18 / Sen Benimsin Ben Seninim

421 37 83
                                    

Oturduğum kanepede öylece halıyı izlerken Karaca salona gelmişti. Tam kalkacağım sırada yanıma oturdu ve elini dizime koydu. Kalkmayıp ona bakmaya devam ettiğimde biraz benden uzaklaştı. Yaptığı şey beni şoka uğratırken ellerimi nereye koyacağımı bilememiştim. Karaca dizime yatmıştı ve cenin pozisyonu almıştı. Sol elimi tutup boynuna doğru getirdi ve orada durdu. Sağ eliyle elimi tutarken gözlerini kapatmıştı.

"İyi misin?" diye sormuştum kendime gelir gelmez.

Elimi dudaklarına doğru götürdüğünde gözlerim tabiri caizse fal taşı gibi açılmıştı. Derin bir nefes alıp Ardından masumca gülmüştü.

"Elin babamın eli gibi kokuyor."

Sağ elimi kaldırıp burnuma götürdüğümde sigara koktuğunu hissettim. Hoş kokmuyordu. Ama Karaca bu kokudan memnunmuş gibi duruyordu.

"Sen sağlak değil misin? Neden sol elin sigara kokuyor?"

"Sol elimle de tutmuştum. Ondandır."

"Sigara kokusunu pek sevmem aslında... Ama yine de babamın elini tutardım böyle... Azer? Saçlarımı okşar mısın?"

Kısa tutukluklarımın ardından dediğini yapmak için sol elimi saçlarına uzattım. Onaylamaz bir ses çıkartarak daha sıkı tuttu elimi.

"Sağ elinle okşa."

Dediğini yaptım.

Bir süre böyle durmuştuk. Ben saçlarını okşuyordum. O ise elimi sıkı sıkı tutuyor ve halıyı izliyordu.

"Azer?"

"Efendim Karaca?"

"Son bir şey isteyebilir miyim senden?"

"İstediğin kadar iste..."

"Karadır Kaşların türküsünü söyler misin? Babam ben uyuyamadığımda böyle dizine yatırır , o türküyü mırıldanırdı."

Yutkundum.

"Söylerim tabii ki. Ama bu seni daha çok üzmez mi? Baban söylermiş sana. Özel kalmasını istemez misin?"

Bir süre düşündü.

"İsterim. Ama bir şeyler mırıldan. Lütfen..."

Derin bir nefes aldım ve bir şeyler söylemeye başladım.

"Beni eller gibi görme sen- Bekle başka bir şey söyleyim."

Gülmeye başladığında eğilip yüzüne baktım. Bir süre sonra gülmesi geçince derin bir nefes aldı.

"Sen benimsin ben seninim..."

Nefesimi topladım ve türkü söylemeye başladım.

"Bir ay doğar ilk akşamdan geceden neydem neydem geceden...

Şavkı vurur pencereden bacadan
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben?

Uykusuz mu kaldın dünkü geceden neydem neydem geceden...

Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben?

Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar harâmi açma yaramı perişânım ben..."

•••

Gözlerimi hafif bir ürpertiyle açtığımda bir süre nerede olduğumu sorguladım. Dizlerime doğru kaymış battaniyeyi kaldırıp kenara koydum ve ayağa kalktım. Dizimde yatan bir Karaca olması gerekirken dizim bomboştu.

BÖRÜWhere stories live. Discover now