Ep.125 "Seninle paylaşınca öyle güzel büyüdü ki içimdeki mutluluk"

1.7K 96 58
                                    

Tolga'dan

Başımı çevirip baktım hala ağlayan Aybüke'ye.

"Sevgilim tamam. Filmden çıkalı yarım saat oldu ama sen hala ağlıyorsun."

Aybüke yüzünü silip, iç çeke çeke konuştu.

"Ya, ama, çok dokundu içime. Çok kötüydü. Yani, çok güzeldi."

Uzanıp elini tuttum sıkıca.

"Oy kurban olurum ben sana. Güzelim benim. Hadi tamam ama. Bak eve geldik nerdeyse, yeter bu kadar ağlamak."

Aybüke burnunu çekip toparlanmaya çalıştı. Ağlamayı kesip yüzünü sildi.

"Tamam. Ağlamıyorum artık."

Ben de gülümseyip elimi yüzüne getirdim.

"Canım benim. Duygusalsın biliyorum ama ağlamaktan için çıktı Aybüke. O Aras'a da soracağım ben, karımı bu kadar ağlatmanın hesabını."

Aybüke gülünce ben de güldüm. Filmin nerdeyse başından beri durmaksızın ağlıyordu Aybüke. Bir başlayınca bir daha duramamıştı. Hem de içli içli ağlıyordu. Neyse ki şimdi biraz olsun sakinlemişti. Ağlamayı kesmiş camdan dışarı bakıyordu.

"Tolga, şurda durur musun?"

"Nerde canım?"

"Şurda, eczanenin önünde."

"Neden hayatım? Ne yapacaksın eczanede?"

"Şey alacağım ya, ııı, ped."

"Ped mi? Gece gece nerden çıktı şimdi hayatım? Hem daha bir haftası var."

Ben muzır muzır gülünce Aybüke göz devirip konuştu.

"Hadi Tolga ya, amma sorguladın. Nöbetçi eczane bulmuşken alayım dedim. Evde hiç kalmadı. Stresti, yorgunluktu, oydu, buydu derken erkenden olsam kalacağım öyle."

Gülerek sağa çektim arabayı.

"Tamam tamam duruyorum."

Aybüke gülümseyip indi arabadan. Hızla eczaneye girince ben de arkasından baktım. Aybüke biraz sonra elinde bir poşetle çıktı eczaneden. Gelip oturdu arabaya.

"Tamam canım. Gidebiliriz."

"Gidelim canım."

Arabayı tekrar çalıştırıp devam ettim yola. Zaten gelmek üzereydik. Apartmanın önüne arabayı parkedip indim. Aybüke de inince gidip kolumu omzuna doladım. Aybüke başını omzuma yaslayıp belime sarıldı. Gülümseyip saçlarını öptüm.

"Canım benim, çok yoruldun di mi?"

"Evet. Çok yoruldum."

İç çekip yürüdüm apartmana doğru.

"Anlaşıldı. Bu gece bize yine vuslat yok."

Aybüke gülerek diğer kolunu da belime doladı.

"Bu gece beni affet sevgilim. Ben de seni çok özledim ama gerçekten çok yorgunum."

"Sen iyi ol gerisi boş hayatım. Ne kadar yorgun olduğun belli zaten. Ben de daha fazla yoramam seni."

Aybüke boynuma sokulup bir öpücük kondurdu.

"Zarif adamım benim."

"Sen yine de çok fazla sokulma sevgilim. Benim libidom baya yüksek bu gece."

Aybüke kıkırdayıp tekrar omzuma yasladı başını. Ben de gülerek yürüdüm. Asansöre binip yukarı çıktık. Evin kapısını açınca Aybüke geçti hemen içeri. Ben de arkasından girip kapattım kapıyı. Aybüke odaya doğru yürürken arkasına dönüp  baktı.

Mavi AyWhere stories live. Discover now