Bazı Hatalar Affedilmez! (Tamamlandı)

91. İlk Öpücük

Tuna Kiremitçi & Sena Şener - Birden Geldin Aklıma 💗 Çınar'ın bir numaralı hayranı sen kendini biliyorsun 💗💗💗💗💗

Çınar, bütün gece olayları tekrar tekrar düşündü. Aylardır tedirgin bir şekilde yaşamanın ağırlığını Bilge için hiç isyan etmeden taşıyabileceğini düşündü. Dedesinin sözlerini tarttıktan sonra Bilge'nin kendisini itmeyeceğine olan inancı sağlamlaşan Çınar, yine de sözlerine nereden ve nasıl başlaması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.

"Ne desem beni yanlış anlama riski o kadar fazla ki, of!"

En sonunda sabah olunca Hüseyin'i arayıp konuşmaya karar verdi. Hüseyin ile deniz kenarında buluşan Çınar, sözü uzatmadan konuya girdi.

"Bilge hakkında konuşmak istiyorum."

Çınar'ın rahat konuşmasını isteyen Hüseyin, yüzünü denize döndü ve "Dinliyorum," dedi

"Onu o kadar uzun zamandır seviyorum ki hem de hiç karşılık beklemeden. Sevgim günden güne katlanırken, ben hep susmak zorunda kaldım. Susmayı bırak sevdiğime bakmaktan bile korktum, çünkü insanın sevgisi de nefreti de gözlerine yansır. Bilge, bunu fark ederse onu tamamen kaybetmekten korktum. Beni en iyi anlaması gereken kişi sensin Hüseyin."

"İnan bana kendi durumunu daha kötü sanırdım, çünkü ben ne kadar sevsem de Canan hiç umut vermiyordu. Yine de ben içimde tutmadan doya doya yaşadım sevgimi. Canım ne zaman isterse çekinmeden, korkmadan baktım."

Çınar, denize doğru bakarak konuşmaya devam etti.

"Sevdiğine sevgini göstere göstere bakabilmek bile büyük bir lütufmuş. Bilge'ye duyduğum aşk sayesinde bunu öğrendim. Ben, sevdiğim kadına hiç doya doya bakamadım. Onu tedirgin ederim diye buzun ve ateşin üzerinde yürüdüm. Sürekli endişeyle yaşamanın verdiği azap o kadar korkunç bir ağırlık ki sağlıklı düşünme yetimi kaybettim resmen."

Hüseyin, Çınar'ın son cümlesi ile birlikte gülmeye başladı.

"Gerçekten de öyle oldu. Seni tanıyamaz olduk. Gözünün önündeki gerçekleri bile anlayamaz hale geldin."

"Sen de kedinin ciğere umutsuzca attığı bakışları Canan'a attığın günleri çok çabuk unuttun. Hatırlatırım karımın yardımı sayesinde Canan'ın elini tutabiliyorsun."

Sözlerini bitiren Çınar, Hüseyin'in koluna hafif bir yumruk attı. Çınar'ı kızdırmak isteyen Hüseyin usulca yanındaki adama yaklaşıp "Ayrıca sarılıp, öpebiliyorum da kısmetse kısa zamanda evlenmeye de ikna ederim," dedi. Morali bir anda bozulan Çınar "Yakında çocuk da yaparsınız artık. Ben de kısmetse o zamana kadar karımın elini tutmayı başarırım," diyerek Hüseyin'i umursamadan yürümeye başladı. Çınar'a yetişen Hüseyin morali bozulan arkadaşına destek olmak amacıyla konuşmaya başladı.

"Bak, belki sana âşık değil ama benimsediği ortada. Bilge, henüz hayatın başında ve ben inanıyorum ki yakın bir zamanda seni görmeye başlayacak. Okul ve Sevgi, ona çok iyi geldi. Üstelik bütün bunlara sahip olurken Bilge'ye verdiğin karşılıksız destek sayesinde Bilge'nin hayatında önemli bir yere sahip oldun."

Aniden duran Çınar "Karımın, bana minnet duymasını istemiyorum. Öyle ya da böyle mutlaka okurdu zaten," dedi.

"Okul konusunda olmasa da Sevgi konusunda mutlaka sıkıntı yaşardı. Senin ona verdiğin destek öyle güzel ki. Bunu herkes yapamaz inan. İş konuşmaya gelince herkes, yaparım der. Konuşmak kolaydır da yapmak zordur."

"Bak Hüseyin, dedem beni yanına almadan önce üvey kelimesini birinci elden deneyimledim ben. Annem, zayıf karakterli bir kadındı. Kocası olacak şerefsize bir kez bile karşı gelemedi. Kemal abi, annemden ve üvey babamın elinden beni kurtardı. Yaşadıklarımın etkisi yüzünden uzun zaman dedeme yaklaşmadım."