74.Bölüm: Kırılan Yatak

3.9K 173 11
                                    

Yine ben iki geçmis bölümü yayınlayacağım ya birisi şimdi değil zamanı var. 🙆

Bu da ygs'den önceki son bölüm 🙉

Bol bol dua edin lütfen 😛

Ygs'ye girecek Herkese bol bol dua edeceğim.

Umarım istediğiniz puanın kat be kat kat fazlasını alırsınız 😘

Bol okumalar 😘😛

74.Bölüm:Kırılan yatak

Semih'ten

Bu hayatta ilk kez bir şeyleri doğru yapabiliyordum. Isteyince o kadar kolaydı ki yanlışları doğru yapmak doğruları sonsuza kadar düzeltmek. Sadece istemen ve çabalaman yetiyormuş.

Küçükken hiç bi amacım yoktu. Büyüdüm yine bir amacım olmadı. Hep boş boş gezdim günlerimi dolu dolu geçirdim sanarken daha çok boşladım günleri.

Farklı uğraşlarda buldum zaman zaman kendimi. Sonrasında yine en başa dönüp boş verdigim hayatıma devam ettim. Degistim dediğim her anda ansızın başa dönüp aynı yolu tekrar yürüdüm.

Benim yolum uzun ve çileliydi. Sanki yolumun sonunda zaman tüneli vardı oraya girdiğim de en başa dönüyordum. Hep yeniden hep yeni uğraşlarla.

Ilk kez gecikti başa dönmem. Ilk kez sorunsuz ilerliyorum. Bir amaç uğruna bu kadar çaba sarfediyorum. Belki hayatımın en iyi dönemiydi bu gençlik değildi çocukluk hiç degil. Bu dönem olgunlaşmaya adım attığım ilk dönemdi.

Bana degistin deseler tek verecegim cevap 'hayatımı degistirenleri tanımıyorsunuz!' olurdu.

Tanısalar ben gibi onlarda değisirdi ama hiç gereği yoktu. Onlar sadece benim. Bense sadece onlarındım. Hayattan çok bir sey istemiyordum. Sadece onları benle beni onlarla sonsuza denk birlestirip mutlu etmesini istiyordum.

Ikinci kez kendimi boş hissetmiyordum. Sara'ya sahip olmak ayrı güzelken bana ait olandan bir tane daha olması ayrı güzel. Mutluluk her zaman var oluyordu. Fakat peşinden gitmesini bilmek gerekiyormuş.

"iki tane şat !" elimi cabuk tutup bardağa sıvıyı bosalttım. Ikinci günümde fena iş çıkarmıyordum. Siyahın hakim olduğu ve fosforlu renklerle aydınlatılan barda bulunan müsteriler yabancıları olmadığım hep tanıdığım yüzlerdi. Zaten bu barda ömrüm gitmisti. Simdi de çalışarak geri getiriyodum. Şat bardaklarını iki kızın önüne bıraktım. Tezgah  arkasında müzigi dinlemekte hiç kötü değilmiş.

"Naber babalık. " elini açan Tunç'un elini tuttum. Baristalığı ondan öğrenmek uzun sürmüyordu. "Iyidir  !"elimi bıraktığımda siyah uzun yuvarlak tezgaha yaslandı.

"Seninkiler nasıl ?" güldüm. Benimkiler ikisi de benimdi. Şimdi ailenin ne demek olduğunu anlıyordum. "Görmeyeli iki gün oldu konusalı yarım saat iyilerdir. "tezgahın oraya ilerledim.

"Hala inanamıyorum burada olay çıkaran o kızla evleneceğine oğlum şuraya bak evlenmelik değilde eğlenmelik o kadar kız var ki. Züppe Semih'imiz bu ortama sırt çevirip tezgah arkasında satış yapıyor. "  tunca ve karanlık dans eden bos ortama gözlerimi diktim. "Ilgimi çekmiyor tunc !" sadece bir an önce babam olacak adamın olayı bitsin ilk avansımla aldığım yüzüğü Sara'ma takabileyim baska bir sey istemiyorum. Yada istiyorum minicik prensesime de bileklik almak istiyorum.

"Ilgini cekecek kız tam arkamda !" dedigi yöne baktığımda sarışın etine dolgun makyajlı ve bana her kız gibi selam veren kisi tercihlerim arasında degildi.

"Sen benim prensesimi gördün mü tunç bunlarla gelme olum bana ! Onu getir gözüm onda olur !" tunç pes ederek ellerini kaldırdı.

"Tamam müdür en kısa zamanda umarım yanlarında olursun düğününde içkiler benden !" dostça omzuna tehdit vari vurdum.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz