Mavi Ay

Ep.93 "Dünyanın en güzel filmi"

Tolga'dan

Gülümseyerek baktım Aybüke'ye.

"Sevgilim, harika görünüyorsun."

Aybüke dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi. Başını yana eğip konuştu.

"Teşekkür ederim sevgilim. Sen de çok şıksın."

Elimi üstümdeki cekete getirip baktım.

"Yani, idare eder. En azından dede gibi giydirmediler bu sefer."

Aybüke gülerek elini ağzına kapattı. Ben de onun gülüşüne güldüm.

"İlahi Tolga."

Gülerek konuştum ben de.

"Ne, yalan mı? Bazen öyle şeyler giydiriyorlar ki, hiç anlamamama rağmen ben bile farkediyorum olmadığını. Neyse şimdi idare eder. Şu evlilik teklifi sahnesinde bari fena değil kostüm."

Aybüke gülerek gelip elini yakalarıma getirdi. Düzeltip üstündeki tozları silkeledi.

"İyisin iyisin."

"Ama sen mükemmelsin. Beyaz tulumun çok yakışmış. Kırmızı rujunu söylemiyorum bile. Rujunu bulaştırmadan nasıl öpeceğim ben şimdi seni?"

Aybüke gülüp ardından dudak büktü.

"Öpersin öpersin. Zaten değiştirttin sahneyi. Sadece küçücük bir öpücük. Halbuki sahnede daha tutkulu bir öpüşme vardı."

Kollarımı beline dolayıp güldüm.

"Sevgilim, günlerdir seni öpmüyorum. Nerdeyse bir hafta olacak ve benim özlemim Everest'e ulaştı. Sadece öpmeyi de değil, başka şeyleri de özledim. Ama seni düşünmek zorundayım. Görüyorsun hala iyileşmedim. Hastalığı sana da bulaştırmak istemiyorum. O yüzden küçük bir öpücük olsun dedim, onlar da beni kırmadılar. Gerçi hala içime sinmiş değil. Yine de bulaştırabilirim hastalığı. İki kere öpeceğim bir de. Acaba şu ilk öpücüğü de es mi geçsek ya?"

Aybüke dudaklarını büzüp kaşlarını kaldırdı.

"Olmaz Tolga. O sahnenin dinamiği gereği gerekli o öpücük. Ayrıca Yavuz Bahar'ı öpüyor, sen beni değil. Zaten son zamanlarda asker arkadaşı gibi takıldılar önce, sonra da hep bölündü romantik anları. Bırak da kız kocasıyla doya doya bir romantik an geçirsin."

"Aman ne romantik. Yine tuhaf tuhaf aksiyonlar peşinde sarı komutan."

"Öyle deme ama. Hani geçen bölümde Yavuz diyordu ya Bahar'a, beni öpmen için illa etrafta silahlı adamların mı olması lazım, diye. Adam karısını öpmek için gerekli ortamı yaratıyor işte."

Kaşlarımı kaldırıp baktım.

"Aa, ben hiç böyle düşünmemiştim."

Aybüke gülerek kafa salladı.

"Yaa."

Gülümseyerek yaklaşıp yanağımı yanağına yasladım. Aybüke de elini sırtıma getirip başını eğerek sürttü yanağını yanağıma.

"Sen, şu evlilik teklifi videosunu çektin di mi?"

"Evet."

"İzlemek için sabırsızlanıyorum."

Yavaşça ayrılıp yüzüne baktım.

"Aybüke."

"Canım."

"Sen benim evlilik teklifimi beğendin mi?"

Aybüke dudaklarını birbirine bastırıp yandan bir gülüş attı.