63 -Yürek-

Mulai dari awal
                                    

"Babası gezisini bırakıp gelmemiş. Çok yalnız, hep çok yalnızdı.. Ailesi hiç sevgi göstermedi, okulda ötekileştirildi." Yutkundu. Durgun sesindeki şefkat yüreğimi parçalıyor, her saniye inandığım hisleri biraz daha tüketiyordu, Seyhun dile getirdiklerinin bendeki etkisinden bihaber haldeydi. "Duygularını kolay dile getirebilen biri değildir. Kalbini kırmasınlar diye duvarlar örer kendine. İncinir... Ah etmez kimseye, bilirim. Hep güçlü görünmeye çalışır, hep ukala-"

Engel olamadığım hıçkırığımla şaşkın bakışları bana döndü. Elimi ağzıma kapatsam da geç kalmıştım. Korktuğum oluyordu işte. Sağ gözümden azat olan bir damla parmağıma değdi. Bakışları inkar edercesine bir ifade takındındığında başını iki yana salladı. Bendeki korkuyu henüz fark ediyordu.

Gözlerimi kapatıp güçlükle yutkundum. "Gi-gi-gitmek istersen... Ben" ne düşüneceğimi dahi idrak etmekten acizken, kelimeleri bir araya getiremiyordum. "Y-yani eğer onu... " konuşmak ilk kez bu kadar zor geliyordu dilime. Her kelime boğazıma ilmeği dolamak kadar güçtü. "a-aklında şüphe..."

"Yapma" Gözlerimde titreşen ela gözleri kelimelerden öte hisler nakşediyordu ruhuma. Sıkıntıyla nefes verdi. Acı, güzel simasının her zerresindeydi. Kollarını belime doğru uzatıp başını dizlerime yerleştirdi. "Kalbimden şüphe etme güzelim"

Yalın kararlı sesi, canımı yakan tüm endişeleri tutup savurdu. Teminatı ile özgürlüğe kavuşan gözyaşlarım, huzurdan mı akıyordu kederden mi bilemiyordum. Kendimi sıkmayı bırakmamla sarsılarak ağlamaya başlamıştım. Korkuyordum, her şeye rağmen her şeyden çok korkuyordum onu kaybetmekten.

"Vicdan azabı çekiyorum Nisa"

Konuşmanın onun için ne kadar zor olduğunu görebiliyordum. Ama şu an buna ihtiyacım vardı. Benim olduğunu hissetmeye ihtiyacım vardı.

"Derya benim için çok şey yaptı... Sevgilim değildi sadece, dostumdu, desteğimdi... En zor zamanlarımda o vardı yanımda.." tane tane sıralarken ruhuma değen nazik kelimeleri usta birer hançere dönüşüyordu. Bana düşen öylece dinlemek, öylece sineye çekmekti ikimizi de yakan cümleleri... Belimi saran kolları bana sevgisini anlattı sessizce. Bedenime gömdüğü yüzünü göremiyordum.

"Abim hiç ummadığım bir anda çekip gittiğinde, annem bir günde bana yabancı olduğunda, babam yalancı, riyakar.. Derya olmasaydı toparlanamazdım, göğüsleyemezdim, devam edemezdim."

Sözler, yılların dolmuşluğu ile diline akarken göğsü hiddetle kalkıp iniyordu. Yaşananların hepsini toplamış bir ana sığdırmaya çalışıyordu. Kanlanmış ela gözleri bana döndüğünde içindeki fırtınaları açıklamak zordu. Hazin sesine cılız bir isyan karıştı. "Ona kızamadım bile.. O halini görünce.. Neden söylemedin diyemedim. Bize bunu neden yaptın diyemedim Nisa. Bencilsin diyemedim. Bıraksaydın ben karar verseydim diyemedim. Söyleseydi asla bırakmazdım, bilirdi. Gurur yaptı. Söylemediği için bile kendimi suçladım"

Titreyen parmaklarımı saçlarında kaldı. Eğilip saramadım, yanında olduğumu hissettiren tek şey hala dizlerimde yatışına izin vermek oldu.

Elimi dudaklarına götürüp bir buse kondurdu. "Seni seviyorum Nisa. Sadece vicdan azabı çekiyorum. Her şeye rağmen mutlu bir çocukluk geçirdim ben. Güldüm, eğlendim, şımartıldım. Zor günlerimde o hep bana destek olmuşken, bana muhtaç olduğunda yanında yoktum. Göremedim gerçek hislerini, yardımcı olamadım. Bir hayal kırıklığı daha ekledim güvensiz dünyasına.."

MAATTEESSÜFTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang