Ep.73 "Bana kız, bana bağır ama gitme"

1.5K 104 17
                                    

Aybüke'den

Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim. Yavaş adımlarla salona yürüdüm. Evde hiç ışık yoktu. Yapma Tolga, gitmedin di mi? Salona doğru yürürken içerden gelen cılız ışığı farkettim. Camın kenarındaki abajur yanıyordu sadece. Tolga da yanındaki koltuğa oturmuş, başını öne eğmiş duruyordu. Odanın ışığını yakınca kaldırdı başını. Hafifçe çattığı kaşlarıyla baktı yüzüme. Dudaklarımı birbirine bastırıp çantamı kanepeye attım. Trençkotumu da çıkarıp koydum kanepeye. Tolga'ya yaklaşıp önüne çömeldim. Elimi elini üstüne getirip hafifçe gülümsedim.

"Sevgilim, iyi misin?"

Tolga bir şey demeden baktı. Kaşlarını biraz daha çatıp hızlı hızlı nefesler aldı. Sonra birden çekti elini elimden. Oturduğu yerden kalkıp bir iki adım attı. Ben de doğrulup baktım arkasından.

"Tolga, sinirlendin biliyorum. Ama gerçekten beklenmedik oldu. Yani sürpriz yapmış Alican."

Tolga hızla döndü bana. Yüzündeki ifadeyi değiştirmeden baktı.

"Alican? Alican. Kim Alican? Şu imza verdiğin adam mı? Yoksa dans ettiğin adam mı? Yoksa hiçbiri mi? Başka biri mi yani?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp yaklaştım Tolga'ya. Gerçekten hem kırgın hem de sinirliydi. Benim de dikkatli olmam lazım. Daha fazla kırıp sinirlendirmeyeyim Tolga'yı. Uzanıp elini tuttum.

"İlayda'nın sevgilisi Alican."

"Ha videodakilerden biri değil yani? Başka biriydi. Maşallah baya kalabalıkmışsınız. Dans ettiğin kimdi peki?"

"O işte, Alican."

Tolga anlamadan baktı.

"O ne demek ya? İlayda'nın sevgilisiyle sen niye dans ediyorsun?"

"Ya aslında İlayda dans etsin diye sahneye çıkardım onları ama İlayda'nın utanacağı tuttu, beni iteledi. Biz de dans ettik."

Tolga yutkunup çevirdi başını. Ben de devam ettim.

"Sevgilim, biliyorum. Kırıldın, kızdın. Haklısın da. Ben de senin yerinde olsam, sen erkek erkeğe eğleneceğiz diyip gitsen, sonra da bir kızla dans ettiğini görsem ben de seninle aynı tepkiyi verirdim. Anlıyorum seni. Ama inan benim bir suçum yok. Kız kıza başladık geceye ama Alican sürpriz yapıp gelmiş Muğla'dan. E gelirken de birkaç arkadaşıyla gelmiş, yanımızda sap gibi tek başına kalmasın diye herhalde. Öyle gelişti olaylar."

Tolga dönüp bana baktı. Hala düzelmemişti ifadesi.

"Hadi diyelim böyle oldu. Adam sevgilisine sürpriz yapmak için gelmiş, anladım. Hadi İlayda utandı dans etmedi, seni iteledi, hadi onu da anladım. Neden beni arayıp haber vermiyorsun Aybüke? Ben de gelirdim yanınıza. Gelmesem bile en azından bilirdim ki program değişti. Böyle storylerden görmüş olmazdım sevgilimi elin adamıyla dans ederken, elin adamının tshirtünü imzalarken."

"Haklısın canım. Arayacaktım aslında ama işte fırsat olmadı."

Tolga kaşlarını kaldırıp çekti elini elimden.

"Fırsat olmadı öyle mi? İmza dağıtacak, dans edecek fırsatı buldun ama beni arayacak fırsatı bulamadın öyle mi?"

"Tolga..."

"Ben aradığımda da açmadın telefonu. İlayda'nın attığı storyleri de mi görmedin yani? En azından o zaman arayıp haber verme zahmetinde bulunsaydın bari. Hadi onu geçtim aramalarını açsaydın bir zahmet."

"Hayır görmedim ben o videoları. Seni aradım konuştuk ya, ondan sonra geri dönünce Nil abla gösterdi. Görmemiştim ben. Ortamda çok gürültü vardı, telefonu da duymamışım. Tolga yapma böyle."

Mavi AyWhere stories live. Discover now