Hırçın Ve Öfkeli Ela Gözler

Par sibelccilek

1.4M 53.1K 2.2K

#14 #Genelkurgu 4 Haziran 2017 Kumarda Haşim Bey'e karşı kaybeden Resul, üvey kızını teklif etmişti. Ancak bu... Plus

Birinci Bölüm
İkinci Bölüm
Üçüncü Bölüm
Dördüncü Bölüm
Beşinci Bölüm
Altıncı Bölüm
Yedinci Bölüm
Sekizinci Bölüm
Dokuzuncu Bölüm
Onuncu Bölüm
On Birinci Bölüm
On İkinci Bölüm
On Üçüncü Bölüm
On Dördüncü Bölüm
On Beşinci Bölüm
On Altıncı Bölüm
On Yedinci Bölüm
On Sekizinci Bölüm
On Dokuzuncu Bölüm
Yirminci Bölüm
Yirmi Birinci Bölüm
Yirmi İkinci Bölüm
Yirmi Üçüncü Bölüm
Yirmi Dördüncü Bölüm
Yirmi Beşinci Bölüm
Yirmi Altıncı Bölüm
Yirmi Yedinci Bölüm
Yirmi Sekizinci Bölüm
Yirmi Dokuzuncu Bölüm
Otuzuncu Bölüm
Otuz Birinci Bölüm
Otuz İkinci Bölüm
Otuz Üçüncü Bölüm
Otuz Dördüncü Bölüm
Otuz Beşinci Bölüm
Otuz Altıncı Bölüm
Otuz Yedinci Bölüm
Otuz Sekizinci Bölüm
Otuz Dokuzuncu Bölüm
Kırkıncı Bölüm
Kırk Birinci Bölüm
Kırk İkinci Bölüm
Kırk Üçüncü Bölüm
Kırk Dördüncü Bölüm
Kırk Beşinci Bölüm
Kırk Altıncı Bölüm
Fragman
Kırk Yedinci Bölüm
Fragman
Kırk Sekizinci Bölüm
Kırk Dokuzuncu Bölüm
Ellinci Bölüm
Elli Birinci Bölüm
Elli İkinci Bölüm
Elli Üçüncü Bölüm
Elli Dördüncü Bölüm
Elli Beşinci Bölüm
Elli Altıncı Bölüm
Elli Yedinci Bölüm
Elli Sekizinci Bölüm
Elli Dokuzuncu Bölüm
Altmışıncı Bölüm
Altmış Birinci Bölüm
Altmış Üçüncü Bölüm
Altmış Dördüncü Bölüm
Altmış Beşinci Bölüm
Altmış Altıncı Bölüm
Altmış Yedinci Bölüm
Altmış Sekizinci Bölüm
Altmış Dokuzuncu Bölüm
Yetmişinci Bölüm
Yetmiş Birinci Bölüm
Yetmiş İkinci Bölüm
Yetmiş Üçüncü Bölüm
Yetmiş Dördüncü Bölüm
Yetmiş Beşinci Bölüm
DUYURU
Yetmiş Altıncı Bölüm
Yetmiş Yedinci Bölüm

Altmış İkinci Bölüm

13.7K 638 59
Par sibelccilek

"Aradan kaç yıl geçti, beni unuttuğunu sanı..." Genç adam karşıda onlara öfkeyle bakan karısını farkedince sözlerinin devamını getiremedi. Allah Kahretsin! Şimdi bittin sen Baran... Acaba ne kadarını duymuştu bu konuşmanın? Yine yanlış anlamalar, kıskançlıklar...

Alagül Baran'ın duraklayıp başka yere baktığını görünce kafasını çevirdi. Baran ve karısı uzunca derin derin birbirine bakıyorlardı. Sonra Leyla hiçbir şey demeden arkasını dönüp hızla giderken Baran aniden ayağıya kalkıp, "Leyla!" diye seslendi. "Off..." diye iç çekip Alagül'ün yanından ayrıldı.

Alagül ise sadece onun arkasından bakakaldı. Ne yapabilirdi ki? Artık Baran o kadına aitti. Onu unutmamış mıydı yıllar önce? Onu unutup evlenmemiş miydi? Babasından onu istemeye geldiklerinde zorla evlendirilmemiş miydi Serkan'la? Tüm bunlara rağmen onu unutmamış mıydı? Neden şimdi her dakikasını onu ve karısını düşünerek geçiriyordu? Neden onu özlüyordu? Neden o kadının yerinde O olmayı istiyordu? Neden gözleri doluyordu? Neden yüreği sıkışıyor, bedeni uyuşuyordu? Neden?

Aşk yüzünden.... İçinde kapanmayan derin yarası sızladı bir kez daha...

Gözlerinden akan yaşları sildi çaresizce.

...

Baran hızla karısının arkasından gidiyordu. "Leyla bekler misin lüften! Yanlış anladın... Leylaa..."

Genç kız hiçbir şey duymak istemiyordu. Baran'ın arkasında gelmesini istemiyordu. Yoksa çok kötü şeyler olabilirdi. "Gelme arkamdan!" diye bağırdı arkasını dönmeden. İçinde yükselen öfke kıvılcımları içini yakıyordu. Hücrelerini uyaran iğneleyici duygu ona her şeyi yaptırabilirdi. Hızla odaya girdi ve kapıyı bütün hırsıyla kapattı.

Baran Leyla'nın söylediğini dinlemeyerek kapıya dayandı. Kilitlememiş olduğu için bir an için sevindi ve içeriye girdi. Her şeye hazırlıklıydı. Leyla'nın duygularını tahmin edebiliyordu. Alagül ile çok kötü yakalanmıştı. Leyla'nın görmüş olduğu manzara yanlış anlaşılmaya tamamen müsaitti. Baran şimdi nasıl onu sakinleştireceğini bilmiyordu. Gündüz olduğu gibi şanslı olacağını hiç zannetmiyordu. Odaya girdiğinde karısını odanın içinde sert adımlarla bir yandan diğer yana doğru yürüdüğünü gördü. "Dinle lütfen," dediğinde genç kız durdu ve elaların alevli pırıltıların yakıcı sıcağını Baran'a hissettirdi. "Bu sefer ne söyleceksin? Ha bir de kusura bakma aranızdaki romantizimi bozdum!"

Baran karşısında krize giren, sabırsızca adımlar atan ellerini nereye koyacağını bilmeyen karısına baktı yutkunarak. Kendini ne şekilde savunacaktı? Şimdi gerçekten hapı yuttun Baran.

"Leyla, yanlış anladın..."

"Allah'ım, kızla göz gözeydin ve o sana ilan-ı aşk ediyordu. Neyi yanlış anladım acaba? Neden sorguluyordun gerçekten Serkan'ı sevip sevmediğini, çok mu zoruna gitti onunla evlenmesi?"

Baran sıkıntıyla iç geçirdi ve sağ elini ensesine götürdü. Leyla'ya, pişmanlıktan dolayı bu sorular sorduğunu söylese inanır mıydı ki? Gerçekten Serkan'la mutlu olup olmadığını öğrenmek için sorduğunu söylese inanır mıydı? Elini çenesine getirdi ve sessizliğini korudu. Karısının öfkesini kusmasını bekleyecekti.

"Beni deli ediyorsun, susma!" Leyla, az önceki manzarayı gözünün önünde canlanmasını acıyla izin verirken içi yanıyordu. Sevdiği adamın onun yanında görmek acıtmıştı onu... Eğer aralarında güven sorunu olmasaydı bu durumda çok farklı davranabilirdi. Ama Baran'ın susması onu delirtiyor ve bir şeylerin hala gizli olduğunu hissettiriyordu. Baran, o kıza karşı gerçekten ne hissediyordu? Bu sorunun cevabını deli gibi merak ediyordu.

Leyla bilinçsizce Baran'a çok yaklaştı. "Bana onu kardeş veya arkadaş gibi gördüğünü söylemiştin. Bu mu aranızdaki arkadaşlık? Baran kıza nasıl baktığını gördüm... Onu... Onu seviyor musun?" Sesi sona doğru tereddütle çıkmıştı. Bu sorunun cevabını duymaya hazır olup olmadığını bilmiyordu. Baran'ın son günlerde kendine olan ilgisinden dolayı ona daha çok bağlanmıştı. Geleceğe dair umutlanmış onsuz bir yaşam hayal edemez olmuştu. Ama umutlarının oluşturduğu kalın duvarları bu şüphe ve güvensizlik yıkıyordu.

Baran genç kızın gözlerine baktı uzunca. Ne kadar da kıskanıyordu onu... Onun kendisine olan sevgisinden her geçen dakika daha da emin olurken bu sevginin her geçen saniyede de yıprandığının farkındaydı. Bunun korkusuyla kolundan tuttu karısını ve sakin ses tonuyla konuşmaya başladı. "Bugün sana anlattıklarımın hepsi doğruydu, o benim arkadaşım ve onun hakkında bazı endişelere kapıldım."

"Bırak kolumu, inanmıyorum sana. O sana sevgisini haykırırken sen hiçbir şey yapmıyordun. Sana olan güvenimi azaltıyorsun."

"Yapma Leyla, beni hala seviyorsa ne yapabilirim?"

Leyla gözlerini kıstı. O kız yıllarca Baran'ı unutmamıştı ve onu hala seviyordu. Bu nasıl bir sevgiydi? O kadar yıl boyunca onu severek mi yaşamıştı? Onu düşünerek mi yaşamıştı? Bu sevgi onu korkutuyordu. Baran'ı kaybetmekten korkuyordu. Bir başkasıyla paylaşmaktan delice korkuyordu. Buna müsaade edemezdi. Koyu yeşil gözlerinde sadece kendini görmek istiyordu. Başkasına bakarken hayat bulmasını istemiyordu, buna dayanamazdı.

Baran'ın  dudaklarına uzandı ve onu hırsla öpmeye başladı. Neye uğradığını şaşıran Baran bir süre tepkisiz kaldı. Leyla onu öpüyor muydu yoksa bir hayalde falan mıydı? Dudaklarındaki sıcaklığı hissedince gerçekliği yavaş yavaş tadmaya başladı. Bu tutkulu öpücüğe geç de olsa karşılık verdiğinde her şey birden tersine döndü. Kıskançlık tutkuya, arzu çılgınlığa... Baran genç kızı iyice kendine çekti ve mutlulukla öpmeye devam etti. O kadar korkmuştu ki onun kalbini kırdığına, onu üzdüğüne. Söyleyecek sözcükler arar olmuştu onu sakinleştirebilmek için. Onun gözlerindeki soğumayı, güvensizliği gördüğünde içindeki korku yükselmiş can yakmaya başlamıştı. Şimdi onunda aynı şeyleri hissettiğini, ondan uzak duramadığını görüyordu bu tepkisiyle. O da onu istiyordu. Onunla olmayı istiyordu... Birbirlerine olan dokunuşları derinleşirken içindeki duyguları haykırıyorlardı aynı zamanda. Yara alan yüreklerini bu şekilde onarıyorlardı. İçinde besledikleri derin duyguları hissettiriyorlardı.

Baran, dudaklarını onunkilerinden ayırdıktan sonra yanağından boynuna doğru derinden iz bırakarak bir yol çizdi. Bedenleri alev almış, ayrı kalamaz hale gelmişti. Leyla kendinden geçmiş bir şekilde Baran'ın dokunuşlarıyla ürperiyordu. Bu yaptığına hala inanamamış olsa da tutkunun esiri olduğunun farkındaydı. Bir anda duygularına hakim olamayarak içgüdüsel bir tepkiyle onu öperken bulmuştu. Bunu yaparak dönülmez bir yola girdiğini biliyordu. Bunu biliyor ve istiyordu.

Genç adam Leyla'yı öpücüklere boğarken aynı zamanda üzerindeki elbiseyi çıkarıyordu. Hiç itiraz etmeyen karısına baktı ışıldayan gözlerle. Leyla'sı ruhunu ve bedenini teslim etmişti ona... Yakıcı dokunuşları belinde gezinirken Leyla da çekingen bir tavırla Baran'ın göğsüne dokunuyordu. Genç adam karısının dokunuşlarıyla kendinden geçerek bir anda onu kucağına alıp yatağa götürdü. Dudaklarına tekrar uzanmaya kalkıştığında durakladı. Bir süre arzudan koyulaşmış elalara baktı. "Sonsuza kadar benim olur musun? Sadece benim meleğim ol..."

Leyla, yoğun duygularla söylenen bu sözlere karşılık, "Sen de sonsuza kadar benim olur musun?" diye sordu ateş basan bedenini rahatlatmak için derin derin nefes alırken.

"Yüreğim her saniye sadece seni haykırırken, her dakika seni isterken, sen istesen de ben senden ayrılamam ki," diye karşılık verdi Baran, arzudan koyulaşan sesiyle.

Genç kız elini Baran'ın boynuna götürdü ve başını kaldırarak dudaklarına uzandı. Derin bir öpücük mühürledikten sonra, "Seni seviyorum," diye fısıldadı.

Baran, hayatında en çok duymak istediği sözcüğü sevdiği kadının dudaklarından işitince içinde can bulan sevinçle karısının derinliklerinde kayboldu.

...

Leyla, kocasının güçlü göğsünün üzerinde uzanırken anın tadını çıkarmaya çalışıyordu. Az önce yaşadıklarını hatırlayınca yüzü koyu kırmızıya dönüşüyor gözleri sımsıkı kapanıyordu. Baran'ın kalp atışlarını duydukça heyecanlanıyor içindeki kıpırtılara engel olamıyordu.

"Urfa'ya dönelim Baran," dedi genç kız bir anda.

Baran o altın saçlarının göğsünün üzerinde yayılmasının keyfini çıkarırken bu sözlerle yerinde kıpırdandı. Saçlarına dolanan elleri dondu. "Ama yeni geldik, Sami amca..."

"Lütfen Baran, burada kalmak istemiyorum."

Genç adam karısının ısrarcı ve kararlı gözlerine baktı bir süre. Bu durumda ona nasıl hayır diyebilirdi ki? "Peki tamam, iki gün daha kalır gideriz."

"Hemen."

Baran, Leyla'yı hızla sırt üstü yatırdı ve iki elini de sımsıkı parmaklarını geçirerek tuttu. "Beni bu kadar çok mu kıskanıyor karım?" dedi yüzünde kocaman bir sırıtışla.

Leyla elleri serbest olsaydı şu anda göğsüne vurabilirdi Baran'ın. "Hıh, çok keyiflendin bakıyorum da. Eğer burada daha fazla kalırsak sinirlerime hakim olacağımı düşünmüyorum. Bu da senin başın belada demektir."

Baran onun dudaklarına uzandı ve derin bir öpücük kondurdu. "Hırçın meleğim beni tehdit mi ediyor?"

"Hırçın meleğin bir daha o kıza yaklaştığında tehdit etmekle kalmayacak."

"Peki ne yapacak? Beni bu şekilde mi cezalandıracak?" Baran'ın yüzünde şekillenen tebessüme karşılık sadece utançla başını çevirmekle yetindi Leyla...







***

   
Beklemediğiniz bir anda yazmak istemiştim, zannedersem bu durumda hiç beklemiyordunuz..   🙈😂😍❤️

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorummm..
Sevgiler..

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

964K 57.1K 73
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
5.3M 247K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...
SARKAÇ Par Maral Atmaca

Fiction générale

1.8M 106K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
3.1M 162K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...