71 / Geride Türk Bırakmayız

173 24 21
                                    

Biraz gecikti kusura bakmayın amabaşka kitaplarla ilgilendiğim için pek yazasım gelmemişti ama bitirmeye çalışacağım.

Bol yorum yapmanızı istiyorum bu nedenle benimde şevkim yerine gelir. Etkileşime etkileşim aşklarım♡

Dağ 1 ve Dağ 2 filmlerini izlediniz mi? İzlemediyseniz izleyin arkadaşlar...

Bu bölümde oradaki karakterlere de yer verdim.

"Burası 48-13. 34-50 , araziye iniş yaptık. Durumunuz nedir?"

Kimse cevap vermeyince cevap verme görevini ben üstlendim.

"34-50 konuşuyor. Komutanım bir yaralımız var. Hiçbirimizin mühimmatı kalmadı. Ama karşımızdakiler Türk değil. Silahsıza ok atıyorlar. Biz de ya kılıçla ya da kasaturayla saldırıyoruz.  Son damla kanımız kalana kadar bu böyle devam edecek."

"Geldik komiserim. Dayanın. Geldik."

•••

"Zeynep durumu ne?"

"Abla kanamasını durdurdum ama yarı baygın."

"Tamam."

Boran yaralanmıştı ve şuan evin içindeydi.

"Azer , yavaş yavaş eve çekilelim. Geliyorlar."

"Tamam. Herkes yavaş yavaş eve çekilsin. Evin çevresinde kalın. Dışarıda terörist kalmadı , hepsi köyün içinde."

•••

Elimde kasaturamla koşmaya devam ediyordum. Sessizce sokağı dinlemeye başladığımda iki çift ayak sesi duydum.

Sesin biraz daha yaklaşmasını beklediğimde aramızda sadece bir duvar olduğunu fark ettim. Derin bir nefes alıp kasaturamı kaldırdım ve oraya doğru atıldım. Kasaturam tam adamın boğazına doğru inecekti ki yaptığım hatanın farkına zor varmıştım. Ben kendimi anlık durdururken kasatura tutan elim de havada tutulmuştu. Karşımda sabahtan beri konuştuğum Kurmay Yarbay Veysel Gökmusa vardı. Onun yanında refleks olarak bana silah doğrultan Uzman Çavuş Bekir Özbey. Yarbay sol eliyle bileğimi tutmuşken sağ eliyle de Uzman Çavuş Bekir Özbey'in silahını tutmuştu. Şaşkınlıktan elimi çekemezken konuştum.

"Yarbayım... Çok özür dilerim..."

Hızlıca elimi çektim ve yarım adım geriledim.

"Karaca Komiserim. Durumunuzu sormuyorum. Hâlâ dipçik gibisiniz."

Hafifçe tebessüm ettim. Uzman Çavuş'a dönüp onu da selâmladım.

"Uzman Çavuş'um. Komutanım yaralımızın kanını durdurduk. Şuan kanaması yok ama yarı baygın. Gelin sizi eve götüreyim."

Başını salladı ve yürümeye başladık. Temkinli şekilde sokakları geçerken Uzman Çavuş kulaklığından konuşmaya başladı.

"Oğuz , Karaca Komiseri bulduk. Evin etrafına geçiyoruz."

Onun gibi bende kulaklığıma dokundum.

"Azer , geliyoruz."

Güldüğünü duydum.

Eve yaklaştığımızda tüm Börü'yü gördüm. Hepsi gelenlere mutlulukla bakıyordu.

"Komutanım , sizin karakolda ne işiniz vardı? Neden yuvanızda değildiniz?"

BÖRÜΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα