Ep.7 "Tolga'yı görünce içimde uçuşan kelebekleri çok sevdim ben"

3K 155 109
                                    

Tolga'dan

Yutkunup kıpırdandım oturduğum yerde. Tam ağzımı açmıştım ki, hiç beklenmedik bir şey oldu. Aybüke irkilip hızla kalktı yerinden. Ben de gözlerimi kapatıp tuttuğum nefesimi bıraktım. Gerçekten şu an hiç sırası değildi.

"Oğlum n'apıyorsun? Fondip, in bakayım ordan."

Gözlerimi açıp sehpanın üstünde ordan oraya atlayan Fondip'e baktım. Kahve fincanını devirecekken, hemen uzanıp aldım ikisini de. Bu sefer de benim kucağıma atladı.

"Oğlum n'oldu bu gece sana? Gel buraya."

Aybüke gelip Fondip'i aldı kucağımdan.

"Hadi bakalım içeri."

Fondip'i yere bırakınca yine koşturdu içeriye doğru.

"Kusura bakma Tolga. Yani aslında hep hareketlidir de, bu gece bir coştu. Sevdi galiba seni."

Gülerek geri bıraktım fincanları sehpaya.

"Yok canım ne kusuru? Ben de onu sevdim."

Aybüke gülerek yanıma oturdu bu sefer. Hah, şimdi daha iyi oldu işte. Biraz daha Aybüke'ye döndüm oturduğum yerde. İyi oldu dedim de, bu mesafeden gözlerim sürekli dudaklarına kayıyor. Hayır Tolga, gözlerine bak gözlerine. Aybüke de iyice bana dönüp hafifçe gülümsedi.

"Bir şey diyordun."

Derin bir nefes alıp kafa salladım.

"Evet, bir şey diyordum."

Aybüke yine heyecanlı heyecanlı bakmaya başlamıştı. Ben de yutkunup biraz daha yaklaştım Aybüke'ye.

"Aybüke, şimdi sana söyleyeceklerimden sonra, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yani aslında, nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum. Tek bildiğim seni üzmek istemiyorum."

Aybüke hafifçe gülüp yutkundu.

"Dinliyorum Tolga."

Bir şey demeden bir süre baktım gözlerine. O da dikkatle bakıyordu. Kaçırmıyordu bakışlarını. Benden daha cesur olduğu kesindi.

"Biz seninle aylardır tanışıyoruz, çok da iyi anlaşıyoruz."

Aybüke gülümseyip kafa salladı. Ben de devam ettim. Söyle artık ne söyleyeceksen Tolga. Gerim gerim gerildim valla ya. Derin bir nefes alıp devam ettim.

"Aybüke, ben daha önce senin gibi birini tanımadım. Senin yanında hep mutluyum, sen gülünce benim içimde çiçekler açıyor. Sen mutlu olunca benden mutlusu olmuyor. Üzülünce senden çok ben üzülüyorum. Ben, bana ne oluyor bilmiyorum Aybüke. Bana olan sana da oluyor mu, onu hiç bilmiyorum. Ama ben hep yan yana olalım istiyorum. Hep yanımda ol istiyorum. İki gün görmesem özlüyorum seni. Sesini duyunca, yüzünü görünce günüm güzelleşiyor. Ben galiba, sana aşık oldum."

Birden söyledim işte. Oh, valla rahatladım. Ben heyecanla ve merakla ne diyecek diye bakarken Aybüke yüzündeki hafif tebessümle bir şey demeden bakıyordu. O konuşmadıkça, benim içimdeki umut da yok oluyordu. Birden içime bir korku yayıldı. Reddecek beni. Dahası, arkadaş da olamayacağız bundan sonra. Birlikte çalışamayacağız belki de. Telaşla kıpırdandım yerimde.

"Aybüke, eğer sen benim gibi düşünmüyorsan n'olur bu arkadaşlığımıza, dahası işimize zarar vermesin. İstersen bu konuşma hiç olmamış gibi yapabiliriz."

Ben telaşla konuşurken Aybüke gülerek ellerimi tuttu. Sıcacık oldu anında içim. Ben de güldüm onunla birlikte.

"Bence yapmayalım. Çünkü bugüne kadar, bu kadar güzel bir şey duymadım ben."

Mavi AyWhere stories live. Discover now