94. Kefaret

2.9K 419 305
                                    


Disturbed - The Sound Of Silence

Mantık hatası ya da konuşma bütünlüğünde hata  varsa kusura bakmayın. 


Bilge, Bekir'e baktığında son derece zayıfladığını fark etti. Bekir, Bilge'ye baktığındaysa ağlamaktan kızarmış gözlerini ve burnunu fark etti. Asansörün kapısı kapanacakken Bekir, dışarı çıktı.

"Ben, Hüseyin abiyi merak etmiştim. Ondan geldim."

"Evlenmişsin."

"Evet, evlendim."

"Mutlu musun peki?"

Mutluyum demek ağır geldi Bilge'ye. Sırf nispet yapar gibi olmamak için sustu.

"Seni görmeye gelmiştim. Sen, beni görmedim. Ben, senin ne kadar mutlu olduğunu gördüm. Senin için çok sevindim."

Bilge, ne söyleyeceğini bilemediği için önüne baktı. Bekir ise Bilge'nin susacağını anlayınca tekrar konuşmaya başladı.

"Vaktin varsa biraz konuşabilir miyiz? Konu abim ve abim hakkında senden başka yardım isteyebileceğim kimse yok."

Hüseyin'in adını duyan Bilge "Tamam konuşalım," dedi.

"Senin için sorun olmazsa çatıya çıkalım. Evde abim var ve aşağıda da senin koruman var."

Bilge, biraz tedirgin olsa de konu Hüseyin olunca merdivenleri çıkan Bekir'i takip etti.

"Seni, kızınla görünce günlerce kendime gelemedim. Oğlumuzun da o bebek gibi olabileceğini düşününce dayanamadım. Abim de sorunun ne olduğunu anlamak için peşimden ayrılmadı. Sonunda dayanamayıp her şeyi anlattım. Sonrası abim için felaket oldu."

"Kendini suçlu hissediyor."

"Yirmi iki yaşımda iken yaptığım aşırılıklara dayanamayıp gitti. Ona baktığımda içimde bir öfke beliriyordu. Bu yüzden de abime hiç rahat vermedim. Aslında ona çok ihtiyacım vardı, ama içimdeki öfke yüzünden bana yaklaşmasına hiç izin vermedim. Şimdi bile zaman zaman içimde yükselen nefreti ve öfkeyi bastırmakta zorlanıyorum. En çok da kendimden nefret ediyorum. Acizliğimden nefret ediyorum."

Bekir, ağlamamak için kendini sıkarken kendini toparlayabilmek için Bilge'ye sırtını döndü.

"Acizlik hissini benden iyi kim bilebilir ki. O depoda oğlumu hayatta tutabilmek için çırpınmama rağmen bunu başaramadım."

Bilge, bebeğini gelen darbelerden korumak için ne kadar çabaladığını hatırlayınca yutkunmakta güçlük çekti. Helin'i götüren adamın da Helin'e bu dünyada yaşarken cehennemi yaşatmasını diledi. Bilge, kendi düşüncelerinde kaybolmuşken duyduğu hıçkırıkla tekrar ana döndü. Bekir'in sarsılarak ağladığını görünce hiç sesini çıkartmadan beklemeye başladı.

"Ben, o depoda önce çocukluğumu sonra da çocuğumu kaybettim."

Bilge, öğrendiği yeni bilgiyi hazmetmekte zorlandı. Bekir ile birlikte ağlamaya başladı. Yarım saat kadar aralıksız kayıplarına ağladılar.

"Buradan gitmeye karar verdim. Abime destek olur musun? Beni bırakmamak için kendi hayatından vazgeçecek. Bunu istemiyorum. Hayatımda bir kez olsun iyi bir şey yapmak istiyorum. Ben, burada kalmaya devam edersem abim asla sevdiği kadınla birlikte olamayacak."

Gözlerini silen Bilge, sinirle konuştu.

"Sen gidince her şey çözülecek mi sanıyorsun? Hüseyin abim, sen gittikten sonra mutlu mu olacak sanıyorsun?"

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now