52/ Sen Benim Kardeşimsin Baran

259 26 113
                                    

Bol yorum yapmazsanız Erlik olur sizi yer altına götürür kendime kurban ederim!

Bol yorum yaparsanız Tulpar olur , sadece yiğit , er ve kahraman kişilerin binebildiği sırtıma alır sizi de gezdiririm. At formumla koşarak , ardından kanat formumla uçarak sizi Türk'ün semasında rüzgar gibi dalgalandırırım...

Mitoloji köşemizden sonra bölümümüze geçebiliriz!

•••

Tim İstanbul'a dönmüştü. Azer evinde uyuduğu gecede sadece Baran'ı düşünmüştü ve birkaç gündür ki halini düşününce de neden olduğunu kestirebilmişti. Ama emin değildi. Emin olabilmek adına İstanbul'a döndükten sonra Seyhan'ı eve bırakırken peşine Baran'ı da takmıştı. Baran da el mahkûm gitmişti. Eve Seyhan'ı bırakıp tembihledikten sonra Azer arabayı sessiz bir orman yolunda durdurmuştu.
Baran neden durduklarını anlamaya çalışırken aynı zamanda da Azer'e döndü.

"Hayırdır birader? Niye durduk?"

Azer depderin bir nefes aldı.

"Baran seninle düz konuşacağım. Bilirsin kıvırmayı sevmem. Sen de kıvırmazsın. Seninle açık açık konuşalım kardeşim."

Baran anlamaz bir ifadeyle Azer'e bakarken Azer'in ciddi bakışlarından bir şeyler sezmişti.

"Konuşalım birader."

Azer kemerini çözüp tüm bedeniyle Baran'a döndü. Baran'da krmerini çözmüştü ama Azer'e dönmemişti.

"O gece bana geldiğinden beri durgunsun. Asla konuşmuyorsun , az yiyorsun. Dedim belki ailevi bir sorunu vardır. Kendi hayatıyla ilgilidir falan ama... Sonra bir şey fark ettim. Sanıyorum ki sen benim bacım Seyhan'ı gördüğünden beridir böylesin? Yanlışsam düzelt."

Azer pür dikkat Baran'a bakarken Baran hemen cevap verdi.

"Ufak bir yanlışın var Azer. Ben Seyhan'ı gördüğümden beri böyle değilim. Ben Seyhan'ın senin kardeşin olduğunu öğrendiğimden beri böyleyim." Duraksadı ve bir süre sonra devam etti."Hayatımda hiç aşık olmadım. Aşk nedir bilmem , bi' Karaca'yla sana bakarım. Ama o gece... Ben sana çok değer veririm Azer. Aileni de hep anlatırsın , bilirim. Ben senden çok utandım. Bakamadım yüzüne. Çünkü kardeşim dediğim adamın kardeşine , ister istemez o gözle baktım."

Baran sessiz kaldığında Azer dişlerini gevşetti. Sinirlenmişti ama Baran Seyhan'a aşık diye değildi. Aslına bakılırsa nedenini o da bilmiyordu. Bir süre hayatını düşündü. Çok güzel giden bir ilişkisi vardı. Ailesiyle arası iyiydi. Kardeşi şerefsiz kocasından boşanmış ve okulunu da bitirmişti. Daha ne isteyebilirdi ki?

"Sen benim kardeşimsin , Baran. Ne olursa olsun niyetinin kötü olmadığını da biliyorum. Fakat-" Baran Azer'in sözünü büyük bir çabuklukla kesti.

"Fakat bu iş olmaz biliyorum. Olsun demeni de beklemiyorum zaten. Sadece kendimi sana karşı çok mahçup hissettim..."

"Fakat! Fakat Seyhan daha eşinden yeni boşandı. Üstelik ilk evliliğini de ben izin vermediğim halde yapmıştı. Yani Seyhan'ı henüz tekrar bir evlilik içinde görmek istemiyorum. Ki zaten muhtemelen Seyhan'ın hiçbir şeyden haberi yok. Ayriyetten de henüz okulunu yeni bitirdi. Onun şu sıralar evlilik düşündüğünü de düşünmüyorum." Bir süre es verdi ve devam etti. "Ha Baran , şunu da söyleyim. Ne zaman ikiniz karşıma gelirsiniz , biz birbirimizi seviyoruz diye. O zaman bu konuyu konuşuruz. Ama sen şimdi bu konuyu kapatıyorsun ve o zamana kadar da açmıyorsun. Hem belki o zaman hiç gelmeyecek. Kendini boş yere üzüp , harap edip durma. Seyhan benim kardeşimse sen de benim kardeşimsin."

BÖRÜWhere stories live. Discover now