Bölüm 47

6.1K 257 26
                                    

Öncelikle merhaba 😊

Bölümlerin geciktigi için cok üzgünüm.

Bazı bölümlerde düzenleme yapıyordum. O yüzden böyle oluyor ama bu bölümü keyifle okuyacagınıza eminim.

Bir internetim bitmisti.
...

Arkama dolanınca ne oldugunu anlamamıstım. Enseme hafif esinti gibi gelen bas döndürücü ic cekislerine aldırmamaya calısıyordum.

Bir an önce ona ait olmak isteyen yanımı her seferinde güçlükle bastıyordum. Ona çeken  bütün  o kasvedici karanlık yönlerini düsünmemeye çalısarak elinden tuttum.

Omzuma baskı yapan nefesi beni uysallastırsada gitmemiz gereken onun icin önemli olan bir davet vardı. Aslında bu benim icinde önemliydi. Ailesi tarafından kabul görmeyecegime emindim. Uzun süredir konusmayıp davette konusmaları garip geliyordu. Bir de babamla annemle olan mete amcanın husumeti vardı. Simdi ise arkadaş cevresinde olacaktım. Bunun ne kadar dogru oldugunu karar veremiyordum. Sadece oraya gitmek onun çevresinde tanınmak istiyordum. Benim yüzümden asosyallestiginden sosyallestigi hayatına geri dönmeliydi. Bu sefer yanında olmayı tercih ediyordum. Sürekli çalısıyor beni yalnız bırakmamak icin evden de çıkmıyordu

Ayagımdaki ayakkabıların bana verdigi acıyla yürürken kulak memesinin  orada oldugumu farkettim. Aynı boyda olamayacak kadar kısa durmam simdi sorun olmayacaktı. Bu topuklu ayakkabıların belki de bu huyu sadece iyiydi.

Bogucu karanlıgın sukunet veren sessizligine adım atıp kapıyı çektim. Yedek anahtarın çantama koyduguma emindim. Bahcede bizi dört gezle bekleyen araba ilerlerken arkamdan sürekledigim adamın varlıgı bana güc veriyordu. Sebebini bilmedigim bir sekilde sakinligini koruyordu. Kendi kapımı kendim açmak icin tuttugum eli bıraktım. Bu gün hep sakindi. Bunu iyi degerlendirecektim.

O kendi koltugunda yerini alırken yüzümdeki tebessümü bastıramıyordum. Keske annem ve babamda yanımda olup bu mutlu anlarıma şahit olabilseydiler. Hos annem buna mutlu demez bana söylenirdi. Babamda sòylenirken alttan alttan laf sokardı.

"Semih "

Anayolu çıkarken lastigin sesi kulaklarımı dolduruyordu.

Gecenin sessizligi bozan ahenkle söylenen sesine mimiklerime engel olamayarak gülümsedim. Hangi iklimin baş döndüren kokususun sen bee adam. Beni sürekli huzurlu bir hisse boguyorsun. Sende kayboluyorum.

"Arkadasların yakın arkadaslar falan mıydı. "

Yolda olan gözü yüzümle saniyeler arasında bulusup ayrılmıstı.

"Üniversiten sara degiller.  Arda dısında pek arkadas yapmayı sevmem"

Derken yüzünü umursamaz bir ifadeye soktu. Gercekten yalnız kalmayı sevebilirdi. Zaten cogu zaman gülmeyi bile berceremeyen adamdı. Hic bir ortamda kolay kolay gülmezdi.

"Sence güzel olacak mı bu gün"

Düz giderken saga dönmüstü.

Bosta kalan elini yanagıma yaklastırarak dokundu.
Dokunusları bile bana heyecan vermeye yetiyordu.

"Benim yanımda olmayı kendin istedin simdi de buna katlanmak zorunda oldugunu unutma"

Dudakları güldügü nü gösteren bir hareketle yukarı kıvrıldı. Gülüsünde bahar vardı.

Herseye katlanabilecektim. Belkide ihtiyacım olan tek kisi sendin. Bana gelmistin coktan.

Yine saga dönerken hızı düsürmüstü. Bedenim karıncalanmaya baslarken heyecan kat sayım artıyordu.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें