8.Bölüm:Kafe

10.8K 459 26
                                    

Merhaba gençler ✋👊

Keyifli okumalar.

8.Bölüm : Kafe

Kahvaltının başında yemege başlasam mı başlamasam mı soru isaretiyle bekledim. Hadi ama gerginlik bu günde mi sürecekti. Aile ilişkilerine karışmıyordum ama sonuçta bende bu ailedendim artık. Dün Mete amca gelmişti bu gün bari bir şeyleri yoluna koyup keskin bakışlar göndermeden yemek yiyebilir miyiz ? Semih hoca babasının tıpatıp kopyası mıydı ? Ikiside gözleriyle kavga ediyordu. Gazete ikisinin elinde de vardı nasıl bir karaktere sahiplerdi bunlar ve aralarında ki sorun neydi. Dün akşam yemeğinde bile gergindi işte. Sonrasında yine Semih hoca odama postalamıştı beni. Sanki tüm suç benimmiş gibi.

"Sara yemeğini yesene tatlım !" evde tek güler yüzlü Gupse abla'ydı sanırım. Başımı sallayıp son bes dakikadır masayı kesen beni isyana uğratmayarak ekmekten bir parça aldım. Iki kişi gergin olunca korkuyordum aniden masa yerle bir olacak diye. Çünkü gerginlik çok uzakta olsan bile farkedilir boyuttaydı. Ekmeği ağızımda geveleyip yuttum. Telefonum sessiz ortamı bozmuş herkes bana bakınca 'paniklemeyin sadece telefon bu. Çalabilir !' Diyesim olmuştu ama diyemedim. Ekmek boğazımda kalmıştı telefonu siyah taytımın cebinden çıkarıp masanın altında tuttum.

Murat'tandı mesaj ve tam gergin ortamda atmak zorunda kalmış gibi bana mesajı atmıstı.

Muratçık : Almaya gelecek miyim seni ?

mesaj yazmak icin başımı kaldırdıgımda suç işlemişim gibi gözler üzerimde olunca telefonu masaya koyup geriye yaslandım. Başkasının evinde kalmak ne zormuş kendi evimi o kadar özledim. Zorunlu yemek yemiyordum en azından ne zaman istersem o zaman mutfaga girip yiyebiliyordum. Ama burada belli kurallar ve bu kurallara sürekli uyan insanlar olduğu için bende uymustum.

"Yemeğini yesene kızım." Kendileri yemeyip bana yedirince boğazımda kalıyordu bu ortamda yemek yiyebileceğimi de sanmıyordum. "Babaaa !" eliyle masaya vuran Semih hoca yerinden hışımla kalktıgında yerimden sıçradım. Konusmasını bekliyordu Semih hoca her hangi bir sey demesini. "Semih oglum sakin ol annecim !" telaşla ayaklanan Gupse abla yerinden kalkınca donmustum yine. Ben daha önce kavgaya bile sahit olmamıştım. Mete Amca rahatını koruyup gazeteyi özetle katladı. Sanki Semih hoca ona celallenmemiş gibi.

"Anne bırak !" semih hocanın önüne siper olan Gupse abla zorlanıyordu. Ne yapacagımı bilmedim yerimden kalkıp Semih hoca'ya destek olsam babamın emanet ettigi Mete amcaya haksızlık mı olurdu.

"Oğlum hadi yemeginizi yediyseniz kaldırıyım sende çık hava al dısarda !" Gupse abla gözleriyel bende buluştugunda bakışına karsılık yerimden kalktım. Elini yumruk yapan Semih hoca babasına öfke kusuyordu. Ama Mete amca hiç oralı olmadan masada bulunan salatalıktan agızına alıp attı.

"Hocam !" korkuyla sesim titreyince sıktığı elinin üzerini tuttum. Bu cesaretin şimdi nereden geldiğini tartışamazdım. "Sara Semih'i biraz bahçeye çıkar tatlım hava alsın ?" kurdu kuzuya emanet etti Gupse abla. Semih hoca benle dışarı çıkmazdı. "Tamam anne bırak siktiğimin evinde bir bok yapmayacagım. " küfrü duymak garip geliyordu. Şu durumda onu da boş vererek Semih hocanın çıktıgî kapıdan çıktım. Yanında olsam beni terslermiydi terslesin ama şu an kötü zamanında bu durumda Murat ve Ceyda'da olsa kızsalarda giderim. Onlar olmasa en nefret ettigim biri olsa yine giderim. Salondan bahçeye açılan kapıya çıktığında kosarak giristeki askılıktan montunu ve montumu aldım. Kar hala yagıyordu hava da soguktu.

Camlı balkon kapısından çıkıp bahçedeki duvara yaslanan Semih hoca'nın yanına gecip montu uzattım. Bana şöyle bir bakıp elimdeki montu çekerek aldı. Hem bana attığh küçümseyici bakışına çoktan alışmıstım.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Where stories live. Discover now