Mavi Ay

Ep.40 "İçinde sen olmayan hiçbir hayalim yok benim"

Tolga'dan

Burnuma dolan kokuyla gözlerimi açmadan gülümsedim. Gece öyle güzel bir rüya gördüm ki, onun etkisiyle hala Aybüke'nin kokusu burnumda. İç çekip dudak büktüm. Keşke hiç ayılmasam. Hep sarhoş olsam, sevgilimi görsem rüyamda. Yattığım yerde kıpırdanınca hissettiğim şeyle kaşlarımı çattım. Birine sarılıyorum ben. Ulan! Bu kadar içip dağıtmış olamam di mi? Yok yok, yapmam bunu ben. Ne kadar içersem içeyim, Aybüke'ye yapmam bunu.

Derin bir nefes alıp korkarak yavaşça araladım gözlerimi. Karşımda gördüğüm yüzle hızla açıldı gözlerim. Şaşkınca baktım yanımda uyuyan Aybüke'ye. Ben gözlerimi kocaman açmış bakarken, Aybüke de kıpırdanıp açtı gözlerini. Beni görünce gülümseyip elini yüzüme getirdi.

"Günaydın sevgilim."

Ben hala aynı ifadeyle bakıyordum. Benden ses çıkmayınca Aybüke hafifçe kaşlarını çatıp baktı.

"Canım iyi misin? Miden mi kötü? Başın falan mı ağrıyor?"

"Aybüke?"

"Efendim."

Kaşlarımı çatıp anlamaya çalışarak baktım.

"Ben rüya mı görüyorum?"

Aybüke gülerek kollarını boynuma getirdi.

"Hayır sevgilim. Sadece gece fazla içmişsin, sanırım o yüzden kafan sepet gibi oldu."

Şaşkınca açtım gözlerimi.

"Dün gece olanlar gerçek miydi yani? Bana geldin, beni affettin, bana inandın, beni öptün, bunlar gerçek miydi şimdi?"

Aybüke kocaman gülümseyip kafa salladı. Ben de gülerek beline sarılıp sırtüstü yattım yatakta. Aybüke'yi de üstüme çektim. Aybüke sesli sesli gülerek sarılıyordu bana. Ben de sıkıca sarıldım beline.

"Canım, canım, canım. Çok özledim seni ben. Sen yokken kahroldum Aybüke. Sen üzgünken benim canım iki katı yandı. İyi ki geldin, iyi ki affettin beni."

"Sen affedilecek bir şey yapmadın Tolga. Asıl sen beni affet. Seni dinlemediğim, sana inanmadığım için affet beni sevgilim."

Gülümseyip kapadım gözlerimi.

"Sevgilim."

Aybüke kıkırdayıp boynuma bir öpücük kondurdu. Belindeki kollarımı gevşetince başını kaldırıp ellerini göğsüme getirdi. Bir elimle yüzünü sevip baktım gülerek.

"Gerçeksin sen. Ben rüya gördüm sanmıştım. Meğer sen gerçekten gelmişsin."

"Burdayım sevgilim, rüya görmedin. Geldim sana."

"Çok özledim seni Aybüke. Bir daha ayrılmayalım olur mu? Bir daha ayrı kalmayalım."

"Ayrılmayalım sevgilim."

Aybüke gülerek dudaklarıma eğildi. Anında kapandı gözlerim. Belindeki elimle iyice çektim kendime. Aybüke de elleri yüzümde, tutkuyla öpüyordu beni. Koklayarak öptüm ben de. Hasret kaldığım çilek dudakların keyfini çıkardım. Aybüke yavaşça ayrılıp burnunu burnuma sürttü. Mayışık mayışık sırıttım anında.

"Umarım dün gece olanları hatırlıyorsundur canım. Yoksa gerçekten bozulurum."

Sırıtmayı kesip hafifçe öksürdüm. Dün gece olanları mı? Ne oldu ki dün gece? Ben bir şey demeyince Aybüke çattı kaşlarını.

"Nasıl yani, hatırlamıyor musun?"

Gözlerimi açıp kaşlarımı kaldırdım. Dudaklarımı büzüp bir şey diyecek gibi baktım. Aybüke sinirle patlattı bir tane göğsüme.