Ep.101 "Kalbimi arkada bırakıp, çıkıp gittim"

1.6K 92 59
                                    

Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda

Tolga'dan

Sert bir frenle arabayı durdurup indim. Hızlı adımlarla yürüyüp girdim apartmana. Asansörü beklemeden merdivenlere yöneldim. Kapıya gelince derin bir nefes alıp bastım zile. Öfkeyle çattığım kaşlarımla kapının açılmasını bekledim. Biraz sonra Aybüke yavaşça açtı kapıyı. Aybüke'nin kızarmış gözlerini görünce öfkem ikiye katlandı. Ben hızlı hızlı nefesler alarak bakarken Aybüke zoraki gülümsemeye çalıştı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Aybüke yutkunup hafifçe öksürdü.

"Tolga, sen neden burdasın canım? Neden toplantıda değilsin?"

Dişlerimi sıkıp baktım. Ardından içeri girip kapattım kapıyı. Aybüke'ye dönüp sinirle konuştum.

"Sen neden burdasın? Sen neden toplantıda değilsin?"

Aybüke kaşlarını kaldırıp baktı. Yutkunup saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Ben, şey. Sen beni almaya mı geldin? Yani toplantıya gitmedin mi daha?"

"Gittim, gittim. Ordan geliyorum."

Aybüke bir şey demeden baktı. Ben de kaşlarımı çatıp konuşsun diye bekledim.

"Aybüke bir şey söyle. Ne olduğunu bir de sen anlat. Öyle saçma sapan bir sabah yaşadım ki, sinirim hala tepemde."

Aybüke dudaklarını büküp yutkundu. Gözleri dolunca düzelttim sinirli ifademi. Aybüke burukça bakıp eğdi başını. Dişlerimi sıkıp sakince konuşmaya çalıştım.

"Aybüke..."

Aybüke birden sessiz sessiz ağlamaya başlayınca burukça çattım kaşlarımı. Ardından tutup çektim kendime. Kollarımı dolayıp göğsüme bastırdım. Aybüke de büzüştü kollarımın arasında. Başını omzuma gömüp ağladı. İçimde artan öfkeye hakim olmaya çalışıyordum. Öyle sinirliyim ki, Aybüke'ye bunu yapanları mahvedebilirim şu an. Aybüke hala içli içli ama sessizce ağlarken ben de sıkıca sarılmış elimi sırtında gezdiriyordum. Aybüke ağlayarak konuşmaya çalıştı.

"Tolga, ben."

"Tamam canım tamam güzelim. Sakinleş hadi sen biraz. Konuşacağız sonra."

Aybüke başını kaldırıp yüzüme baktı.

"Tolga."

Ellerimi yüzüne getirip sildim gözyaşlarını.

"Hadi gel içeri geçelim canım."

Aybüke kafa sallayınca kolumu omzuna dolayıp yürüttüm salona. Beraber kanepeye oturduk. Aybüke başı önünde duruyordu. Elimi saçlarına getirip kulağının arkasına sıkıştırdım.

"Canım, neden gece beni arayıp haber vermedin? Geceden beri uyumadın di mi sen? Sabaha kadar tek başına ağladın, üzüldün di mi?"

Aybüke başını kaldırıp yüzüme baktı. Yutkunup elimi tuttu.

"Tolga, bu durum seni etkilemesin lütfen olur mu?"

Mavi AyΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα