Mavi Ay

Ep.23 "Kokunla sarhoş oldum ben de"

Tolga'dan

"Aybüke sos hazır. Makarna ne alemde?"

"O da hazır şef."

Gülerek dönüp işaret parmağımla burnuna pıtlattım bir tane.

"O zaman makarna ve sosunu buluşturalım yamak. Sonra da midemizle buluşturalım. Valla çok acıktım ben."

Aybüke gülerek makarnayı tabaklara koydu. Ardından bana döndü.

"O zaman sahne sizin şefim. Siz sosu makarnayla buluşturun, ben de dolaptan içecek bir şeyler çıkarayım."

"Anlaşıldı."

Aybüke gülerek dolaba gidince, ben de tavadaki sostan döktüm makarnaların üstüne.

"Tolga."

"Efendim canım."

"Şarap da varmış. İçer miyiz?"

Dönüp baktım Aybüke'ye.

"Ben pek sevmem ama sana eşlik ederim."

"Yaa, sevmiyorsan içmeyelim."

"Yok yok, hadi getir. Seninle şöyle kadeh kaldırırız. Bir kadeh içerim ben de, bir şey olmaz."

Aybüke gülerek kafa salladı.

"Tamam o zaman. Kadehler nerdedir?"

"Bak şurdaki dolapta canım."

Aybüke işaret ettiğim dolaba giderken ben de çatalları aldım çekmeceden. Aybüke de iki kadeh ve şarap şişesiyle geldi yanıma.

"Ben tabakları alayım, sen şarabı getir."

"Tamam canım."

Ben makarnaları alınca Aybüke de peçeteleri de alıp geldi peşimden. Tabakları sehpaya bırakıp kanepeye oturdum. Aybüke de gidip şöminenin karşına yere oturdu.

"Buraya gel. Şöminenin karşısında yiyelim."

Gülümseyip ben de indim yere. Aybüke'nin karşısına oturup şarap şişesini aldım elinden. Şişeyi açıp kadehlere doldurdum. Aybüke tabağı eline alıp iştahla yemeye başladı.

"Iımm, sosu harika olmuş yine. Eline sağlık."

"Afiyet olsun canım."

"İçine ne kattığını söylemedin. Yaparken göstermedin de. Canım çektiği zaman gelip yapacaksın o zaman."

"Yaparım tabi."

Aybüke gülerek devam etti yemeğe. Kadehinden de bir yudum aldı. Ben de onun iştahına gülerek yiyordum.

"Bana diyorsun ama sen de az iştahlı değilsin yani."

Aybüke gülüp hızla çekti spagettiyi.

"Ben aslında tatlı konusunda oburum fazlasıyla. Yani gözüm döner, mide fesatı geçirene kadar yerim."

Ben gülünce Aybüke devam etti.

"Gülme, çok ciddiyim. Kaç defa midemi yıkadılar bu yüzden."

Şaşkınca açtım gözlerimi.

"Ne?"

Aybüke de dudaklarını birbirine bastırıp kafa salladı.

"Evet. Durduramıyorum kendimi."

"Sen ciddi misin?"

"Çok ciddiyim."

"A a, nerene yiyorsun acaba o tatlıları da? Zapzayıfsın."

Aybüke dudaklarını büzüp gülümsedi.