19. BÖLÜM

6.2K 670 143
                                    

"Hadi Cathleen, yap şunu."

"Bence de Cathie. Bu o kadar da zor bir şey değil, öyle değil mi?"

"Haklılar Cath. Lütfen bir dene."

On - on beş dakikadır üç Dewrion da - Nia, Chas ve Daniel - sürekli beni annemi aramam için teşvik edip duruyorlardı. Vişne reçeli sürülmüş bir dilim ekmeği ucundan kopararak, gönülsüzce ağzıma atarken, ben de onlar gibi ısrarlı davranarak bu eylemi gerçekleştirmeyi reddediyordum.

Shannon Radley'le nereden bakarsanız altı - yedi aydır konuşmamıştık hiç. Zaten ben arayıp sormasam, asla kendiliğinden bir kızının olduğunu hatırlayıp da ne durumda olduğunu öğrenmeye çalışmazdı.

O da böyle bir kadındı işte...

Bu kadar hissiz ve duyarsız biri, nasıl olmuştu da babamı sevebilmişti, buna hiçbir zaman yanıt veremeyecektim sanırım.

"Çocuklar," dedim ağzımdaki tat muhteşem olmasına rağmen bunun öyle olduğunu algılayamıyordu beynim. Zihnime açılan bir pencere olsa ve o anda duyu organlarımla değil de düşüncelerimin dilinden baksaydım yaşadığım ana, kendimi reçel tatmış gibi değil de, şişelenmiş yılan zehri içmiş gibi hissettiğimi görecektim. "Ben sanmıyorum onun bir şeylerden haberdar olduğunu. Adım kadar eminim ki babam annemden de saklamıştır bildiklerini.

Ona pek güvenmezdi, anlatabiliyor muyum?" gerçekten de beni anlamaları için her birinin yüzüne baktım. Bana en az kendiminki kadar meydan okuyan bakışları atan ise lacivert gözler oldu. O an fark ettim ki, Chas adam akıllı bir uyku çekmemişti. Ben bile birkaç saatliğine de olsa dinlenebilmiştim, lâkin o saatler öncesine kıyasla çok daha yorgun görünüyordu. Bembeyaz teninde, gözlerinin altında koyu renkli halkalar oluşmuştu. "Annem biraz havai ve sorumsuz bir karakterdir. İşin ucunda kendisine dokunan bir şey yoksa ortalıkta dönenleri öğrenmek için falan hiç çabalamaz, kendisini yormaz.

Kızı olduğum hâlde benimle bile adam akıllı ilgilenmemişti ki! Soruyorum size, babam böyle bir insana güvenip de ona ne gizlediğinden bahseder mi sizce?"

"Bilemiyorum Cathie," diyen Chas bitkin bitkin gözlerini ovuşturdu. "Dediklerin doğru olabilir ama sonuçta bu adamın o kadınla bir geçmişi var, değil mi? İyi ya da kötü, bir vakitler bir şeyler paylaşmışlar.

Bay Byrne'ın annenle yollarını ayırmadan önce mutlaka ona inandığı ve itimat ettiği zamanlar olmuştur.

Bence şansımızı denememiz gerek."

Biraz abartı dolu bir iç geçirdim. Herkes için çok doğal ve basit olan bu fiil, benim açımdan son derece rahatsızlık vericiydi. Hiçbir mevzuda, hiçbir şey için anneme muhtaç olmayı istemiyordum.

Ansızın omuzlarımdan kavrandığımda, irkilip yerimden sıçramak yerine, oturduğum yerde kilitlenip kaldım.

"Galiba Chas haklı Cathleen," Joshua'nın sesi yatıştırıcı ve ikna yolunda hayli başarılı geliyordu. Suratını göremesem de tebessüm ettiğini bir şekilde anlamıştım. "Anneni aramaya hiç gönüllü olmadığın bariz belli ama bir de şöyle düşün, belki de o babanın defterindeki şu garip alfabeye sahip dile dair bir şeyler biliyordur.

O vakit işimizin nasıl hızlanacağını ve kolaylaşacağını tahmin edebiliyor musun?"

Tam karşımda oturan Chas de baş Dewrion'un sözlerine destek çıkarak hevesle başını salladı. Söylemek istemeseler de, yemek odasına geçmeden önce, bana babamın defterini bir kez daha gösterdikleri vakit, o birkaç sayfa uzunluğundaki yazıyı çözemediğimi gördüklerinde küçük çaplı bir hayal kırıklığı yaşamışlardı.

VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci KitapWhere stories live. Discover now