Ep.75 "Düğünümüzde sen de şarkı söylemiş misin?"

1.9K 100 28
                                    

Sevmek suçsa suçluyum, en büyük suçlu benim🌼

Tolga'dan

Aybüke kapıyı açınca peş peşe girdik içeri. Salona yürürken Aybüke dönüp bana baktı. Kaşlarını kaldırıp gülümsedi. Ben de kaşlarımı çatıp gülümsedim.

"N'oldu?"

"Yemek için pizza aldık ama ben sana elmalı kurabiye de yapmıştım. Ondan da yer misin?"

Kocaman gülümseyip yanağına bir öpücük kondurdum.

"Yerim. Çok açım ben. Her şeyi yerim."

Aybüke kafa sallayıp önüne dönecekken ben devam ettim.

"Aslında tatlı hakkımı senden yana kullanmak isterdim de, sevgilimin elmalı kurabiyelerine de hayır diyemeyeceğim şimdi."

Aybüke yandan bir gülüş atıp elini göğsüme getirdi. Biraz daha yaklaşıp konuştu.

"Gece uzun sevgilim. Hem ben de yaban arısını bekliyorum hala."

Gülümseyip dudaklarına sesli bir öpücük kondurdum. Aybüke nefes verip güldü. Ben de burnunu da öpüp konuştum.

"Hadi o zaman. Önce karnımızı doyuralım. E aç ayı oynamaz neticede."

Aybüke sesli sesli gülüp yüzünü buruşturdu.

"Teşbihte hata olmasın canım."

Gülerek kafa salladım.

"Olmasın canım."

"Hadi sen içeri geç. Ben de tabakları, bardakları alıp geliyorum."

"Tamam canım."

Aybüke mutfağa gidince ben de montumu çıkarıp salona geçtim. Biraz sonra Aybüke de gelip yanıma oturdu.

"Kahvaltıda da doğru dürüst bir şey yememiştim, çok açım ben ya."

Kaşlarımı çatıp döndüm Aybüke'ye.

"Aybüke, bak zaten zapzayıfsın, bir de öyle öğün falan atlama. Hasta olacaksın sonra."

Aybüke gülümseyip baktı yüzüme.

"Aslında ikimiz için kahvaltı hazırlamıştım karavanda. Sonra sen gelmeyince ben de tek başıma yemedim pek bir şey."

Gülümseyip alnına bir öpücük kondurdum.

"Canım benim. Bütün gün yok yere üzüldün. Sen üzüldün diye ben de üzüldüm."

Aybüke gülümseyip yanağımı öptü.

"Neyse boş verelim şimdi. Hadi açsana şu kutuları. Soğumadan yiyelim. Sen de şimdi yapmamışsındır kahvaltı falan."

Dudak büküp pizza kutularını açtım.

"İnsanda iştah mı bıraktı o münasebetsiz?"

"Hangi münasebetsiz?"

Gözlerimi kapatıp dişlerimi sıktım. Hay senin dilinin kemiğine Tolga. Şimdi burdan nasıl çevireceğim ben?

"Tolga?"

Başımı çevirip Aybüke'ye baktım. O da kaşlarını hafifçe çatmış cevap bekliyordu. Zoraki gülümseyip konuştum.

"Şey ya, Gencay Gencay."

Aybüke inanmaz inanmaz bakıp tek kaşını kaldırdı.

"Gencay?"

"Evet hayatım Gencay."

Mavi AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin