1 / Sonun Kaçınılmaz Olacak

2.2K 85 177
                                    

İlk bölüme hoşgeldiniz arkadaşlarr!!!

İyi okumalar bol oylar ve yorumlar dilerim!

•••



"Bana hikâye anlatma Şef! Okulu basmışlar diyorsun. Bekleyeceksiniz diyorsun! Girelim indirelim piçleri!" diye bağırdı Azer.

Behçet abi derin bir nefes aldı.

"Asena yüksek bir yere çık. İndir gelenleri. Karaca , Turan ve Azer sizde Tolga'nın komutuyla okula doğru ilerleyin. Kemal yanına iki kişi al dağıl mahalleye. Diğerleri benle gelsin! Tek birinizin bile burnu kanamayacak!"

••

"Gelir gelmez de sahaya inmezsin be Karaca! İki gün yatalım dedik! Halimize bak! Tepemizden kuş gibi mermi uçuyor yine!"

Kafamdaki miğferi düzelttim ve silahımı daha sıkı tuttum.

Turan abimin hareket etmeye başlamasıyla bizde harekete geçtik. Okul kapısının önünde beklerken kulaklıktan Tolga konuşmaya başladı.

"Girişte dört adam var. Biri sağda , ikisi solda , diğeri ortada dolaşıyor."

Turan abim ve Azer birbirlerine aynı anda kafa salladılar ve kapıyı tekmeleyip açtılar. Ortalarından geçip yere çöktüm ve iki kişiyi indirdim.

İlk katı temizler temizlemez yavaş yavaş üst kata çıkmaya başladık.

"Vali ölmüş mü?"

"Ya ölmüştür. Ya sa kan kaybediyordur."

Ters ters Azer'e baktım.

"Ne kadar iç açıcısın ya(!)"

Belli belirsiz tebessüm etti ve duvara yaslandı. Kapının dibine çöktüm ve derin bir nefes aldım. Önce uzlaşmaya çalışacaktım. Sonra içeridekileri çıkartacaktık. Bir teröristle uzlaşmaya gitmek yapım olmasa da bu işi manyak abime ya da onun kopyası Azer'e bırakamazdım. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Sence içeriye girebilir miyiz Mirzat!?"

Biraz sessizlik oldu.

"İçerde kaç çocuk var bilmiyorum. Ama hepsinin yüzlerine bak tek tek. Ağlamışlar , korkmuşlar... Bu olay onları bağlamaz Mirzat. Gel sakin sakin teslim ol. Mahkemede pişman olduğunu söyle. İndirim yapsınlar cezanda. Yat çık aslanım. Yoksa buradan ya senin leşin çıkacak ya da bizim naşımız ve yine senin leşin. Her halükarda seni buradan sağ çıkartmayız Mirzat. Duyuyorsun beni değil mi?"

Yine bir sessizlik. Yutkundum ve ayağa kalktım.

"Şimdi beni iyi dinle. İçeriye gireceğiz tamam mı? Kimsenin burnu kanamadan çıkıp gideceğiz hep beraber. Anlaştık mı?"

İçeriden iğrenç bir tonu olan ses geldi.

"Sadece sen gel esker!"

"Önce çocuklar dışarıya çıkacak. Sonra ben içeriye gireceğim."

"Pazarlık yok!"

"Pazarlık yapmıyorum Mirzat. Çünkü sen beni dinlemek zorundasın. Eğer dinlemezsen toprağa gömülmeyeceksin bile. Önce çocuklar çıkacak. Sonra ben gireceğim içeriye."

BÖRÜWhere stories live. Discover now