BÖRÜ

16 / Ben Böyle Yaşayamam

Kimsenin yüzüne bakmadan koridorda ilerliyordum. Kenardaki odadan Azer çıktığında bir süre ona baktım. Ardından gözlerimi ondan çektim ve toplantı odasının kapısını çalıp içeriye girdim. İçime kaçmış sesimle

"Sayın Savcım? Başkanım?" diyerek selâm verdim.

Oturmamı işaret ettiklerinde ilerleyip Kemal abinin yanına oturdum.

••

"Ad , Soyad , rütbe?"

Derin bir nefes aldım.

"Karaca Çakır , komiser.'

"Bize ne olduğunu anlatır mısınız komiserim?"

"SDV'nin mermisi ele başının sırtını deldi. Sonra da..."

Tolga devam edemeyeceğimi anlayınca;

"Sayın Savcım? Önünüzdeki raporda hepsi mevcut." diye konuştu.

Kemal abim konuşmaya başlamıştı ardından.

"Kızın ölümüne sebep olan merminin Karaca Çakır'ın tüfeğinden çıktığı kesin değil. SDV ve Kalaşnikof farklı mühimmatlar kullanır. Ama çekirdek çapları aynıdır. Herhangi bir terörist sebep olmuş olabilir."

Kafamı iki yana salladım.

"Büyük olasılıkla ben yaptım..."

"Olasılıkla hareket edemeyiz Karaca." diye konuşmuştu Behçet abi.

"Birbirimizi kandırmayalım abi. Yanımda kimse yoktu... Bazılarınız Kaya'yla ilgilenirken diğerleri Murat... Abiyle konuşmaya çalışıyordu. Beni kimse görmedi... Ben bile görmedim..."

Sakin bir şekilde Turgut Başkan konuşmuştu.

"Karaca Komiser son derece duygusal. Görgül konuşmuyor."

Zekeriya Savcı Behçet abiye döndü.

"Börü'yü bana tasvir eder misiniz Behçet Şef'im?"

"Üç unsur 17 kişi. Her unsurun bir tim lideri vardır. İlk unsurun tim lideri benim. İkinci unsurun Asena Tümer . Üçüncü unsurun ise Barbaros Çepni."

"Neden Kemal Boratav gibi mektepliler ve IQ seviyesi yüksek kişiler değil bu tim liderleri?"

"Çünkü bizde liyakat esastır." dedim.

"Er meydanında terfi alınır. Kıdem rütbeyi keser. Atamalara bürokratlar karar veremez." diye devam etti Behçet abi.

"Kim koydu bu kuralı?"

Güldüm. Babam ve silah arkadaşları koymuştu.

"Özel Harekât'ı kuran üç kişi. Üç büyük başkan deriz biz onlara. Birisi burada bulunan Turgut Başkan , diğeri bulunamayan İrfan Başkan ve rahmetli Kenan Başkan."

"Şu Balyoz Davası'ndan dolayı intihar eden ve Komiser Karaca Çakır'ın babası olan Kenan Başkan mı?"

"Babam intihar etmedi!!"

Tüm gözler beni bulduğunda bile ben hâlâ savcıya bakıyordum.

"Ses tonunuza dikkat edin komiser!"

"Siz de kelimelerinize savcı-"

"Bu konunun bugünle hiçbir alakası yok. Bunlar tutanağa yazılmayacak!" diyerek sözümü kesmişti Turgut Başkan. Ama ben hâlâ o savcıya öldürecekmiş gibi bakıyordum.