25/ Kurban Sana Atsızlar

342 38 84
                                    

Topantı odasına girdim ve Azer'in yanına oturdum.

"Naber?"

Başını kaldırıp bana baktı.

"Dün değil evvelsi gece dışarıya çıktın mı?"

Kaşlarım çatıldı.

"Yoo ne alâka?"

"Hiç... İyi senden naber?"

"Benden de iyi." dedim ve arkama yaslandım.

"Karaca ben seninle bir şey konuşmak istiyorum."

Ona döndüm.

"Konuş Azer. Bir sorun mu var? Seyhan mı yoksa?"

Yerinde doğruldu ve bana döndü.

"Yok. Benimle ilgili."

"Tamam. Dinliyorum."

"Biz yarın Tolga'yla beraber sınıra gidiyoruz. Bi' görev için. Gitmeden önce de seninle konuşmak istiyorum. Mesaiden sonra bana verebilecek bir saatin var mı?"

Kaşlarım çatıldı.

"Ne görevi? Niye sen? Gönüllü oldun yoksa?"

"Turgut Başkan beni uygun görmüş demek ki. Sen bana bir saat verecek misin?"

Gülümsedim.

"Tabii ki! Ne kadar sürecek bu görev?"

"Belli değil..."

Gülümsemem yüzümde solduğunda derin bir nefes aldım.

"Pekâlâ... Kötü düşünmek yok ama. Her neyse göreviniz; gireceksiniz ve çıkacaksınız. Bitti. Haydi gel dinlenme odasına gidelim. Bizimkiler orada."

O da benim gibi gülümseyip ayağa kalktı ve beraber toplantı odasından çıktık.

Dinlenme odasına girdiğimizde Baran'ın şen şakrar sesini duydum.

"Karaca! Azer! Gelin abi gelin!"

İlerleyip masaya oturduğumda Azer'de karşımda oturan Baran'ın yanına oturdu.

"Noluyor?" dedim gülümseyerek.

" güzel kardeşim sen boşver ne olduğunu. Sen bize bir tane şiir oku haydi abiciğim." diyen Turan abime döndüm.

"Ne şiiri abi?"

"Sevdiğin şiirden bir kıta oku işte ya! Naz yapma haydi!"

Bu sefer Baran atladığında bir süre düşündüm. Sonra gülümseyerek toparlandım ve boğazımı temizledim.

"Bak geliyor. İyi dinleyin."

Herkes heyecanla bana dikkat kesildiğinde çok sevdiğim bir şiirden bir kıta okumaya başladım.

"Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.
Çünkü bu yol kutludur , gider Tanrı Dağı'na.
Hâlbuki yoldaşını yarı yolda bırakıp da dönenlerin.
Değişilir topu da bir sokak kaltağına!"

Barbaros abi , Kemal abi , Asena ve Tolga alkışlarken Baran sevinçle ayağa fırlamıştı.

"Demedim mi!? Demedim mi Kemal abi! Dedim! Dedim! Ben biliyorum abi bu kızı!"

BÖRÜWhere stories live. Discover now