" O ne lan öyle podyuma mı çıkıyon ! Eteginin boyu bir karıs kime özeniyon. Git degistir üzerini ! "
Dünde kısa giyinip bu günde giyinmesi tepemin tasını attıyordu. Okul forması bile bir karıstı. Burada erkek var ister istemez hormonlarım gevsiyor.
"Ya semih her zaman ki giydigim etek bu. "
Ayaklarında bulunan tavsanlı terlige bakarken haklı olabilecegi düsündüm. Hayatımda bir sürü kız varken tek kıza yanınca yan etkileri oluyordu. Onun icin hic bir sey demeden üzerimdeki beyaz tisortu çıkarıp dolaba yürüdüm.
Dolabın kapagını açıp icinde bulunan elbiselere baktım. Askıdaki takım elbiseler yerine onların altında bulunan kot jean ve tisortu cıkarıp iki adımda yatagın üzerine bıraktım. Daha gitmedigi farkedince ayaklarına bakıp beni bekleyen saraya dogru yürüdüm.
Ben geldikce dısarıya cıkacaksın madem neden bekliyorsun. Odanın kapısına gelince aradaki seytana fırsat vermemek icin kapıyı kapattım. Bu aralar olanlardan sonra ister istemez ona gidiyordum.
Esofmanı çıkarıp pantolonu ve tisortu gecirdikten sonra dagınık yatagın üzerine gelisi güzel attım. Telefonu yattıgım yastıgın altından alıp saate baktım.
Sabahın sekizinde okulaa gitmek kadar kötü bir durum yoktu. Ayagıma corap giymeyip salona cıkmak icin kapıyı actım.
Kanepeye oturup etrafı inceleyip ayaklarını sallarken benim cıktıgımı farkedince bir kac saniye bakıp kafasını egip ayaklarını sallamaya basladı.
Kırıldıgı her halinden belli oluyordu.
"Gidelim mi ? "
Konusmak yerine yerinden kalkarken televizyon sehpasının üzerinde ki arabanın anlahtarı alıp bos olan koridora yürüdüm.
Ayakkabımı dolaptan çıkarıp ayagıma gecirecekken önümde dikilmisti. Konusmayınca ne kadar masum olabiliyordu.
"Ne oldu . "
Ellerini uzatıp avucunu acarken elindeki çorabıma baktıktan sonra tekrar yüzüne baktım. Ne arıyordu bu hem sormayacagım sara bu her sey beklenir.
Avucuma alıp ayakkabıları yere bırakıp ayagıma gecirdim. Eve ayakkabıyla bile girmem yasaktı simdi de corapsız ayakkabı giymeme de takacak gibi duruyordu.
Balkona çıkıp kapıyı kilitleyip cebime anahtarı attıktan sonra kargalar bokunu yemeden cıkmanın verdigi keyifle merdivenden indim. Yazın ortasında kısı yasıyorduk sabahları. Arabanın yanına dikilip hic bir sey konusmasken elimde bulunan kontakla kapıyı açtım.
Öne binmek yerine arka kapıyı açmasına karsılıp yeni yeseren cimende yürüyüp arkanın kapısını açıp yanında oturdum. Arabanın ici aksam dan dolayı soguk olurken kolumdaki kıllar havaya kalkmıstı.
"Uzun süredir arka koltuga binmedim seninle binmek nasıl diye merak ediyorum"
Yüzüne bakmak yerine dısarıyı izledim. Tepki vermezken ona dönüp sokuldum. Ondan ayrılmak istemiyordum. Yanlıs seyler yapmakta istemiyordum.
Kolumun altına alıp örmüs oldugu sacları dagıtınca konusmadan yüzüme baktı.
" güzelim "
Yine bakarken dudagına egilip öptüm. Bana kalsa yedi yirmi dört öpebilirim. Utanmaları ve kendini kasmaları olmasa cok kolay olurdu. Dudagıma sert bir sekilde dislerini gecirirken kanın tadı agızıma gelince çekildi. Ani çıkısları beni hastanelik edecekti.
"Özür dilerimmm semih !"
Kollarımı boynundan çekip yüzüne baktım. Agızımdaki kanı yutkunmustum.
YOU ARE READING
Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )
General Fiction"Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan korkmazsın..." dedi kadın sonrasında ise adama sıkıca sarıldı. Onunla nefes almak bile kadına bir ömür sürerdi.
bölüm 50
Start from the beginning
