merak daha da büyüyordu. Üzerini örtüp dinlenmesi için odadan çıkarken elimi tuttu. "Ona... Bir şey yapmayacaksın değil mi?"

Hâlâ onun iyi olup olmadığıyla zoraki de olsa ilgilenmesi beni sinirlendirmek için yeterliydi. "Ne gibi bir şey?" Şuan onu parçalara ayırıp köpeklere yedirmek isterken bana bu soruyu sorması çok sinir bozucuydu. Aralarında geçenleri ve o adamda Lâl'e ait olan şeyin ne olduğunu bilmemek elimi kolumu bağlıyordu.

"Onu öldürmeyeceksin... Değil mi?"

"Şuan için öldürmeyi düşünmüyorum. Ama yaşatmayı düşündüğüm de pek söylenemez. Onu ölmekten beter edeceğimden emin olabilirsin."

"Ne demek bu?"

"Bana her şeyi anlattıktan sonra ne demek istediğimi konuşuruz. Şimdi dinlen." Usulca odadan çıkarken onun sessizlik ve dinginlik içinde dinlenmesini umdum. Yapmam gereken birkaç görüşme vardı. Merdivenlerden aşağıya inerken içimde her an açığa çıkmayı bekleyen gizli öfke beni düşüncelere sürüklemişti. Lâl sadece bir hayalken, karşıma çıkmadan önce sadece adı Andrea olan bir hayalken her şey daha kolaydı. Kötüydüm, acımasızdım, daha özgürdüm. Sadece onu bulmanın hayaliyle yaşıyordum. İstediğim herhangi birini kafama estiği gibi cezalandırabiliyordum. Bu hâlâ büyük ölçüde geçerliydi, bir kişi hariç. Kontrol hâlâ bendeydi ancak istediğim hâlde Vural'ı gebertememek canımı çok sıkıyordu. Lâl karşıma çıktığından beri eskisi kadar özgür değildim. Hiçbir zayıf noktası olmayan ben bir anda hayatımın merkezindeki bu kadının Achille noktam olmasını çaresizce seyretmiştim. Elimde değildi, onu seviyordum. Eskiden beni hiç kimse korkutamazdı ya da hiçbir zayıf noktam yoktu. Tehdit unsuru hiçbir şeyim yoktu. Cam gibi şeffaftım, kaya gibi serttim. Şimdiyse en hassas noktamdı Lâl.

Kapıdan çıktığımda araba hazırdı, bazı iş ortaklarıyla görüşmemi tamamladıktan sonra şoföre o pisliği tuttuğumuz yere gideceğimizi söyledim. Onunla yüzleşmek istiyordum. Lâl aralarındaki bu gizemli anlaşmayla ilgili bana hiçbir şey söylemiyordu ama belki o pislik bana söyleyebilirdi. O orospu çocuğunun Lâl'i tam olarak ne ile tehdit ettiğini bilmek istiyordum.

Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღBİTTİღWhere stories live. Discover now