BÖRÜ

39 / Seni Görmeden Edemiyorum

Salondan çıkacaktım ki Azer'in adım seslerini duydum.

"Karaca dur konuşalım!"

Durmadan dış kapıya vardım ve sertçe açtım. Baran'ın sırtıyla karşılaştığımda sinirle gözlerimi kapattım.

"Ben malımı biliyorum."

Arkamdan bağırma sesi gelince hemen oraya döndüm. Azer kapının pervazına yaslanmış sol karın boşluğunu tutuyordu.

"Azer!"

Koşarak yanına gittim ve kolundan tuttum.

"Noldu?"

Nefes nefese kalmış bir şekilde:

"...Ç-çarptım..." dedi.

Azer'i içeriye taşımaya çalışırken Baran'a bağırdım.

"Kapa lan kapıyı!"

Biz içeriye girerken Baran'da kapıyı kapatıp dışarda kalmıştı.
Azer'i koltuğa oturtup t-shirtini sıyırdım ve eğildim. Çok hafif bir kanaması vardı. Bantları söktüm ve sehpanın üzerindeki malzemelerle tekrar pansuman yaptım.

"Az dikkat etsen ya! Canının kıymeti yok mu!? Hep ben mi düşüneceğim senin canını!?"

Pansuman biter bitmez tekrar sardım ve ayağa kalktım.

"Tabii beyimizin canının kıymeti olur mu? Yok! Kendisi Tolga'yı düşünür , helikopterdeki askerleri düşünür , ama kendini düşünmez! Onu düşünen bir Karaca var zaten!"

Sinirle omzuna bir tane geçirdim.

"Kafayı yedim senin yüzünde! Gitmediğim kapı , yalvarmadığım adam kalmadı! Sırf seni o cehennemden kurtarabileyim diye! Birde Tolga'yı göndermişsin! Kalsaydı seninle! Niye gönderiyorsun!? Azer cevap ver bana!"

Bir hışımla ayağa kalktı ve karşıma dikildi.

"Şu haline bak yüzünde kocaman çizik var! Ya... Ya bulamasaydık seni... Ya bulduğumuzda çok geç olsaydı Azer? Ne yapacaktım lan ben o zaman!? Hiç mi düşünmedin beni!?"

Gözlerim dolarken göğsüne vurdum birkaç defa. Ona vuran ellerimi tuttu ve beni kendine çekip sarıldı. Kollarımı boynuna doğru dolarken hıçkırdım.

"...Salak mısın sen..?" diye konuştum ağlarken. "Şşş... Tamam , ağlama..." diye sakinleştirmeye çalıştı beni.

"Çok korktum Azer... Allah seni kahretmesin çok korktum ben!"

Benden biraz uzaklaştı ve eliyle yüzümü sildi. Geri çekildim ve sinirle ona baktım.

"Dokunma bana, aptal!"

"Tamam, dokunmuyorum. Sakinleş."

"Sakinim ben!"

Onu ittirdim ve kanepeye oturdum.

"Ben buraya sana bakmaya geliyorum. Seni göreceğim diye mutluyum falan! Adam bize trip atıyor ya! Asena olmasaydı gelmezdim buraya! O beni gaza getirdi!"

Önümdeki sehpaya oturdu.

"Neden buraya gelmek için bir gaza ihtiyacın vardı Karaca?"

Yutkundum.

"Çünkü... Çünkü ben- Yoook! Yemezler Azer Efendi! Sen söyleyeceksin ilk! Ben söylemeyeceğim! Önce Tolga'yla haber yollayıp önemli değildi merak etmesin dediğin şeyi söyleyeceksin. Sonra da bana söyletmeye çalıştığın şeyi söyleyeceksin!"