bölüm 54

4.3K 207 3
                                    

Kesit 2

Arda hoca kulak misafiri olmus olacakki duruma el attı.

" yarıs yapalım mı? "

Semih bana verecegin sey derken arda hocaya direk olur gibi imada bulunmustu hayvan!

" olur özledim o günleri"

" hangi günler" diye agizimdan bir kere kacmıstı arda hocanın söyledigine karsılık.

" merak etme aksam ögrenirsin
"

Semihin nefesi yüzüme temas edince etkisi altında oldugumu anlamam saniyeler sürmedi.

"Sara damı geliyor?"

Arda hocaya dikkatle bakarken

" neden gelmeyecegim " dedim.

Sanırım semihin kollarının altındaykenözgüven dagı oluyordum.

"Sence baskasına izin verir mi arda ? "

Baskası derken ne oldugunu hala anlayamamıstım.

" oda dogru! " diye hak verince hala anlayamadım konuyu semihe sorunca aksam ògrenirsin demisti.

Eve geldigimizde semihle arda hoca direk iddialasırken saykoyu kucagıma alıp odama cıkmıstım. Özgenin etrafta gözükmeyisine sevinirken nerde oldugunu da merak etmiyor degildim. Saykoyu yataga koyarken dolabı kurcalayıp kapri ve tisort cıkardım. Kapriyi daha önce giyiyordum beden derslerinde o yüzden utanacak bir durum yoktu. Üzerime giyince odadaki camasırları toplayıp camasır telini toplamıstım.

  Odada ki isim bitince saykoyla beraber sıkıntıyla asag ı inip salonun basında durmustum. Eve girerken bahceye uzun zamandir cıkma istedigimi bastıramazken dayanamayıp saykoyla anahtarı alıp cıkmıstım.

Yemyesil görünen bahcede annemin gülleri rengarenk yaparken meyve agaclarındaki gelisim cok hos gösteriyordu. Garajda bulunan hortumu almak icin garaja ilerlerken saykoyu kucagımdan indirdim.

Annemleri en kısa zamanda ziyaret edecektim belki de yarında yapabilirdim özlemistim ve hayırsız bir evlat olmama az kalmıstı.

Mavi hortumu alîp vananın suyu acınca bir den foşlayıp ayaklarımı sırılsıklam eden suyla cıglık atıp gülmüstüm. Arabaya degen suyu tekrar kısıp bahceye cıkınca beyaz güllerin yanına gidip suyu tuttum. Annem hep bir düzen icinde tutardı bahceyi simdi ise o yoktu.

Aslında her sey gibi oda kaybolmustu sonsuz mutluluk diye bir sey yoktu hep bir yokolus vardı bizde bir gün yok olacaktık.

Güller bitince meyve agaclarının arasına girmistim. Cardaga yakın olan meyve agaclarıyla cardaga bakınca hep toz ve kir oludugu ucusan cöplerin bulustugunu görünce hortumu kiraz agacının altına bırakıp garaja ilerledim. Faras cöp posetini alıp cıkınca temizlemek icin yürüdüm.

Süpürdügüm cardagın coplerini kürek yardımıyla koyup cöpün agızını bagladıktan hemen sonra torbayı bahce kapısının önüne koymustum. Hortumla suyu cardaga tutup tozunun gitmesini saglarken sallanan koltugun üzerinde bulunan şalı farketmistim minderin altına saklanmısti annemin kırmızı siyah salı ne zamandır ugramıyordum ben buralara. Aglamamak icin zor duruyordum salı alıp katladıktan sonra koltugun üzerine yerlestirdim.  kuruması icin günese teslim ettim cardagı.
Tekrar meyve agaclarının altına giderken semihin huzur dolu sesini hissetmistim.

" güzelim ne yapıyorsun dısarda"

Cardagın koyu yesil tahtadan yapılma duvarına yaslanip yüzüme bakarken gülümsedim.

" semih kızmayacagına söz ver "

" neden ? "

Elimdeki hortumu üzerine tutunca neye ugradıgını sasırıp yüzüme bakarken sırıl sıklam olmustu.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Donde viven las historias. Descúbrelo ahora