⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 32/3

16K 879 81
                                    

-32/3-

❝Lâl❞

Mutlaka duymuşsunuzdur sizi öldürmeyen darbe güçlendirir sözünü. Benim hayatım da öldürmeyen ancak ağır yaralayan darbelerden ibaretti. Ölmüyordum ama güçlendiğimden de pek emin değildim. Gittikçe korkusuzlaşıyordum, kaybedecek bir şeyim olmadığını anlıyordum o evdeyken ama güçleniyor muydum? Bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Sözde ailemin evi tam anlamıyla bir korku imparatorluğuyla çevriliydi. Onların sözünü dinlediğiniz takdirde tehlike yoktu. Dinlemediğiniz zaman ise size her şeyinizle saldırabilirlerdi. Kimsesizliğinizle, özgüvensizliğinizle, her şeyinizle vurmaktan çekinmezlerdi. Belki de sizi kaybedecek bir şeyleriniz olduğuna inandırarak yaparlardı bunu. Her türlü yolu denemekten çekinmezlerdi. Böyle bir ortamda yetişmiş biri olarak güçlenmiş miydim yoksa hırpalanmaktan unufak mı olmuştum bilemiyordum ama bildiğim tek bir şey vardı, karşımdaki adamın hayatımda dürüstlüğü en çok hak eden insan olduğuydu. Beni hiçbir zaman kandırmamıştı. Kendi dünyasına alırken bile. Ben buyum, demişti. Karanlık dünyasının tek bir zerresini bile saklama gereksinimi duymamıştı. Ben de ona karşı dürüst olmalıydım. En azından işe söyleyebileceklerimden başlamalıydım.

Ona her şeyi anlattım. Yıllar önce nasıl bağımlı hâle geldiğimi, bunda Vural'ın ve Batur'u etkisini, Supernova'yı, kurtuluşumu. Her şeyi. "Beni kaçırdığında bir şey içirdi ama ne olduğundan emin değildim. Ne kadar süre içinde etkili olduğundan da aynı şekilde. Ama içtiğim andan sonra bir şeylerin ters gittiğini anlayınca bir daha ne pahasına olursa olsun içmedim. Beni deney faresi gibi kullanmasına izin vermedim."

Öfkesine hâkim olmaya çalışan adam dişlerini gıcırdattıktan sonra "Nasıl bir şeydi?" diye sordu çözümlemeye çalışarak.

"Kapsül şeklindeydi sanırım, en azından ben öyle hatırlıyorum." Düşünceli bir ifadeyle devam ettim. "O şey kafamı karıştırıyor, aklımı bulandırıyor, beni aptala çeviriyor."

"Peki, bu şey uyarıcı bir maddeyse doktor nasıl bulamadı? Daha önce piyasaya sürülmüş herhangi bir ilaçla benzerlik göstermediğini söyledi."

"Vural bir kimyager. Ve ne yazık ki mükemmel yeteneklerini kötüye kullanan bir kimyager. Farklı bileşenlerden kendi formülünü oluşturduğu ve henüz piyasaya sürmediği, el altından pazarlanmasını sağladığı için henüz bilinmiyor." Kendimi iyi hissediyordum. Artık kafam netti. Sakindim, bir dinginlik gelmişti. Rahatça konuşabiliyordum eskiye nazaran. "İçtiğim şeyin öncekiyle, Supernova'yla benzerlik göstermediğine eminim. Bu farklı bir şeydi." Uzun süren sessizliğin ardından "Doktor maddeyle ilgili ne dedi?" diye sordum. İçimi bir korku kaplamıştı. "Tekrar... Bağımlı olmam değil mi?"

Bana yaklaşıp başımdan öpen adam bebek pışpışlar gibi sırtımı okşayarak teselli verdi. "Merak etme, öyle bir şey yok." Ne olursa olsun bana inanması içimi rahatlatmıştı. Bu zamana kadar başıma gelen ne varsa anlattığımda hep ya deli ya aptal yerine konmuştum. Vural'ın bana tecavüz ettiğini söylediğimde annemin tepkisi beni çok daha fazla yaralamıştı. Ailem dediğim insanlar bile bana inanmazken -ya da inanmamak daha çok işlerine geliyordu bilemiyordum- onlar kadar vakit geçirmediğim Valentino tek bir kelimemi sorgulamaksızın doğru kabul ediyordu. Bana sonsuz güveniyor, inanıyordu.

Onun güvenli kollarında tüm tehlikelerden korunmuş hissederken Valentino aniden ayağa kalkıp toparlandı ve komodinin üzerindeki silahını beline sıkıştırıp giymek üzere askıdaki ceketine uzandı. O an aklından neler geçtiğini anlıyordum sanırım. Hızla yataktan kalkıp adamın önüne geçtim. "Nereye gidiyorsun?" Herhangi bir yanıt vermeyen adamla göz teması kurmak için ısrarcı oldum. "Valentino?"

Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღBİTTİღWhere stories live. Discover now