Ep.77 "Mevzu Aybüke olunca gözüm görmüyor hiçbir şeyi"

1.4K 98 19
                                    

Bir hafta sonra

Tolga'dan

Kapıyı çalıp açılmasını bekledim. Çok geçmeden açıldı kapı. Aybüke beni görünce gülümseyip kenara çekildi.

"Hoş geldin canım."

İçeri girip kapıyı kapattım. Kollarımı beline dolayıp sıkıca sarıldım sevgilime.

"Hoş buldum canım."

Aybüke de kıkırdayıp boynuma sarıldı.

"Özledin beni galiba."

Başımı boynuna gömüp derin bir nefes aldım.

"Özlemem mi? Koca bir gün geçti senden ayrı."

"Ben de seni özledim. Hem kendini hem beni çok alıştırdın ya. Sen yokken uyuyamıyorum resmen."

Ayrılıp baktım yüzüne. Aybüke de dudaklarını bükmüş bakıyordu. Ben de gülümseyip yanağına bir öpücük kondurdum.

"Yapacak bir şey yok sevgilim. Evlenene kadar böyle. Ben de senden ayrılmak istemiyorum ama durum bu."

Aybüke başını omzuma yaslayıp belime sarıldı.

"Sen burdayken bari bunun tadını çıkarayım ben. Yokluğunu düşünüp üzülmeyeyim."

Bir elimi saçlarına getirip diğer elimi sırtında gezdirdim.

"Hayatım, sen özel günündesin di mi?"

"Evet, bakıyorum da takvimimi benden iyi biliyorsun."

"Yok bu sefer ondan değil. Bu duygusal hallerinden anladım."

Aybüke hafifçe gülüp daha sıkı sarıldı belime.

"Anahtarını evde mi unuttun?"

"Yo yanımda."

"Neden anahtarla girmedin o zaman?"

"İnsan, yalnız yaşarken ya da bir eve evde kimse yokken gireceği zaman anahtarı kullanır. Ben evde birileri varken, eve anahtarla girmeyi sevmiyor. Sevdiklerimin olduğu eve gidince, o evin kapısını sevdiğim açsın bana istiyorum."

"Ya Tolga."

Gülüp öptüm saçlarını. Aybüke de başını kaldırıp devam etti.

"Bana diyorsun ama sen de duygusalsın bugün."

"Senin bu halinden etkilendim ben de heralde."

Aybüke gülümseyip yanağıma bir öpücük kondurdu. Ardından ayrılıp montumun fermuarını çözdü.

"Hadi çıkar montunu da içeri geçelim."

Kafa sallayıp çıkardım montumu. Portmantoya asıp Aybüke'nin elini tuttum. Beraber geçtik salona. Ben kanepeye oturunca Aybüke de yanıma oturup başını göğsüme yasladı.

"Aç mısın canım?"

"Yok canım, yedim sette ben. Sen ye ama."

"Ben de aç değilim, atıştırmıştım bir şeyler."

Alnını öpüp başımı başına yasladım.

"Annenler nasıllar? Gencay, Berfin?"

"İyiler canım. Selam söylediler. Berfin benim yerime de öp Aybüke ablayı dedi."

Aybüke gülünce ben de alnına bir öpücük daha kondurdum.

"Set nasıldı peki? Çok yoruldun mu?"

Mavi AyWhere stories live. Discover now