53/ Kırmızı Papatya

307 29 122
                                    


Aslında atmayacaktım ama canım atmak istedi. Güzel yorum yapın ki diğer bölüm de erken gelsin.

Bu arada bazı değişiklikler yapacağım ileriki bölümlerde ( muhtemelen finale yakın zamanlarda) yani iyi değişiklikler , iyi planlarım var. Ee asker kitabı yazmak kolay değil. Her şey güllük gülistanlık olamaz :)

İyi okumalar.

•••

Duştan çıktık salona gittiğimde Asena'nın söylendiğini duydum.

"Madem duşa gireceksin beni neden buraya oturtuyorsun?"

Saçlarımı kuruladığım havluyla donakalıyormuş gibi yaptım.

"Beni keselemek mi isterdin? Bilseydim oturtmazdım." dedim. Gözlerini devirip tebessüm etti.

"Ne giymeyi düşünüyorsun?"

Hızlıca yanına gidip oturdum.

"Bak şimdi kırmızı giyeceğim dedim ama benim kırmızı elbisem yokmuş."

Biraz düşündü ve omuz silkerek:

"Tamam , o zaman başka renk giy." dedi.

"Beyaz olur mu?"

"Olur Karaca niye olmasın? Sanki ilk defa birisiyle akşam yemeğine çıkıyormuş gibi davranıyorsun." dedi. Ardından biraz düşünüp bana baktı ve:

"Gerçi ilktir zaten." deyip güldü.

Gözlerimi devirip konuyu değiştirdim.

"Ben şimdi hazırlanacağım ve sen ben ne giymiş olursam olayım tam puan vereceksin. Çünkü bir tane elbisem var o da nereden geldi hatırlamıyorum." diyerek koşar adım odama gittim.

Elbisemi üstüme geçirip saçlarımı hafif nemli kalacak şekilde kuruttum ve ensemin biraz üstünde sıkı bir topuz yaptım. Güzel sallantılı küpelerimi takarken kendimi mezuniyetimde gibi hissetmiştim çünkü o günden beri hiç böyle bir elbise giymemiştim. Hafif tonlarda bir makyaj yapıp bileğime kadar bağlayabileceğim bağcıkları olan siyah topuklu ayakkabılarımı giydim. Boy aynasının karşısına geçip kendime baktığımda:

"Oha! Asena! Asena koş! Taş gibi oldum!"

Elime zincir askılı siyah çantamı alırken Asena odaya girmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Elime zincir askılı siyah çantamı alırken Asena odaya girmişti.
Kapının pervazına tutunurken eli kaymıştı ve bana bakakalmıştı.

"Hobbalaa!"

Tepkisine gülerken bana yaklaştı.

"Karaca? Deli misin sen!? Sen taş gibiymişsin! Niye sivilken bile kurbağa gibi geziyorsun sen?"

BÖRÜWhere stories live. Discover now