Hırçın Ve Öfkeli Ela Gözler

By sibelccilek

1.4M 53.1K 2.2K

#14 #Genelkurgu 4 Haziran 2017 Kumarda Haşim Bey'e karşı kaybeden Resul, üvey kızını teklif etmişti. Ancak bu... More

Birinci Bölüm
İkinci Bölüm
Üçüncü Bölüm
Dördüncü Bölüm
Beşinci Bölüm
Altıncı Bölüm
Yedinci Bölüm
Sekizinci Bölüm
Dokuzuncu Bölüm
Onuncu Bölüm
On Birinci Bölüm
On İkinci Bölüm
On Üçüncü Bölüm
On Dördüncü Bölüm
On Beşinci Bölüm
On Altıncı Bölüm
On Yedinci Bölüm
On Sekizinci Bölüm
On Dokuzuncu Bölüm
Yirminci Bölüm
Yirmi Birinci Bölüm
Yirmi İkinci Bölüm
Yirmi Üçüncü Bölüm
Yirmi Dördüncü Bölüm
Yirmi Beşinci Bölüm
Yirmi Altıncı Bölüm
Yirmi Yedinci Bölüm
Yirmi Sekizinci Bölüm
Yirmi Dokuzuncu Bölüm
Otuzuncu Bölüm
Otuz Birinci Bölüm
Otuz İkinci Bölüm
Otuz Üçüncü Bölüm
Otuz Dördüncü Bölüm
Otuz Beşinci Bölüm
Otuz Altıncı Bölüm
Otuz Yedinci Bölüm
Otuz Sekizinci Bölüm
Otuz Dokuzuncu Bölüm
Kırkıncı Bölüm
Kırk Birinci Bölüm
Kırk İkinci Bölüm
Kırk Dördüncü Bölüm
Kırk Beşinci Bölüm
Kırk Altıncı Bölüm
Fragman
Kırk Yedinci Bölüm
Fragman
Kırk Sekizinci Bölüm
Kırk Dokuzuncu Bölüm
Ellinci Bölüm
Elli Birinci Bölüm
Elli İkinci Bölüm
Elli Üçüncü Bölüm
Elli Dördüncü Bölüm
Elli Beşinci Bölüm
Elli Altıncı Bölüm
Elli Yedinci Bölüm
Elli Sekizinci Bölüm
Elli Dokuzuncu Bölüm
Altmışıncı Bölüm
Altmış Birinci Bölüm
Altmış İkinci Bölüm
Altmış Üçüncü Bölüm
Altmış Dördüncü Bölüm
Altmış Beşinci Bölüm
Altmış Altıncı Bölüm
Altmış Yedinci Bölüm
Altmış Sekizinci Bölüm
Altmış Dokuzuncu Bölüm
Yetmişinci Bölüm
Yetmiş Birinci Bölüm
Yetmiş İkinci Bölüm
Yetmiş Üçüncü Bölüm
Yetmiş Dördüncü Bölüm
Yetmiş Beşinci Bölüm
DUYURU
Yetmiş Altıncı Bölüm
Yetmiş Yedinci Bölüm

Kırk Üçüncü Bölüm

15.3K 585 26
By sibelccilek

Şener ailesinin evi telaşla doluydu. Tüm komşular dolup taşmış yardım etme çabası içerisindelerdi. Bir çoğuda meraktan orada bulunuyordu. Düğüne bir gün kalmıştı ve bu gece Leyla'nın kınası yakılacaktı.

Leyla hem sıkıntılı hem de heyecanlıydı. Sıkıntılıydı, çünkü her saniyesini Baran'ı düşünerek ve aramalarını cevapsız bırakmasına üzülerek geçiriyordu. Heyecan ise içinde hakim olamadığı hislerle oluşan olguydu. Bu şekilde evlenmeyi bir genç kız olarak hayal etmiş olmasa da içinde garip bir his vardı. O eve gelin gidecekti. Baran'a gelin olacaktı. Baran'ın olacaktı.

İşte bu sebeplerden dolayı tuhaf bir şekilde heyecanlanıyordu.

Her ne kadar Baran hâlâ ona kırgın olsa da, onunla konuşma fırsatı bulamamış olsa da içindeki kıpırtılara engel olamıyordu işte.

"Leyla! Kınalığını görmek istiyorum. Göster hadi..." Komşunun kızı Fatma heyecanla odasına girmiş, meraklı bakışlarla onu sıkıştırıyordu.

Leyla, dolabında asılı olan geleneksel bindallını askıdan çıkarıp gösterdi. Bordo kadifenin üzerinde altın işlemeleri olan bindallı şık görünüyordu. Beline Esma Hanım'ın dün gece geldiğinde verdiği altın kemerini takacaktı.

"Eminim sana çok yakışacaktır." Fatma, karşısındaki genç kızı süzdükten sonra, bindallıyla oluşacak uyumu hayal etti. Gerçekten çok güzel taşıyacağını düşünüyordu.

Leyla, sadece gülümsemekle yetindi. Sabahtan beri Zeliş'i bekliyordu. En yakın arkadaşı olarak neden gelmemişti hâlâ. En son konuştuklarında sesi pek bir sıkıntılı çıkıyordu. Neyin var diye sorduğunda önemli bir şey değil deyip geçiştirmişti. Ama Leyla şimdi daha da meraklanmaya başlamıştı. Ayrıca arkadaşını özlemişti...

"Kızım Leyla, yardıma gel hadi!" Emine Hanım'ın isyan dolu sesi duyuldu kapıdan. Kına gecesinin evlerinde olması gerçekten büyük bir telaşa sebep olmuştu. Bir yandan gelen komşularla ilgilenmeye çalışıyor diğer yandan hazırlıkları tamamlamaya. Yoğun ve yorucu bir gece olacaktı...









***










Batmazoğlu Ailesi'nin evinde de pek farklı gelişmeler yoktu. Düğüne bir gün kala tansiyonlar yükselmiş telaş bütün ev halkını sarmıştı. Baran'ın geniş odasının yeni dekorasyonu tamamlanmış, yeni evli çifte ait olabilecek bir yatak odasına dönüşmüştü. Baran'ın seçmiş olduğu yatak odası takımı koyu renklerle modernliğini yansıtıyordu.

Geniş yatağın üzeri bembeyaz yatak örtüsüyle kaplanmıştı. Oda genellikle beyazla dekor edilmiş, perdeler o şekilde seçilmişti. Gerçekten usta olan bir kişi bu şekilde uyum sağlayabilirdi bu odanın içerisinde. Siyah hüzünü, beyaz huzuru yansıtıyordu. Baran bu renkler içerisinde rahat hissediyordu kendini. Odanın düzenlemesi bittikten sonra ilk kez girdiğinde öncellikle garip hissetmişti. Sanki ona ait değilmiş gibi. Ona ait olmayacakmış gibi. Yadırgadı odayı.

Bu oda Leyla'yla onun olacaktı. Leyla'sı uzanacaktı bu yatakta. Meleğini beyazlar içinde hayal etmeye başladı birden. Gözlerinin elalarındaki ışıltıyla içini ısıtan gülümsemesiyle birlikte beyazlar içinde olduğunu düşündü. Bu düşüncelerle bile tüm hücreleri ayaklanıyor hayat buluyordu. Son günlerde işlevini yitirdiği hücreleri şimdi canlanıyordu. Sadece onu düşünmek bile onu bu derece tahrik ederken onu gördüğünde kendine nasıl hakim olabilecekti? Ona olan kızgınlığını nasıl yansıtabilecekti? Zaafının olduğunu bile bile ona nasıl soğuk olabilecekti?
Allah yardımcısı olsun...











***










Saat ilerledikçe gerginlik ve telaş artıyordu. Leyla odasından çıkmıyor, içeriye de Zeliş'ten başkasını almıyordu. Çok gergindi. Üzerindeki baskıdan dolayı yanakları kızarmıştı.

Artık bindallısını giyinme vakti geldiğini düşündü genç kız. Garip bir şekilde hüzünlenmişti aniden. Zeliş'in yardımlarıyla üzerine elbiseyi giyinirken kardeşlerini düşündü. Ayrılacağı kardeşleri. Özleyeceği kardeşleri. Onlarsız ne yapardı? Her sabah onlarla gülüp güne başlamıyor muydu? Bir gün onlardan birini görmese üzülmüyor muydu? Yüreği garip bir şekilde sıkışmıyor muydu? Boğazı düğümlenip nefessiz kalmıyor muydu?

Ya annesi. Bir tanecik annesi. Küçülükten beri savunması altına girdiği dünyadaki tek varlık, annesi. Onsuz geçirdiği günlerde kendini boşlukta hissederdi her zaman. Şimdi onsuzluğa nasıl dayanacaktı? Zor günlerinde, annesi şefkatle saçlarını okşamadan nasıl teselli olup tekrar hayata bağlanabilecekti? Bunun düşüncesiyle yüreği hüzünle doldu. Kalbi sıkıştı. Dolan gözyaşlarını tutmaya çalıştı. Bindallıyı giyinmeyi bırakıp kendini yatağına bıraktı.

Leyla'nın aniden değişen ruh haline şaşıran Zeliş endişeyle sordu. "Ne oldu şimdi?"

"Onları çok özleyeceğim Zeliş, çok..."

Arkadaşının durumunu çok iyi anlayan Zeliş yanına oturdu ve ellerini tuttu Leyla'nın. Bir sene önce ailesini bırakıp İstanbul'a okumak için gittiğinde o da öyle olmuştu. Ailesinden kopmanın nasıl bir duygu olduğunu az çok biliyordu.

"Güçlü olmaya çalış, uzakta değilsin en azından. İstediğin zaman gelip görebileceksin onları. Hem gittiğin aile de çok iyi, bunu biliyorsun. Yeni bir aile kuracaksın, bunun için sevinmelisin."

Ama Leyla Baran'la aralarındaki soğukluğu düşündü. Telefonlarını bile açmıyordu. Düğünde de farksız olacaktı. Nasıl bir aile kurabilecekti ki bu adamla?

"Hadi ama kendini bırakma hemen. Kalabalık gelmeye başladı. Hazırlanmalısın."

Zeliş arkadaşını yanaklarından öpüp kucakladı uzun uzun. Leyla, Zeliş'in desteğiyle tekrar destek alarak ayağa kalktı ve hazırlanmaya devam etti.












***








Haşim Bey konağın avlusunda Baran'ın kınası için bir sıra gecesi düzenlemişti. Haşim Bey'in konağı akrabalar dostlarla taşıyordu. Mutfakta inanılmaz bir tansiyon patlaması yaşanmıştı. Binbir çeşit yemek, mezeler masalara sıralanımıştı.

Baran tüm bu hazırlıkları uzaktan izlemekle yetindi. Fazla kalabalığı sevmiyordu. Ama babası evi doldurup taşırmıştı. Duyan gelmiş, derler ya. Aynen öyle diye düşündü Baran. Gelenlerin birçoğunu tanımıyordu ama babasına duyulan saygıda dikkatinden kaçmıyordu.

Ama Baran o sırada aklından bir türlü çıkmayan Leyla'yı düşündü. Onunda kınası yakılacaktı bugün. Aynı telaş onda da vardı. Nasıl görünüyordu şimdi? Diye içten içe merak ederken, duygularına hakim olmaya çalıştı. Günlerdir görmüyordu onu ve ona olan kızgınlığı gün geçtikçe önemini yitiriyordu. Genç kızın hiçbir şey yapmadan kalbini bu şekilde yumuşatmasını bir türlü kavramış değildi.

"Oğlum, misafirlerin yanına git. Uzaktan izlemeyi bırak artık. Günlerdir suratın asık, nasıl gelin ve damatsınız anlamış değilim. Dün Leyla'yı gördüğümde o da öyleydi. Yüzünüzü bir türlü güldüremedik. Düğün günü aranızda bir soğukluk istemiyorum! Ona göre davran Baran."

"Leyla nasıldı?" Annesinin söylediklerine karşılık sadece kendisini ilgilendirene dikkat etmişti.

"Sessizdi. Bana seni sordu biliyor musun? Telefonlarını niye açmıyorsun oğlum?"

Baran'ın, annesinin bu sözleriyle gözleri ışıldadı birden. Tüm dikkatini annesine verdi. Onu sormuştu Leyla...

"Öyle gerekiyordu. Başka bir şey dedi mi?" Merakına yenik düştü Baran. Sormadan edemedi. Delicesine merak ediyordu. Telefonu açmadığından beri içi içini yiyiyordu.

"Hayır, demedi." Düşünceli bir ifadeden sonra tekrar konuştu. "Hadi Baran babanın yanına git ve başkaları yanında ona soğuk olmayı bırak."

Mutafağa doğru gitmeye hazırlanırken durdu ve oğluna döndü tekrar. "Bu arada Ayşe konusunu düşündüm Baran, bugün başladı annesinin yanında çalışmaya."

Bu iyi haberdi işte. Kısa bir teşekkürden sonra Baran merdivenlerden aşağıya avludaki kalabalığa doğru indi. Keşke kız eviyle erkek evinin kınası beraber yakılsa diye ümitsizce diledi içinden. En azından bu kadar sıkıcı olmazdı.

Türküler söyleniyor, sazlar konuşuyordu. Nâmeler Urfa gecesini aydınlatıyor, can veriyordu. Birbirinde güzel yemekler getiriliyor boş tabaklar donaltılıyordu. Rakı bardakları boşalır boşalmaz dolduruluyor, mezeler sofrayı renklendiriyordu.

Baran ise aklını kurcalayan düşünceleriyle sadece bunları izlemekle yetiniyordu.











***








"Yüksek yüksek tepelereee ev kurmasınlarrr... " Birbirinden güzel türküler kız evini çoştururken kına yakılmak üzere Leyla'yı ortalarına almışlardı. Genç kızlar ve orta yaşlı kadınlar kına tepsileriyle türküler eşliğinde etrafında dolanıyor, oynuyorlardı.

Sonunda etrafında dolanmayı bırakıp kına tepsisi önüne bırakıldı Leyla'nın. Annesinin yakın arkadaşı aynı zamanda komşuları olan Meliha Teyze yanına çömdü. Yanık sesiyle mahallede meşhur olan Meliha Teyze damardan bir türküyle başladı.

Emine Hanım, Leyla'nın yakınına gidemiyordu. Olanları uzaktan izlemekle yetiniyordu. Sadece bu kadarı bile göz yaşlarına boğulmasına yeterliydi. Gecenin başından beri ağlamadan edemeyen Emina Hanım kızının onu bu halde görmesini istemiyordu.

Leyla, kulağının dibinde tüylerini ürperten sesi duyar duymaz tüm gece tutmakta zorlandığı göz yaşlarını bıraktı. Başını kaldırdığında annesiyle göz göze geldi. İşte o zaman hıçkırıklara boğuldu.













---

Hüzünlü bir bölüm oldu 😔😊
Gelecek bölümler daha hareketli ve heyecanlı merak etmeyin 😊

Continue Reading

You'll Also Like

192K 9.7K 48
Klâsik gerçek aile kurgusuna benzer ama daha olası bir kurgudur; Kızımız eski ailesinden gördüğü baskılar sonucu 18 yaşında ayrı bir eve taşınır ora...
3.2M 168K 41
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...
304K 9.3K 43
Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonuc...
311K 8.9K 37
Mirhan ağa kaşlarını kaldırarak karısının saçını okşayarak kulak arkasına aldı. Karısının öpmekten şişen dudaklarına alayla sırıtıp burnunu çenesinin...