Mavi Ay

Ep.68 "Hiç tanımadan bile, sadece gülünce kısılan gözlerine vurulur insan"

Tolga'dan

Güya film izliyorduk ama ben kaşlarımı çatmış, dudaklarımı kemirerek düşünüyordum. Aklıma fena takılmıştı Gencay'ın dedikleri. Başımı çevirip yanımdaki Aybüke'ye baktım. Dudaklarını büzmüş izliyordu filmi. Ulan, Gencay haklı be. Benim mükemmel bir sevgilim var. İnsan ona aşık olmasın da ne yapsın? Hiç tanımadan bile, sadece gülünce kısılan gözlerine vurulur insan. Hele sonra bir de tanıyınca, aşkından divane olur valla. Ben dikkatle Aybüke'ye bakarken, o da bana çevirdi başını. İfadesini düzeltip gülümsedi. Ben hala hafifçe çattığım kaşlarımla bakıyordum. Aybüke de kaşlarını kaldırıp elini yüzüme getirdi. Kısık sesle konuştu.

"Canım, ne oldu?"

Hiçbir şey demeden baktım bir süre. Ardından derin bir nefes alıp yüzümdeki elini tutarak avuç içine bir öpücük kondurdum sessizce. Ardından hafifçe gülümseyip konuştum.

"Hiç, bakıyorum öyle."

Aybüke de gülümseyip diğer elini bacağıma getirdi. Biraz daha yaklaşıp fısıltıyla konuştu.

"Seni çok ama çok seviyorum ben."

Kocaman gülümsedim anında.

"Canım benim. Hele ben, ah hele ben."

Aybüke gülümseyip filme döndü tekrar. Ben seni nasıl seviyorum belli değil. Başka biri severse ne yapacağım işte o hiç belli değil.

Aybüke'den

"Çocuklar, valla benim çok uykum geldi. Ben artık yatıyorum. Aybüke, benden istediğin bir şey var mı kızım?"

"Yok Gül teyzecim. Teşekkür ederim."

Gül teyze gülümseyip kalktı ayağa.

"O zaman ben yatıyorum. Oğlum, Aybüke'nin yatağının başına su götürmeyi unutma. Telefonunu da yanına bırak, bir şey isterse çağırsın seni. Rahatsız olmasın diye alıyorsun ama o da biz rahatsız olmayalım diye bağırmıyor, sonra düşüp kendi canını yakıyor."

Ben dudaklarımı birbirine bastırıp gülümseyerek Gül teyzenin tatlı sitemine bakarken Tolga kafa salladı.

"Tamam anne merak etme."

"Tamam. Hadi iyi geceler."

"İyi geceler anne."

"İyi geceler Gül teyze."

Gül teyze gidince Gencay da kalktı ayağa.

"Ben de yatıyorum genç aşıklar. Abi, ben su götürürüm odaya. Sen Aybüke'yi alınca suyu da alamazsın. Bir daha iki iş yapma."

"Tamam Gencay sağol."

"Rica ederim abicim iyi geceler. Sana da iyi geceler yengecim."

"İyi geceler Gencay."

Gencay da çıkınca başımı Tolga'ya çevirdim. Hala çatık kaşlarıyla bakıyordu. Elimi yüzüne getirip sevdim.

"Sevgilim, bakma şöyle. Niye çattın kaşlarını?"

Tolga gülümseyip elini bacağıma getirdi.

"Yok bir şey sevgilim. Hadi seni de götüreyim odaya."

"Benim uykum yok."

Tolga yandan bir gülüş atıp konuştu.

"Normalde bunu söylediğinde halaya durmam lazım ama şu an şartlar pek müsait değil."

Ben de gülüp elimi bacağına getirdim.

"Maalesef sevgilim. Ama benim gerçekten uykum yok."