bölüm 59

3.4K 190 5
                                    

59: 2.part

Semihten

Barın verdigi etkiden kurtulup bos sokakta duvarlara carpa carpa ilerledim. Yine hayatta hic bir amacım kalmamıstı. Gittigim isten bile ayrılmıstım saten arda da balayına gitmisti. Yalnızlıgımın en uc noktalarındaydım. Cıkarken yolda bir kac kisiyi dövsemde rahatlamamıstım. Elimin üzerine atılan dikis tekrar patlamıstı. Zaten umrumda da degildi artık canımın acısı yine aynı yolda ilerledim. Kalabalıkta kafama siyah deri montun icindeki gri kapsonu cektim.

Zorlukla ilerledigim yolda arada bir yalpalayarak duvarlara carpsamda umrumda olmadı. Her zaman ki geldigim yolu tekrar bulurken karanlıkta ısıgın rengiyle yesil duran binanın önünde durdum.
Bir süre bakıp duvardan iceriye atladım. Dügünden sonra mahmut amca dısında kimseyle sohbet etmemistim gece burda sabah mezarlikta geri kalansa bardaydı günüm.

Karanlıkta ilerlerken balkonun oradaki isigi farketmemle durdum. Kapının sonuna kadar dayalı olmasıyla kapsonu indirip iki adımda merdivenden cıktım. Anahtarı üzerinde duran kapıyı farkettim.

Sara gittiginden beri hic acılmayan kapıdan iceri girdigimde yine aynı manzara gözümün önündeydi. Dagıttıgım ev ve esyalar hıncımı bunlardan atmıstım.  Neden acıktı bu kapı hırsız girsede dövsem diye de gecirmistim. Keske girseydi avucum kaşınıyordu belki de elimin üzerinde bulunan kandandır. Ama umrumda degildi spor ayakkabılarımın zemine yaptigi tıkırtıdan baska hic bir ses yoktu.

Kapıyı kapatıp salonu odaları ve mutfagı kontrol ettim. Kırılan bardak ve tabak dısında hic bir sey yine yoktu.

Üst kata cıkınca yanan saranın odasına giderken kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyordu. Ama neden di bu sara icin olamazdı o beni istemiyordu. Benden nefret ediyordu ve artık bir kızıda vardı. Ya muratta burdaysa merdivenin basında durup geri adım atınca gelen sesle dayanamayıp ilerledim. Belki kafam ayık degildi bilincim tam olarakta yerinde degildi ama korkacak ya da sarayı görünce tırsacak bir durumda degildim.

Uzun süredir girmedigim bu ev bana tekrar yasadıgımı hatırlatmıstı.

Kapının kolunu kavrayıp iterken camın acık oldugunu anlayınca saranın burda olmadıgını farketmistim. Hayal kırıklıgıyla dolup dagılan esyaların arasından ilerleyip camı kapatıp perdeyi cektim. Onun kokusunun oldugu bu odada bir anda bakarken bulmustum kendimi ona ait bir seylerin olması bana iyi geliyordu.

Egilip yerdeki tavsanlı terliklerini aldım elime dagılan yatagın kenarına oturdum. Burda olmam ne kadar dogruydu kimin umrundaydı.  Belki de ben sadece bu hayata lanet okuyacaktim. Babama bir sey yapamıyordum bunu neden yaptiginin hesabini o gün o gücle sormustum. Daha sonraları aciz bir cocuk gibi susmustum bos tehditlerine boyun egmistim . Kendi kendime bunu yapmistim belki dogacak bir bebegimiz olacagi icindi. Ne kadar xcok yanlıs yapıyordum ben. Babama her yönden benziyordum. Insanlarin hayatıyla oynayıp hayatına yön veriyordum.

Terliklerine sarıldım benim yanıma gelirken yere bastıra bastıra cıkardıgı o terliklerinin sesini bile özlemistim. Hem kim girmisti de kapı acıktı buranın oda acıktı.

Kulagıma gelen müzik sesiyle kaslarım catılınca terligi bıraktım yerine. Odadan cıkarken gelen ses daha da yakınımda gibi hissediyordum.

Kadın sesini duydugumda saranın odasindan ilerleyip merdivenin basına gelince durdum bir süre sessizlik olurken kücük cocuk sesini de duymustum.

Fuat amca ve ayse teyzenin odasından gelen sesle merdivenden ayrılıp saranın odasının karsısındz bulunan beyaz kapıyı acmak icin kulpu tutunca ısıgı farkettim. Hafifce aralarken gelmeye devam eden sesle bir süre bekledim. Gördügüm sey hep bekledigim durumdu.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Where stories live. Discover now