Bazı Hatalar Affedilmez! (Tamamlandı)

55. Yeni Hayat

"Meryem Hanım kızım zorla kendini yamamadı oğluna. Benim kızım oğlunu o kadar çok sevdi ki hiçbir kadının gösteremeyeceği yürekliliği gösterdi. Sevdasına sahip çıktı. Karşılığı bu mu olacaktı? Ölmekten beter etmiş oğlun kızımı."

"Evli bir adama yamandı senin kızın Berfin. Sevdasına sahip çıkmışmış. Laflara bak o senin yılan kızın yüzünden az daha torunum ölecekti. Kızım onun yüzünden defalarca dayak yedi. Şimdi geçmiş bana kızının sevdasından bahsetme."

Ellerini beline koyan Berfin Hanım "Neşe'nin taşıdığı çocuk torunun oluyor da benim kızımın taşıdığı çocuk torun olmuyor mu Meryem Hanım?" dediğinde deminden beri sessizce oturan Emine Hanımın hayret nidası odayı kapladı.

"Bu mümkün değil. Senin kızın..."

"Doktordan daha mı iyi bileceksin Emine Hanım? Yaralarına baktırmak için hastaneye gittiğimizde ortaya çıktı hamile olduğu."

Elleri ile kafasına vuran Berfin Hanım bir taraftan da ağıt yakmaya başladı.

" Vah! Benim kadersiz kuzum. Vah! Benim Berfe'm. Babasının kıyamadığı kızına kocası kıymış. Vah! Benim bahtı kara yavrum. Kızımı sevmeyenler bebeğini de istemez olmuş. Vah! Yavrum senin çocuğun torun sayılmaz olmuş."

Emine Hanım ve gelini ise kucaklarına bırakılan haber ile sessizliğe bürünmüşlerdi. Odada sessizliği bozan şey ise dakikalarca Berfin Hanımın kızı ve torunu için yaktığı ağıt olmuştu.

"Yeter Berfin yeter bir sus Allah aşkına. Ben torunlarım arasında ayırım yapmam. Torunsa benim torunum sonuçta. O yüzden her şey olması gerektiği gibi olacak."

Emine Hanım ise duyduğu haberin doğruluğuna asla inanmamıştı.

"Eğer bu hamilelik haberi yalansa kendine ve kızına kaçacak delik ara Berfin. Bu memlekette barındırmam sizi. Cümle âleme rezil ederim sizi haberin olsun."

Emine Hanımın sert çıkışı karşısında afallayan Berfin Hanım ise dik duruşundan vazgeçmedi.

" İstediğin doktora götür kızımı. Böyle bir konuda yalan söylesek ne olacak üç beş aya kalmaz hamile olmadığı ortaya çıkar zaten. Aklımızı peynir ekmekle yemedik çok şükür."

Ortamı yumuşatmak isteyen Meryem Hanım "Bebek kaç aylık" diye sordu.

"Bebek değil torunun Meryem Hanım torunun önce şunu bir doğru söyle. Doktor üç haftalık dedi."

Emine Hanım ise konuşulanları daha fazla dinlemeyerek oğlunun çalışma odasına doğru yürüdü. Kafası iyice karışmıştı yaşlı kadının.

"Kaç zaman oldu hala o doktoru bulamadın değil mi? Bir işi de doğru yapsan ne olur sanki?"

Kapıyı bile çalmadan odasına dalan annesinin söylediklerinden bir şey anlamayan Hasan Ağa boş boş Emine Hanıma baktı.

"Gözün aydın! Hasan Ağa dede oluyormuşsun yine iki gelininde hamile. Oğlunun boş durduğu yok maşallah."

"Sen ne dersin ana hani bu kız..."

"Sen o doktoru bulamadın Hasan artık ne desem boş. Annesi istediğiniz doktora gidelim dedi. Bu da kafamı karıştırdı. Kızı hamile olmasa nasıl bu kadar istediğiniz doktora götürün diyebilir?"

"O zaman senin yanlış anlama ihtimalin yok mu? Belki unuttun ana olamaz mı?"

"Allah razı olsun oğlum bir bunak olmadığım kalmıştı. Sayende bunakta oldum. Artık olan oldu o yüzden o kızı sakın bu eve getirme Hasan."