29 / Bir Sokak Kaltağı Bile Senden Daha Şerefli

358 35 109
                                    

Yaklaşık Bir Hafta Sonra

Bugün Tolga ve Azer geliyordu. Yaklaşık yarım saattir aynanın karşısında makyaj yapıp siliyordum. Ya fazla oluyordu ya az duruyordu. Bunu söylemeye utanıyordum ama resmen Azer için süsleniyordum. Avuç içimle yanaklarımı bastıra bastıra silerken korna sesi duydum.

"Patlama be!!"

Koşarak kapıya gittim ve açıp çıktım. Ömer yarınları yokmuşcasına kornaya basıyordu.

Hızlıca arabaya bindim ve kemerimi taktım.

"Patladın mı!? Baran nerede?"

Gaza bastığında arkadan da bir ses gelmişti.

"Buradayım yavrucum!"

Kaşlarımı çattın ve arkama döndüm.

"Sensin yavrucum! Saat kaç? Geç kalmayalım karargâha."

"Niye yavrucum? Beklediğin mi var?"

Baran'ın dalga geçer gibi konuşmasıyla ona döndüm.

"Bana bak oğlum. Seni arabadan aşağıya atarı-"

"Sen makyaj mı yaptın?"

Sözümü bir anda kesip sorduğu soruyla duraksadım.

"Sanane lan!?"

Sinirle önüme döndüğümde güldüklerini duydum.

••

Karargâha vardığımızdan hızlıca arabadan indim. Kapıdan girip asansörün önüne geldiğimizde içim içime sığmıyor. Bugün Azer geliyordu. Helikopter saat dokuz gibi iniş yapacaktı ve saat daha yedi buçuktu.

Asansörün aynasından kendime bakarken Baran'da dönüp benimle beraber bakmaya başlamıştı.

"Güzelsin güzel."

Benimle uğraşmasını umursamadan geri döndüm ve katımıza varmayı bekledim. Asansörün kapısı açıldığında ilk ben indim.

"Baran kahve kapsana."

"Sen iste kahve öğüteyim KaraKurt'um!"

"Zevzek!"

Toplantı odasına girdiğimde herkesi masanın etrafında buldum.

"Günaydın herkese!"

Herkes cevap verdiğinde gidip Turan abimin yanına oturdum. Bana doğru yaklaşıp benim duyabileceğim şekilde sordu.

"Pek bi' mutluyuz?"

"Olmayalım mı?"

Yüzünü buruşturdu.

"Olma. Sen niye mutlusun biliyorum ben..."

Sabır dilenir gibi nefes aldım ve önüme döndüm. Baran'da kahve getirmişti.

"Sağ ol abiciğim."

Gözlerini kırptı ve yerine oturdu. Hafifçe Turan abime yaklaştım ve konuştum.

"Beni bi' sal be Turan Kara."

Kahvemi umursamaz bir tavırla eline aldı ve höpürdeterek yudumladı.

"Bugün Azer ve Tolga'yı taşıyan helikopter saat dokuzda karargâhın helikopter pistine iniş yapacak. Sekizi kırk beş geçe herkes hazır olsun. Azer ve Tolga'yı karşılaya-"

BÖRÜWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu