Mavi Ay

Ep.63 "Artık sadece biz varız"

Tolga'dan

Kanepeye oturmuş bekliyordum. Aybüke de elinde kadehlerle gelip birini bana uzattı. Gülümseyip aldım uzattığı kadehi. Aybüke de gülüp oturdu yanıma. Bacaklarını toplayınca mini elbisesi iyice yukarı sıyrıldı. Yutkunup kıpırdandım. Biraz sakin ol Tolga. Aklın fikrin sürekli nerde ya. Sevgilin tüm zarafetiyle, nahifliğiyle sana harika bir akşam organize etmiş, sen de buna odaklan biraz. Evet tamam, çok özledim Aybüke'yi ama nasılsa gideceğiz yatağımıza. Şimdi zarif bir adam ol. Aybüke gülümseyerek bakarken ben de gülümseyip yüzüne düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdım. Yüzünü sevip çektim elimi. Dikkatle inceledim yüzünü.

"Aybüke."

"Canım."

Gülümseyip devam ettim.

"Çok güzelsin."

Aybüke gülüp eğdi başını. Ardından tekrar yüzüme baktı. Ben de devam ettim.

"Burnun, dudakların, hele ki şu gülünce kısılan gözlerin yok mu, senin bu güzelliğine ayrıca aşığım."

Aybüke dudakları aralanmış, tebessüm ederek bakıyordu. Odanın ışığı yanmıyordu. İçerdeki mumlarım titreyen ışığı yüzünde görsel şölen oluşturmuştu resmen. Muhteşem bir güzelliği vardı Aybüke'nin. Gittikçe artan bir güzelliği vardı. Yüz hatları muazzamdı resmen. Kaşındaki iz bile gölge düşürmüyordu eşsiz güzelliğine. Aybüke kaşlarını kaldırmış yavru kedi gibi bakıyordu.

"Tolga."

"Canım."

"Bu anı bozmak istemiyorum ama bir şey soracağım."

"Sor bir tanem."

Aybüke gülümseyip konuştu.

"Yani aslında anı bozmuş sayılmam. Yine aşktan bahsedeceğiz aslında. Sadece merak ediyorum, hiç konuşmadık seninle."

"Söyle canım. Ben de merak ettim şimdi."

Aybüke kıpırdanıp gülümsedi.

"Yavuz ve Bahar. Hiç senin ağzından dinlemedim ben onları. Birbirlerine olan aşkları, Yavuz'un Bahar'a olan aşkı, hikayeleri. Sen anlatmadın hiç. Yani karşılıklı oynarken hissediyorum ama bu durum aramızdaki uyumdan, kimyadan da kaynaklanıyor olabilir. Ben, sen onlarla ilgili ne düşünüyorsun merak ediyorum. Senin kelimelerinden dinlemek istiyorum onları. Anlatır mısın biraz?"

Gülümseyip yaklaştım. Alnına bir öpücük kondurup yüzünü sevdim.

"Anlatayım sevgilim. Haklısın, hiç konuşmadık bunu. Ben kendi kendime Yavuz'a söylenip durdum ama seninle hiç konuşmadık."

Aybüke gülümseyip oturduğu yerde iyice yerleşti. Hevesle baktı gözlerime.

"Niye söyleniyorsun ki Yavuz'a? Ya da şöyle sorayım, Yavuz'un en sevdiğin ve hiç sevmediğin tarafları neler?"

Ben de gülümseyip kadehimden bir yudum aldım.

"Yavuz'u oynamayı çok seviyorum. Bunu zaten biliyorsun. Komutan Yavuz'u canlandırmak hem çok heyecanlı hem çok keyifli. Ama aşık Yavuz'da bocalıyorum biraz."

"Neden?"

"Yavu'un aşık halleri benden biraz farklı. Yani Yavuz'un Bahar'ın karşısında çoğu zaman duygusuz kaldığını hissediyorum. Bahar Yavuz'a çok aşık ve bunu göstermekten de hiç çekinmiyor ama Yavuz, Bahar'ın karşısında hödükçe davranıyor çoğu zaman. Başlarda, Bahar'a aşık olmadan önce ona olan davranışları çok sinirimi bozuyordu. Daha sonra anladım Yavuz'u. Bahar'ın büyüsüne kapılacağını daha ilk andan anladı o. Anladı da o yüzden Karabayır'da kalmasın istedi. Hem Bahar'ı da kendi felaketine sürüklememek için, hem de Merve'den sonra başka bir kadına kalbini açamayacağını düşündüğü için. Ama işler onun düşündüğü gibi gitmedi. Yavuz kendine bile itiraf edemezken çok fena aşık oldu Bahar'a. 14. bölümü izlediğimiz ekip yemeğini hatırlıyor musun?"