7 / Başka Diyarlar

474 53 144
                                    

Elimdeki Atatürk portresini duvara astım ve bir adım çekilip baktım.

Elimdeki Atatürk portresini duvara astım ve bir adım çekilip baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Kaldırdıkları portre buydu değil mi İrfan Başkan'ım?"

Ona döndüğümde gururla bana baktığını gördüm.

"Aynı can dostum baban gibisin. Dediğim dedik. Ağzından çıkan söz senettir. Ne yapar ne eder yaparsın onu..."

Gülümsedim ve sandalyeye oturdum.

"Her şey iyi hoş da Atatürk'ün kravatı yamulmuş. Portrenin içine girip düzeltmek istiyorum."

Kısık bir kahkaha attığında bende güldüm.

"Bi' açılmışsın sen. Yüzünde güller açıyor."

"Toparlıyoruz İrfan amca. Öyle ya da böyle. Toparlanmak zorundayız çünkü. Ama ben de seni iyi gördüm."

"Hamdolsun kızım. İyiyim çok şükür. Şimdi bu portre karşımda ya... Daha iyiyim."

"Zor oldu biraz sokması ama... Azer sağ olsun yardım etti."

"O hergele de mi burada? Niye gelmedi?"

"Turgut Başkan aradı. Onunla konuşuyordu."

Kafasını salladı anlayışla.

"Görüş bitti!"

Sinirle boynumu kütlettim ve tekrar konuştum.

"Benden istediğin bir şey var mı İrfan amca?"

"Kendine dikkat et yeter. O deli oğlana da dikkat et."

••

Çıkıp ilerlerken Azer de bana döndü.

"İstikamet?"

Saatime baktım. Üçe geliyordu.

"Dokuza kadar izinliyiz Atsız. Gel sana bi' kahve ısmarlayım."

"Atsız?"

"Evet. Lakabın değil mi?"

"Kurt'u tercih ederdim."

"Üzgünüm Azer'ciğim. Onu senden önce bana verdiler." deyip koluna girdim ve arabaya sürükledim.

"Ben kullanabilir miyim?"

Bir süre bana baktı. Umut dolu yavru köpek bakışlarımı ona yöneltirken o ifadesini bozmadan beni izliyordu.

"Azer'ciğim. Cevap vermen gereken yere geldik."

Ellerini cebine soktu ve omuz silkti.

"Bilemedim... Yani bebeğimi hakkını vererek sürebilecek misin?"

BÖRÜWhere stories live. Discover now