Mavi Ay

Ep.100 "Aybüke yoksa, Tolga da yok"

İki ay sonra

Tolga'dan

Gözlerim kapalı, gülümseyerek yatıyordum hamakta. Göğsümde yatan Aybüke'nin saçlarını seviyordum usul usul. İçimde öyle bir huzur var ki, yine bitmesin dediğim bir anın içindeyim. Koca yazı birlikte geçirmiştik Aybüke'yle. Tek bir an bile ayrılmamıştık. Harika bir tatil olmuştu bizim için. Ailelerimizle, arkadaşlarımızla güzel vakitler geçirmiştik. Son iki haftadır da başbaşaydık. Gözlerden uzak, küçük bir sahil kasabasında; güneşin, denizin keyfini çıkarıyorduk. En büyük keyfimiz de otelin bahçesindeki hamakta böyle sarmaş dolaş yatmaktı. Güneşin son ışıkları yüzümüze vuruyordu. Yattığım yerde iyice mayışmıştım. Aybüke'yse tatlı tatlı uyuyordu göğsümde. Denizden sonra, denizin yorgunluğunu böyle atıyorduk. Kollarımda sevgilimle yatarken benden huzurlusu yoktu.

Aklıma gelen şeyle daha sıkı sarıldım kollarımdaki sevgilime. Tatilin son günüydü bugün. Yarın İstanbul'a dönüyorduk. Sonraki gün de yeni sezon toplantısı vardı. Çekimlere başlamadan bir hafta on gün önce toplanıyorduk ekipçe. Ekibi, seti, çalışmayı da özlemiştim elbet ama keşke sonsuza kadar burda sevgilimle kalabilsem.

Aybüke'nin saçlarına bir öpücük kondurunca kıpırdandı. Ben de gülüp daha sıkı sarıldım sevgilime. Aybüke de gözlerini açmadan gülümsedi.

"Uyumuşum ya."

"Uyu bir tanem. Böyle rahatsan devam et uyumaya."

"Hem de öyle rahatım ki, sabaha kadar uyurum böyle."

Gülüp saçlarını öptüm. Aybüke de elini göğsüme getirip başını bana çevirdi.

"Tolga."

"Canım."

"Akşam yemeyi için gitmeyelim bir yere. Burda kalalım."

"Olur bir tanem. Burda yeriz yemeğimizi."

Aybüke gülüp iyice yerleşti göğsüme.

"Olur. Zaten öyle harika bir tatil geçirdim ki seninle, yarın nasıl bırakıp gideceğim buraları, hiç bilmiyorum."

"Gerçekten çok güzel bir tatildi Aybüke. Ama yarından sonra eski maraton başlıyor."

"Olsun, ekibi de özledim ben. Seti de özledim."

"Ben de özledim canım ama seninle yaz boyu tatil yapmak muhteşemdi. Artık önümüzdeki yazın hayalini kurarak geçireceğim bu bir seneyi. Hem o zaman karı koca olarak gideceğiz tatile, yani balayına. Sahi, nereye gidelim balayına?"

Aybüke kıkırdayıp büzüştü yanımda.

"Bilmem. Daha çok var Tolga."

"Olsun hayatım düşünmeye başlayalım biz. Bak şimdi set başlayacak. Sonra çok yoğun çalışıyoruz biliyorsun. Hem daha düğün hazırlıkları var. Düşünmemiz, karar vermemiz gereken bir sürü detay olacak. Şimdiden düşünmeye başlayalım ki işimiz kolay olsun. Sonra hazırlıkları yetiştireceğim diye çok yorulacaksın. Ben de yardım ederim elbet sana ama senin işin daha çok."

"Sabırsızlıkla bekliyorum o zamanları. Keyifle hazırlanacağım her detayına. Yorulacağız belki ama tatlı yorgunluklar bunlar."

"Aybüke."

"Canım."

"Ben seni gelinliğinle ilk gördüğüm an kesin ağlarım bak."

Aybüke gülüp göğsümü sevdi.

"Ya Tolga."

"Valla ağlarım."

Aybüke gülerek sıkıca sarıldı belime. Ben de gülüp omzuna sarıldım. Güneş batmış, ufukta tatlı bir kızıllık kalmıştı. Aybüke başını kaldırıp yüzüme baktı.