Bölüm 36

6.2K 278 46
                                    

"Kanka len şu semih hocamı"

Muratın isaret ettigi yere baktıgımda semih hocaydı simdi faka basmıstım. Dur dur oda neydi yanında Necati bey babamın avukatı beni yurtta bırakıp bir daha benle konusmayan adam. Nefret ediyorum. Babam gitti diye beni hice saydı. Onunla ne isi olurdu ki. Ama en önemli sey yakalanmamak yanlarında özür dileyerek kactım. Hayırlı bir arkadasım degil mi. Hayır tabi ki de alakam yok. Sadece korkuyorum kacıyorum. Beni görse ne olurdu. Ona alısamadım. Hala semih hoca diyordum.

Eve gelince direk elbiselerim yerine pijamaları giydim. Delilleri yok etmeliydim. Aksam dogru kendime ders calısır modu verip mutfaga test kitaplarımla girdim. Annem bu halimi görse utanırdı benden. Ders calısmaya can atan ben ne hallere düstüm. Annem demisken neler cekmisti. Dedemden soracaktım hesabı
Ne hakla bir de beni bulmaya calısmıslardı. Gözde halam ondanda bütün gercegi ögrenmek istiyordum.

Yemegi hazırlayıp telefonumu actım. Malum eve gelmesi icin mesaj atacaktım. Bana söz vermisti. Unutmusta olabilir. Telefonun yanında ki tusa basarken zil caldı. Masaya bırakıp kosarak kapıyı actım. Bana öylesine tatlı bakan adama bakmamak elde degildi.

Gözlerimin ici gülüyordu resmen.

Ellerini belime dolarken bende aynı sekilde ona doladım. Cok cok cok özlemistim Her hücremle.

"Hosgeldiniz"

Aramızdaki resmiyeti hala kaldıramıyordum. Zamanla alısacaktım.

"Hosbulduk minnakım"

Sevme sekline her an ölebilirim. Yer cücesi bücür minnak... kelime dagarcıgın harika!

Cok mu düsünüyorsun be adam bunları.

Eve gecerken ayakkabısını çıkardı. Terlikleri ayagına gecirdi. Tamam babam zengin olabilirdi. Ama öyle eve kirli ayakkabılarla annem asla sokmazdı. O ayakkabılarla her yere gidiyoruz.

"Bu aksam arda gelecek saram. "

Arda hoca niye gelecekti ki. Hem uzun zamandır onu görmüyordum. Özledim de ama ona kırgınım. Bu durumuda ona borcluyum. Aklım ikilemde kaldı. Üzerini degistirmek icin odasına gecerken ne zaman gelecek diye seslendim. Birazdan oldugunu söyleyince üzerimi degistirme fırsatı olmadan zil caldı. Sacımdaki topuzla ve sarı olan ördekli ev pijamalarım ayagımda ki tavsanlı terlikle mükemmelim. Simdi kapıyı acmasam ayıp olacaktı. Yavas yavas kapıya ilerledim. Cıplak ayakla ateste yürüyormusum gibi hissediyordum.

"Saram sen acma. "

Ve kral da tesrif eder.

"Üzerini giyinde gel"

Hey müberek sen bana diyorsunda o üzerinde niye bir sey yok evde pijamayla mı dolanıyorsun. Neyse ya of ben cıkıyorum. Simdi onunla o güzelim altı tane gözüken karnında ki baklavalarla ugrasacak degilim.

Odamın yolunu tuttum. Üzerime kot pantolon ve salas beyaz tisort gecirdim. Terliklerimi çıkarmasam sorun olmazdı. Sacım yine aynı kalmıstı. Tekrar inip arda hocays hos geldin dedim. Aramızda sanırım buzdan bir duvar vardı. Ama biraz gülsek kırılacak gibiydi. Beni iyi tanırdı. Iyi ki de rehber ögretmenimdi. Üzerine sonunda bir sey geciren semih hoca bana göz kırpti. Baskalarının yanında yapma ya. Gülünce yanlıs anlıyorlar.

"Sey yemege gecsek yani hocam. "

Hala ne diyecegimi bilmiyordum. O huzurla otuz iki disini gösterip güldü. Arda hocaya baktıgımda garipce bana bakarken tuhaf olmustum.

Yemekleri servis tabagına böldüm. Ikiside istahla yerken yanımda oturan semih hoca bu sefer arda hocayla karsımda oturuyordu.

Masanın altındaki ayagı beni sinir ediyordu. Sürekli yüzüme bakıp ayagıyla ayagıma dokunuyordu.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Where stories live. Discover now