9. BÖLÜM

9.9K 904 212
                                    

"Gelmek istediğinden emin misin?"

Chas beline ve kollarına sarılmış olan şeritlerin iç kısımlarına eline geçirdiği silahlardan yerleştiriyordu. Bir bıçak, kama ve sırtına doğru koyduğu kılıcı seyrederken kararla başımı salladım.

"Evet. Babamın arabasını araştıracaksınız Chas, ben de orada olmak istiyorum. Belki de ikimiz için de önemli olan bir şeyler bulabilirim."

"Hayal kırıklığına da uğrayabilirsin, bunu biliyorsun, değil mi?" nihayet hazırlığını bitirdiğinde karşıma geçip kollarını göğsünde birleştirdi. Bir yandan da ne durumda olduğumu anlamaya çalışıyordu. Kısa bir süre önce, Nia'yla konuştuğumuz sırada odaya gelmiş ve Dewrionların ipucu bulabilmek maksadıyla babamın otomobilinin olduğu sokağa gideceklerini söylemişti bana. Tabii ben de bunu duyunca oturduğum yerden fırlamış ve onlarla birlikte gitmek istediğimi belirtmiştim. Aralarından birkaçı bunun benim işim olmadığını, deneyimsiz biri olarak onlara yardım etmekten çok zararımın dokunacağını dile getirmişti. Hem de hiç çekinmeden. Fakat Joshua bir erkek olmasına rağmen, ondan beklenmeyecek bir hoşgörüyle buna hakkım olduğunu söyleyerek benden yana tavır almıştı. "Belki de hiç görmek istemeyeceğin bir şeyle karşılaşacağız Cathie. Buna hazır mısın?"

Gözlerine baktığımda, yalnızca dakikalar önce Nia'nın anlattıkları süzüldü zihnime. Anne ve babalarının kayıp olduğundan bahsetmişti. Tam on yıldır onlardan hiçbir şekilde haber alamamışlardı...

Buna nasıl katlanabiliyorlardı? Ben daha saatler önce babamla ayrı düşmüştüm ama hissettiğim yalnızlık sanki yıllarla açıklanabilecek bir boyuttaydı. İstediğim kadar sağlam ve güçlü bir karakterde olayım, babam olmadan bir hiçtim.

O ise ablasıyla birlikte senelerdir benim şu son birkaç saatte içine düştüğüm çelişkili duygular silsilesini yaşıyordu. Bununla nasıl baş edebiliyordu?

İşte ben de onlar gibi olmak istemediğim için çabuk davranmalıydım. Babamı bulmam lazımdı, henüz iş işten geçmemişken, olaylar daha tazeyken harekete geçmeliydim.

"Merak etme, burada hiçbir şeyden habersiz oturup beklemektense, gidip orada iyi ya da kötü, her şeyle yüzleşmeyi tercih ederim."

Başını hafifçe salladı.

"Tamam o hâlde, hadi biz de dışarı çıkalım."

Benim haricimde, üç - dört Dewrion daha Chas'e eşlik edecekti. Bunların arasında Nia ve Daniel da vardı. İkisi de bu yönde bir karar verildikten hemen sonra gönüllü olmuşlardı. Birisi ablası, diğeri de anladığım kadarıyla kendisine bir kardeş kadar yakınlıkta olan bir dostuydu. Onun yalnız başına gitmesine asla müsaade etmeyeceklerini bir şekilde biliyordum.

Bu kez evin dışına çıkmadan, mahzenden açılan başka bir kapıdan garaja girdik. Hepsi de pırıl pırıl parlayan, farklı modellerde ama tamamı siyah renkte olan araçları gördüğümde beğeniyle dudak büktüm. Görünen o ki, hayli zevk sahibi kişilerdi ve aynı zamanda da cepleri dolu olmalıydı. Acaba ruh peşinde koşturma işinden iyi para kazanıyorlar mıydı?

Chas buraya gelirken bindiğimiz Land Rover'ının yanına gitti. Nia da Daniel'la birlikte başka bir otomobile geçmişti. Diğer iki kişi de hemen sol taraftaki arabaya yönelince, ben de ses çıkarmadan Chas'in aracına bindim.

Evden çıkıp bir kez daha kendimizi sokaklarda bulduğumuzda, artık sokak lambalarının aydınlattığı yollarda ilerlerken Chas'e baktım. Gözleri kısılmış, hedefine kilitlenmiş bir vaziyetteydi. Boyu posu onu olgun biri gibi gösterse de, aslında benden yalnızca bir - iki yaş daha büyüktü, bunu yüzünden anlayabiliyordum. Yine de emin olmak için sordum.

VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci KitapWhere stories live. Discover now