Sara selam verirken sahra yanagını sıkmaya baslamıstı bile.

"Biraz önce senin ki gitti kızım "

Sara duydugu sözü anlamayıp adamın suratına dikkatlice baktı. Beyaz sakallarin arasinda bulunan siyah sakallariyla gözlerini bulusturdu.

" benim ki ? "

Adamın söyledigi söze soruyla karsılık verirken sahrayı kucagından indirip gözlügü sacına itti.

" semih kızım her sabah aileni ziyaret etmeye geliyor"

Sara bir süre sessiz kalıp tekrar söze baslamak icin agızını acti.

" ben tanımıyorum onu. Izniniz olursa ben annemlerin yanına gidecegim.

Diyerek adamın sözünü kesti. Semihi duymaya tahammül edemiyordu. Mezarlıgın kısa boylu yesil çimenlerinde sahra kosarak anne anne ve dedesini bulurken sarada arkasindan ilerledi.

" merhaba anne baba yine ben geldim. Yine minik torununuzla geldik "

Diye kendi kendine söylenmisti. Zaten her zaman geldiginde onlarla sesli sohbet etmeyi severdi. Bir de pismandi onlar burdayken sara uzaklara gitmisti.

"Ay..nneee.. dede...mm geymemis.."

Saranın yanına dikilip mezardaki kırmızı güle elini uzatan sahra yine aklının erdigi kadar söylenmisti.

" deden ve anne annen topragın altındakızım hani söylemisti ya baban sana "

Ilk geldiklerinde sahra neden geldiklerini ve annesinin neden agladigini murata sorunca murat detayli bir sekilde anlatmisti.

"Ay..nneee.. aylamaaa.."

Saragözündeki yası farkedince ister istemez yine sildi. Hala annesi ve babasını cok seviyordu onların bir fotografı dahi yoktu.

"Tamam kızım aglamam.. "

Sahra minik elleriyle annesinin gözünün yasını silip  sonunda kopardigi kırmızı gülü annesinin kulagına takmıstı.

" men papamın.. meyeliyim sen pyensesi.. "

Sara kızına tebessüm ederken sahra tekrar ciceklerden bir tane koparma pesindeydi.

" biliyorum her zaman cok  bencil olup sizi unuttum ama siz beni affedersiniz ben sizi cok ozledim "

Sara icinden gelen sozleri yine disindan söylemisti. Ama burada olmayı istedigi kadar anne ve babasini hatirlatan evde de olmak istiyordu. Cünkü daha cok hatıralar orda kalmıstı.

" yuzunuzu bile zor hatirliyorum anne baba."

Kızına bakıp aglama istegini bastırdı. Onu bu hale getiren semihi ve meteyi de sevmiyordu fırsatı bulsa bir kasik suda bogacakti. Ne istemislerdi onlardan saranın yine pesini bırakmamisti bu düsüncler canı yanıyordu.

Dayanamadı yerinden kalktı. Kızının elindeki minik gülün dikeni eline batınca sahra acıdı diye isyan etmeye baslamisti.  Sara yerinde telasla ona ilerleyip  kızının parmagina bakıp mezarlıktan cıkarmıstı. Neden yaptıgını bilmiyordu ama evine gidecekti elinde sonunda gidecekti. Mezarlikta calisan amcanın sesini duymadi daha da hızlandı. Sahra olaydan habersiz gülü  annesinin kulag8na takıp cıkarırken sara kac dakika da geldigini bilmedigi yesil binanın önünde durunca soluklandı. Bogazina kadar acımıstı yanma hissini simdi yasıyordu bogazı.  Sahrayı kucagından indirip bahceye baktı. Eskiyi en eskiyi hatırlayıp evin bahcesini acarken sahranın elinden tuttu.

" ay..nee buyaası.. neeyee.. "

"Benim yasadıgım ev kızım "

Sahra hic bir sey anlamazken bahcenin yesilligiyle hemen cimlere egilmisti. Sara kızını beklerken bir süre daha baktı uzak oldugu eve bahceye cardaga koltuga semih ve aile diye gecirdi icinden semihi hala seviyor muydu.

Canını acıtanı hala canından cok mu seviyordu.  Bes yıl sonra diye gecirdi sara yola bakan ikinci kattaki odasının yarı açık perdesine bir süre baktı. Girse miydi girmese miydi. Girse icinde biri varmıdır diye korktu. Ama etraf hic tinerci veya hırsız yerine benzemiyordu. Necati amca buralara iyi bakıyor diye gecirdi. Sirketin hala ayakta durması yaslanmaya baslayan necati amca sayesindeydi. Saranın umrunda mıydı sirket belki onun icin murat zorla okula göndermisti. Basında durabilirdi zaten semihte artık sirkette degildi ve hala efsun ablayı ve nacati amcayıda ziyaret etmemisti. Ufuk büyümüs müydü acaba. Sara hala kendini yabancı hissediyordu girse miydi oraya.

" hadi annem kalk girelim "

Sahra yere otururken kollarını actı balkona cıkıp merdivenleri gecince anahtarın olmadîgını anladı. Kapıyı zorladı ama acık degildi aklına kutu geldi.  Elektirik panosunun kutusunu acarken toz cıksada anahtarı orada buldu. Sahrayi indirmeden anahtarı kilide sokup üc kere cevirdi. Kalbi delicesine atmaya baslamıstı. Kapıyı itince midesine inen yumruyla yutkundu. Denememeliydi buraya gelmemeliydi kapı temelli acılınca sara dik durdu.

"Ay .. nee giyee..liimm.. "

Sahranın sesiyle kendine gelirken tamamen acti. Dagılan etrafa baktı o gün aklına geldi gözü kararmıs gibi oldu. Ilerledi kızı kucagında kapıyı acık bırakarak ilerledi.

" ay... ne.. senn "

Sahra koridorda bulunan cercevelerde ki kisjnin annesi oldugunu anlamıstı.

Sara duymazken onunda gözleri cerceveyle kiltlendi. Ne güzel gülüyordu orada. Sahra elini cerceveye dokundurdu..

Sara kapıyı kapatmadan kızıyla ilerledi. Tahmine ettiginden  daha cok özlemisti burayı kırılan esyaları devrilen koltukları baktı bir an. Karsısında duran semihin sonuna kadar dayalı odasına baktı. Kapının esiginde duran beyaz carsafa baktı. Sahra olmasa hüngür hüngür aglaya bilrdi. Telefonun sesini isitince cebinden cıkarırken sahrayı indirdi.

"Nerdesiniz? "

Muratın sesini duysada bir t7rlü konusamıyordu. Sadece etrafa baktı dagılan esyalar hangi amacla böyle yerdeydi. Sahranın evin ortasında korumasizca ilerlemesini izin vermeyip yanına ilerledi. Kirilan televizyonun oraya dogru giden kızını durdurmaya calisti.

" sara iyi misin nerdesin ses versene"

" seeyyy.. biz... evdeyizzs "

Kelimeler agizindan cikarken sara sadece etrafa bakinmakal yetindi ne dedigini bir daha sorsalar söyleyemeyeck durumdaydi.

"Ohhh..gectiniz mi bena ksama geliyorum"

Murat saranın sesindeki tınıyı anlamıstı ama evdeyim diyince rahatlamisti.

Sara telefonu kapatmisti belki murata ilk kez boyle davranıyordu. Ama saykoda aklına gelmisti semihin ona aldigi ve onunla beraber bir senesini gecirdigini hatirladi.

Sahrayı kucagına alìrken üst kata tırmandı odasına burda duramıyordu.acık olan kap8sıyla yutkundu ve iceriye gecince yine görülen manzara icler acısıydı. Darma dagındı her sey kıyafetleri kitapları yatagı herseyi semihin aldıgı oyuncak yerde gözüne ilisti. Sahra kucagına almıstı aslana bile benzemeyen oyuncagi sahranin yarisiydi sanki.

Sara pembe kaplı günlügü yerde farkedince ilerledi. Kitaplara ve kiyafetlerine basmayarak elini aldı. Yüz üstü duran günlügü yataga oturdu. Sahranın ayagını kesecek birsey var mı diye kontrol edince kitap ve kiyafet disinda yerde bir sey olmamasiyla parmagini koydugu ardan günlügü actı.

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin