Mavi Ay

Ep.32 "İlk kavgamız"

Aybüke'den

Gözlerim kapalı gülümseyerek duruyordum Tolga'nın göğsünde. Cenk denen adamın münasebetsiz çıkışı canımı sıkmıştı ama kimsenin benim yüzümden huzursuz olmasını istemiyorum ben. Hem Tolga yanımdayken üzülmem ki ben. Sıkılmam ki. O varken mutsuz olmam ki ben. Gözlerim kapalı dururken çalan kapıyla kaldırdım başımı. Saçlarımı düzeltip Tolga'ya baktım.

"Etrafta insanların olduğunu unutmasak daha iyi olacak sevgilim. Yoksa uyuyup kalacaktım göğsünde."

Tolga gülümseyip elini saçlarıma getirdi.

"Valla ben bu planı tercih ederdim. Evde olsaydık da göğsümde uyusaydın keşke. Ben de sabaha kadar saçlarını sevip seni izleseydim."

Gülüp eğdim başımı. Ardından elimi uzatıp yüzünü sevdim.

"Evimize dönünce uyurum ben senin göğsünde."

Tolga kocaman gülümsedi. Elinin tersini yüzümde gezdirdi. Çok isterdim onunla birlikte yaşamayı. Her gece onun göğsünde, onun kokusuyla uyuyup uyanmayı çok isterdim. Ama ondan bunu isteyemezdim. Ailesinin ona ihtiyacı vardı. Ama en azından bilsin istedim işte. Bana bu hayatta asla yapmam dediğim şeyleri yaptıracak tek adam olduğunu bilsin istedim. Bunu duymak Tolga'nın da çok hoşuna gitmişti. Onu böyle gözlerinin içi gülerken görmek öyle güzel ki.

"Ooo, bizim çifte kumrular yine birbirlerine dalmış, kimseyi gözleri görmüyor."

Pırıl'ın sesiyle ona döndük. Tolga gülerek kalkınca, ben de gülümseyip kalktım peşi sıra. Pırıl önce Tolga'ya sarılıp ardından bana döndü. Gülümseyerek sıkıca sarıldı bana da.

"Özlemişim valla Aybüke."

"Ben de özledim Pırıl ya."

Pırıl'dan ayrılıp gülümseyerek baktım. Ardından arkasından gelen kızları görünce bakışlarım onlara kaydı. Onlar da gülümseyerek bize doğru geliyorlardı. Pırıl kenara çekilince beni de gördüler. Ben gülümseyerek bakarken, birinin yüzü düştü direkt. Yutkunup saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Ben de hafifçe kaşlarımı çatıp baktım. Diğer kız Tolga'yla selamlaşıp ardından bana döndü. Pırıl da bir ona bir bana bakıp tanıştırdı bizi.

"Seda, Aybüke."

Gülümseyip uzattım elimi. Seda da hafifçe gülüp sıktı elimi.

"Memnun oldum."

"Ben de."

Ben de diyordu ama pek memnun olmuş bir havası yoktu. Pırıl ardından diğer kıza döndü.

"Aybüke, İpek. İpek'le Seda benim eski arkadaşlarım.

Gülümseyip kafa salladım.

"Memnum oldum."

İpek önce uzattığım elime baktı. Ardından zoraki bir gülümsemeyle sıktı elimi.

"Ben de."

İkisi de beni gördüklerine pek memnun olmamışlardı ama İpek daha bir hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu. Bendeki bakışlarını Tolga'ya çevirdi ardından. Kaşlarını kaldırıp kedi yavrusu gibi baktı. Ben de başımı Tolga'ya çevirince, onun bana bakan bakışlarıyla karşılaştım. Gülümseyerek tatlı tatlı bakıyordu Tolga. Ben de gülümseyip ardından İpek'e kaçamak bir bakış attım. O da hala aynı ifadeyle bakıyordu Tolga'ya. Dudaklarımı kemirip saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Bu kızda bir şey var. Tolga'ya olan bakışları rahatsız etti beni.

"Ee, oturalım, ayakta kaldık."

Kafa sallayıp oturdum. Diğerleri de oturacakken, Genco'nun sesiyle ona döndük.