92. Kalbinin Kapısı

3.3K 422 816
                                    

Çınar'ın kalbinin kapısı için kalan adımları sayıyorum sözlerine ilham olan şarkı 💗

Paul Young - Don't Dream It's Over


Bilge, odasına girdiğinde heyecanla elini dudaklarına götürdü. Ne yaptığının farkına varınca alt dudağını ısırdı. Sabah Çınar ile nasıl yüz yüze geleceğini düşünmeye başladı. Evden herkesten önce çıkmaya karar vererek uyumak için yattı. Gece boyunca huzursuz bir uyku uyuyan Bilge sabaha karşı gördüğü rüyanın etkisiyle uyandı. Korkudan kalbi deli gibi hızlı atıyordu. Rüyasında Çınar'ı öperken geri çekildiğinde karşısında Bekir'le birlikte öldürdüğü adamı görmüştü. Adamdan kurtulmaya çalıştıkça başarısız olduğu için deli gibi bağırıp ağlıyordu. Yataktan kalkıp duş alan Bilge hızlıca giyinip odasından çıktı. Kızının odasına girdiğinde beşiğinde kendi kendine sesler çıkaran bebeğini görünce hemen kucağına aldı. Altını temizlediği bebekle aşağı inen Bilge mutfakta çalışanları görünce Sevgi'nin mamasını hazırlamalarını rica etti. Kızını beslerken bir taraftan da gece gördüğü rüyayı düşünen Bilge, deli gibi ağlamak istemesine rağmen kızına gülümsemeye devam etti.

"Zahmet olmazsa Sevgi ile ilgilenebilir misiniz?"

Kızını yardımcılarına bırakan Bilge herkesten önce evden çıktı. Uzun uzun yürüdükten sonra bir taksiyle okula gitti.

"Neyin var?"

Çınar, dedesine bıkkın bir ifadeyle baktıktan sonra "Keşke bilseydim," dedi.

"Üç gündür tuhafsın."

"Tuhafım çünkü karımdan bize bir şans vermesini istedim. Kabul etti hatta gece yatmadan kendi isteğiyle beni öptü. Sabah mutlu bir şekilde kalktım. Kafamda onlarca planla ama bir baktım karım sabah erkenden çıkmış. İşi vardır dedim, ama üç gündür benden kaçtığını fark edince ne düşünmem gerektiğini bilemedim."

"Sabırlı olman gerekiyor derken bu kastettim oğlum. Bilge'nin seni öpmesi bile büyük bir adım o yüzden bırak, karın sana gelsin. Sen yine ilgini esirgeme, ancak üzerine de gitme."

"Bunun işe yarayacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

Yaşlı adam, torununa gülümseyip "Sende işe yaramıştı. Yaralı ruhların bir günde iyileşip normale dönmesini beklemek ahmaklıktan başka bir şey değil," dedi.

"Haklısın sanırım biraz aceleci davrandım."

Omuzları düşmüş bir halde odadan çıkan torununun peşinden giden Mehmet Ali dede "Sen aceleci değilsin. Bilge de geç kalmış değil. Sadece sizin zamanınız gelmemiş ki henüz aynı noktada buluşamadınız. Şeytan ayrıntıda gizlidir oğlum. Bu ayrıntılar ya seni çok mutlu bir adam edecek ya da mutsuz. O zamana kadar benim öpücüklerimle idare et biraz daha," dediğinde Çınar kahkaha attı.

"Anne babaların öpücükleri yeterli olsaydı kimse evlenemezdi dede."

Bilge, kiminle konuşacağını bilemediği için Psikolog Nihal Şahin'i aramaya karar verdi. Bir sonraki güne randevu alan Bilge, ondan sonraki on gün boyunca hafta içi her gün psikolojik yardım almaya başladı. Korkuları, geçmişi ve Çınar hakkında bol bol konuşan Bilge, kocasına daha da yakın olmak istemesine rağmen istediği gibi rahat hareket etmekte zorlanıyordu. Hafta sonu geldiğinde Çınar'la konuşmayı daha fazla ertelemesinin anlamı olmadığına karar verip derin bir nefes aldı. Ürkek adımlarla Çınar'ın odasının önüne gelip, kapıyı çaldı. Çınar kapıyı açtığında kısa bir an göz göze geldiklerinde Bilge utanıp gözlerini kaçırdı.

"Ben, yarın yürüyüş yapar mıyız diye soracaktım."

Bilge'nin gerginliğinin farkında olan Çınar, her şeye rağmen kendine gelen karısının ne kadar zorlandığının farkındaydı. Bu yüzden de hiç uzatmadan "Yaparız," dedi.

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin