Ne sacmalıyorum ben..

Sayko yine odama kapıyı calmadan bogdoslama daldı. Yani kedi bu nasıl calacak bende ki de mantık. Tabi ya sayko. Ona yemek vermem gerek ac mı kalsın hayvancagız. Saykoyu kötü emellerime alet ediyorum. Hakkını helal etse bari.

Merdivenler kosarak inip saykoyla mutfaga daldim. Simdi planın ikinci kısmı. Evet ikinci kısım neydi. Ikinci bir kısım yapmamıstım. Altı üstü saykoyu mutfaga getirme planı yaptım.

Yenilgiye ugrayıp mutfaktan parmaklarımla sacımı karıstırdım. Hep bana gelirdi böyle aksilik gidip üzerime ne bulursam geciriyim bari.

Karsıma cıkan kisiyi farketmeden carpınca yere kapaklanacaktım ki o koluyla beni tuttu.

"Sara dikkat etsene bir sey mi oldu. "

Yüzüne bakınca hala yatak pijamalarıyla oldugunu farkettim. Gülümseyen hain suratlı yüzüm soldu.

"Yok olmadı."

Beni kendine cevirip  yine eliyle ceneme getirip kaldırdı.

"Emin misin"

"Hı...hı.."

Ellerini yanagıma getirip bas parmaklarıyla dudagımın kenarları cekistirdi. Otomatikmen gülen surat moduna gecirdi desem daha dogru olur. O bırakınca yine bir tuhaf oldum. Ilk kez hayatımda her seyi yasamak istedigim adamla su an cift giyinemeyecez diye triplenmistim resmen ya.

"Saram ne oldu. Bir seyin varsa söyle lütfen. Yemege gitmeyelim istersen.

"Gidelim"

"Peki bu surat ifaden ne"

"Bir sey sorsam kızar mısınız"

Soracaktım yani her seyi pat diye soran ben bunu neden sormayım ki.

"Ne giyeceksiniz"

  Kasını catarak bakarken tırsmıstım.

"Bilmem karar vermedim"

"Peki"

Sansıma küsüp yanından ayrıldım. Merdivenleri kazanamayan bir edayla cıkıyordum.

"Mavinin tonlarını giy"

Merdivenin kenarına tutunup yüzüne bakma icin egildim. Gülümsemisti. Kosa kosa odama girip mavi gömlek kot seklinde ve kot jeani cıkardım. Üzerine annemin aldıgı kolyeyi taktım. Saclarımı masa yapıp yüzüme hafif bir seyler sürdüm. Ilk kez biz olarak yemege cıkacaktık. Onun icin gerekli yani olmalı. Yine düsüncelerime mazot döküp yakmak istiyorum. Adam beni pijamalarımla gördü. Hafif dizi cıkan pijama var ya hani onla ben daha neyin davasındayım. Yirmi dakikada hazırlanıp asagı indim. Havaya inmeden baktıgım icin ceketimi alma geregi duymamıstım. Yagmu kesilmisti. Hava iyiydi. Lanet olsun ki okul bitmemisti. Bitsin ya ben eski okulumu seviyorum. Arkadaslarımı ozledim burası cok zenginsi yerdi. Ama mete amca yüzünden gidemiyordum. Hala ona sinirliydim. Annemi ne hale sokmustu. Babamdan nasıl gizlemisti annem. Keske burda olsalardı sorsaydım.

Onlar yokken odaları kilitlemistim. Oraya girmek bile bana acı veriyordu. Annem ve babam kokan tek yer.

"Hadi gidelim"
Üzerine baktıgımda kot gömlek giymisti. Oda benim gibi cok mutlu olmustum. Bir o kadar da mutsuz. Ne diye o fizigi sergiliyorsun bee adam. Ayagına beyaz ayakkabısı gecirince otomatikmen bende gecirdim.

Bana bakıp gülümsemisti. Tabi utandim.

Elimi tutup arabaya yürüdük. Simdi komsular görse ne der tabi ki de desinler umrumda mı hayır.

Tabi ki umrunda sara.

Sevgili icimde ki ses lütfen su adam yanımdyken yapma.

Araba yolculugu sessiz gecerken yemek yemek icin geldigimiz mekan harikaydı.

Garsonlar yer gösterirken semih hoca elimi sıkıca sardı.  Bu hale gelecegimi düsünmezdim.

Kahvaltıyı söyledikten sonra giden garsonla sıkıca sarıldı. Karsımda oturmak dururken yanıma gelmesi garipti.

Susmak bilmeyen telefonu yine calınca ceketinin cebinden telefonu çıkarıp bana uzattı. Ekrana baktıgımda sara ceyda yazıyordu. Ne garip kaydetmeydi. Tabi bana ulasamayınca bunu ara. Ceydaya ulasamasam ben kimseyi aramam. Ortalıgı velveleye veririm.

"Efendim "

Telefonu actigimda direk ben konustum. Simdi o bir süre anlatır sonra alo derdi.

"Saram nerdesin evde yoksun. Bir sey mi oldu."

"Yok dısardayım. Gelirim sana. Simdi kapatsam"

"Bekliyorum. Haber vermeyi unutma"

Uzatınca igrenclesiyorduk. Onun en sevdigim huyuydu. Ama simdi yeri degildi. Kahvaltıyı yaptıktan sonra bütün çabalarıma ragmen eve bırakmıstı. Bir gün ne yaptıgını ögrenecektim. Evden cıkmamam icin bol bol da söylenmisti. Giderken ceydayı da arayacagı. Tabi kullanmadıgım telefon nerdeyse artık.

Mutfaktaki bulasıkları raflara dizdikten sonra odamdaki yatagı düzledim. Kirlileri ayırıp camasır makinesine attım uzun süredir temizlik yapmıyordum. Bu gün tam günüydü. Ceyda zaten gec hazırlanırdı. Salonuda elden gecirdikten hic kullanılmayan odaların camlarını actım. Bu isleri nasıl annem tek basına yapıyordu ki.

Son olarak semih hocanın odasına girdim. O olmayınca zaten odasına hic ugramazdım. Her seyi yerlerde olması gereken adam cok düzenliydi. Bir de hic kesfetmedim. Koca bir dolap icini acınca agızım acık kaldı. Magazayı mı satın aldın.

Zil calarken odayı kapattım. Sayko yine koltukta tüylerini yalıyordu. Bazen su hayvan gibi olsam diye icimden gecirmiyor degilim. Yedi yirmi dört uyuyor.

Kollarıma atılan ceyda öpmeyi kesmemisti.
Oturma odasında konusmalarımız sürüyordu. Dedikoducu kadınları gectim yeminle. Ömerle muratla bulusacagını soyleyip benimde gelmem icin söylenmisti. Zaten simdi cıksam o eve gelmeden yetisirdim.

Tamam diyerek evden cıktım. Sözde ders calısan benin psikolojisi bozulmus ve beni terketmisti. Bende aylak benle is yapıyordum.

"Oo bizim kız gelmis"

Murat kaburgalarımı kıracak sekilde sarılmıstı.

" sizde sanki hic gelmiyorum ha"

"Tabiki hic gelmiyorsun"

Selamlasma sırasında ömerde söylenmisti. Kıvırcık avrupa görmüs insan. Parkta bir banka gecip oturduk. Hepsini gercekten özlemistim. Dedemler vardi tabi ama ona da kızgınım.
Neyse.

"Mezuniyete yeni lisende misin"

"Ne mezuniyeti kanka"

"Ceyda söylemedi mi"

Ceydayla konustugumuz yok ki.

"Hayırmurat söylemedi"

"Saranın sorunları var gelmez diye düsündügümden demedim."

Ceyda murata cevap vermisti bile.

"Yani gelmeyecek misin kanka"

"Gelirim. Sizleri yalnız bırakcak degilim."

Ömer yine agır abiligini takınmıstı.

"Kanka len su semih hoca  mı"

....

Merhaba Ögretmenim (Tamamlandı. )Where stories live. Discover now