10. Derin Düşünceler

5.8K 555 119
                                    

Oğlunun içine girdiği bunalımdan çıkması için ne yapması gerektiğini çözemiyordu Hasan Ağa. İstanbul'dan döndüğünden beri içine kapanan Bekir'in yüzünü Berfe bile güldüremiyordu artık. Bu duruma içerleyen Berfe annesinin şu işin adı belli olsun baskısı ile arada kalmıştı. Bu yüzden konağa Bekir'i görmeye geldi. Meryem Hanımın izniyle Bekir'in odasına çıkıp laf olmasın diye oda kapısını açık bırakan Berfe bir müddet Bekir'i izledi. Sonra cesaretini kaybetmeden söylemesi gerekenleri tek tek söylemeye başladı.

"Senin geleceğin bendim değil mi Bekir? O zaman neden geçmişe takılıp kaldın. Tamam, olanlara bende üzüldüm ancak ölmüş biri için beni kırıp incittiğinin farkında değil misin? Artık kendine gel lütfen. Ailen senin yüzünden perişan halde farkında mısın tam iki hafta oldu."

Kızın bencilliğine kızan Bekir iki haftanın sonunda içindeki zehri boşaltmaya karar verdi, ancak bunu sesli değil de kendi içinde yaptı.

 Berfe ise konuşmasına cevap alamazken gittikçe kırıldı. Demek ki değeri bu kadardı Bekir için.

Oysa Bekir'in kafasından geçenler bambaşkaydı. Onun narin, düşünceli sevgilisine ne olmuştu? Bu kız halden anlamaz mıydı? İki hafta dayanamamıştı değil mi? Ya Bilge ne kadar acı çekmişti Bekir yüzünden? Üstelik Bilge'ye yaptığı bazı kötülükleri kimseye anlatmamıştı.  Birden aklına gelen düşünceyle babasının yanına koşturdu. Kapıda oğlunun Berfe ile konuşmasını dinleyen Meryem Hanım ve ne olduğunu anlayamayan zavallı kız şaşkın şaşkın birbirlerine baktılar.

Merdivenlerden inen Bekir babasının odasına fırtına gibi girdi.

"Konuşmamız lazım baba."

Sonunda oğlunun iletişime geçmesine sevinen Hasan Ağa mutlulukla "Söyle oğlum babası kurban. Canımın parçası aslan oğlum baban her konuda arkanda yeter ki kendini bizden mahrum etme" diyerek gülümsedi oğluna.

"Bilge ile ilgili her şeyi bilmek istiyorum. Neler yaşadığını. Ne zaman hastalandığını ben onunla ilgili her şeyi bilmek istiyorum. Hatice nine nerede? Bana onlarla ilgili her şeyi öğren baba. Yoksa böyle yaşamak bana haram."

"Tamam, ben gereken kişilerle konuşurum. Buradan ayrıldıktan sonra Bilge neler yaşamış hepsini öğreniriz. Kafanı yorma sen."

Bekir'in yeni hedefi Bilge'ye dair her şey olmuştu, ancak bu arada Berfe'yi ne kadar kırdığının farkında bile değildi. Dakikalar sonra aklına odasında bıraktığı kız geldi. Odasına doğru yürürken de annesi Berfe'nin ağlayarak gittiğini söyledi Bekir'e.

Berfe'nin bilmediği konu, Bekir'in kafasına bir şeyi takınca isteği dışında kalan her olaya, insana kapalı olduğuydu. Tıpkı vaktiyle Berfe'yi kafaya takıp bir sene onun peşinde koşturması gibi. Şimdi ise Bekir'in yeni konusu Berfe değil Bilge'ydi,  ancak Bilge'nin peşinde koşmasının sebebi aşk değil pişmanlıktı, vicdan azabıydı. En azından Bekir öyle düşünüyordu.

Güvendiği adamlarıyla konuşan Hasan Ağa bu iş için en uygun insanı buldu. Polislikten ayrılıp  özel dedektif olarak çalışmaya başlayan Ahmet Gürbüz, Bilge konusunda gerekli bilgileri aldıktan sonra araştırmasını derinleştirdi.Gelen bilgiler iç açıcı olmaktan uzaktı. Gerçekten de Bilge hastalanmış ve hastanede tedavi görmüştü. O dönemde hastanede çalışan olayın tanığı insanların anlattıkları her şey Avukat Kemal'in anlattıkları ile bire bir uyuşuyordu.

Yine de Dedektif Ahmet'in aklını kurcalayıp onu derin düşüncelere sevk eden bir konu vardı. Her zaman güvendiği içgüdülerinin onu yanıltmayacağını bilerek tamamen bu konuya odaklandı. Bilge'yi tedavi eden psikiyatrlardan biriyle hasta çocuklardan biri de aynı dönemde sırra kadem basmıştı.

Düşüncelerini Hasan Ağa ile paylaşan dedektif, Bilge'nin hayatta olma ihtimalinden bahsedince konakta bayram havası esti. Bekir sonunda tekrar canlanmıştı. Bilge'yle karşılaşacakları anı kafasında canlandırdı defalarca.

En sonunda beklenen haber daha doğrusu fotoğraf geldi. Bilge'ye çok benzeyen bir kız  fotoğrafının çekildiğinden habersiz mutluluk içerisinde yanındaki kadına gülümsüyordu.

Bekir fotoğrafa dakikalarca baktı. Bu kız hayatında gördüğü en güzel çocuktu bir zamanlar. Şimdi ise hayatında gördüğü en güzel genç kız olabilirdi. Çevresinde gerçek sarışın sayısı çok azdı. Hele de Bilge gibisi. Bu durumu Berfe ile paylaşmak için hemen telefonuna sarıldı.

Neredeyse bir buçuk ayın sonunda kendisi ile canlı konuşan Bekir'in sesini duyan kız mutlulukla cevap verdi. Buluşmak üzere saat belirlediler.

Berfe artık düğün tarihini konuşacaklarını sanırken Bekir durmadan Bilge'den bahsetmeye başlayınca gözleri doldu. Kızın ne kadar duygusal olduğunu hatırlayan Bekir "Ben de senin gibi çok duygulandım Berfe'm. Hele bak şu fotoğrafa ne kadar büyümüş, ne kadar da güzelleşmiş."

Berfe hayatında ilk kez Bekir'in duygularına dair şüpheye kapıldı. Kız gerçekten çok güzeldi. Bekir'e bakarak kendi içinde derin düşüncelere daldı. Gidişat iyi değildi. Belki başka yerlerde on altı yaş küçük sayılırdı, ancak kendi annesinin de on altı yaşında evlendiğini hatırlayınca korktu.

Bekir ise kendi derin düşüncelerinde boğulmuştu. Sonunda Bilge'yi bulmuştu. Hemen bugün yola çıkmaya karar verdi. Bilge ile buluşmasına kimse engel olamazdı artık...

Bu arada Avukat Kemal'de kendi derin düşüncelerine dalmıştı. Hasan Ağanın yaptırdığı araştırma kulağına gelmişti. Ve asıl olayların şimdi başlayacağını tahmin etti. Bu olaydan en az hasarla nasıl kurtulacaklarının hesabını yapmaya başladı hemen. Her yere eli uzanan sadece Hasan Ağa değildi sonuçta.

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now