Bazı Hatalar Affedilmez! (Tamamlandı)

45. Bas Gaza Aşkım Bas Gaza

"Ben sana ne desem tersini yapacaksın her zaman değil mi?"

"Hasan olay bildiğin gibi değil."

"Sen hiç konuşma kadın hiç konuşma. Yıllardır sen konuşuyorsun hepimiz dinliyoruz. Senin bir bok bildiğin yok. Lan aklım almıyor hamile bir kadına hele de torununa hamile bir kadına yapılan bu fenalığı engellemek için ne yaptın sen? Hiçbir şey yapmadın kenara çekilip izledin değil mi? Âlemin namuslu sizsiniz sadece. Lan kadın o kızın kimle konuştuğundan benim zaten haberim vardı."

"Karım elin adamlarıyla konuşuyor ve sen buna göz mü yumdun baba? Ben düşmanımı yanlış yerde aramışım bunca zaman."

Karısı ve oğlunun hala pişkin bir şekilde kendilerini savunması Hasan Ağayı çıldırtmıştı. Eline geçen eşyaları rastgele fırlatıp, küfürler etti.

"Ben sana dedim ki Bekir Efendi az beni dinle. Ulan o kız Mehmet Ali Güven'in yardımcısı olan kadınla konuşuyordu bunca zamandır. Bir kere bile Mehmet Ağayla konuşamadı."

"Sen nereden biliyorsun Hasan?"

Hasan Ağa sinirle karısının dediklerini tekrar etti.

"Sen nereden biliyorsun Hasan? Nereden mi biliyorum? Aklımı sizin gibi saçma işlerle yoracağıma geleceği düşünüp plan yapıyorum. Mehmet Ali Güven torunuyla buraya geldikten sonra Neşe'yi almak için avukatıyla görüştü, ancak sonra başlarına öyle bir bela geldi ki adamın kendini görecek hali kalmadı. Yine de ben her ihtimali düşündüm. Evdeki çalışanları bağladım bir gün Neşe'nin babasının arkadaşlarından yardım isteyeceğini düşünerek önlem aldım. Böyle kaç kişiyi izletiyorum biliyor musun? Kemal'in seveni çoktu ve birileri Neşe'yi bizden almasın diye kimlerle uğraştım bunca zaman. O kadın Neşe evi aradığı zaman zaten bana haber veriyordu."

Bekir elleri kafasında oturduğu koltukta duyduklarını anlamaya çalışıyordu.

"Neşe bunca zaman benden kaçmaya mı çalışıyordu?"

"Yaptığın onca şeyden sonra kaçmaya çalışması normal değil mi? Ben sana her zaman önce dinle bir anla olayı sonra hareket et demiyor muyum? Kaç zamandır sen kimseyle kavga etmediğin için her şey yoluna girdi sandım. Senin o yılan karının seni kukla gibi oynatacağı hiç aklıma gelmedi. Ya sen Meryem o kadar akıllı geçinirsin sana Neşe'nin elin adamlarıyla oynaştığını söylediğinde sen demedin mi benim kızım yapmaz öyle şeyler diye, demedin tabii."

"Şimdi ne olacak?"

"Bunu şimdi sorman komik değil mi oğlum. Çocuğunun öleceğini bile bile karını vurdun. Bana da senin pisliklerini örtmek kaldı yine. Sen nasıl bir evlatsın? Nasıl bir imtihansın? Yoldan geçenlerin açtığı ateş sonucu yaralandı dedik. Bir yerde benim gücümün yetmeyecek işte o zaman ne yapacaksın Bekir?"

"Neşe'yi görmem lazım benim."

"Otur oturduğun yerde. Sen önce yukarıda seni bekleyen karınla olan sorunlarını çöz. Bundan sonra ana oğul Neşe ile ilgili işlere karışmayacaksınız."

"Ama Hasan nası..."

"Kes Meryem Allah yarattı demem vururum kadın. Bundan sonra yaptıklarına dikkat et bu sondu artık tek bir hata daha yap bak ne oluyor. Boşarım seni kadın. O çok sevgili abinin yanına gidersin. Torunumu sizin için feda etmem."

Odadan çıkmak üzere iken geri dönen Hasan Ağa "Sakın hastaneye gitmek gibi bir aptallık yapmayın. Ulan nasıl insanlarsınız siz. Karının babası kızının anasıyla konuştuklarını öğrenince bir masumu kurtarmak için eline silah almış kapıma dayanmış. Çocuğunu ve o kızı korumak senin görevindi Bekir ama bunu senin yerine elin yedi kat yabancı adamı yapıyor" dedi.