M.L 4.37

6.6K 745 299
                                    

Merhaba meslek lisesi ailesi. Bölümleri sindire sindire okuyoruz bu ara. Çünkü yolumuz az, üzüntümüz çok. Neyse bu bölümü ithaf ettiğim kişi @nurrr_- adlı okuyucum. Geçenlerde bir bölümde de @pirensess di sanırım o istemişti. İkisine gelsin bu bölüm.

Ama bir uçaksavar füze gönderdim ki, hepiniz düşüşe geçeceksiniz. Hepimiz yere çakılıyoruz. Hatta yeraltı dünyasında Mısra reise selam veriyoruz. Masasına falan oturuyoruz. O derece bir bölüm. İyi okumalar ve yorumlamalar. Artık beğeni demiyorum. Çünkü atmayan atmıyor.

Her gün yeni bir durumla karşılaştığımız Aydın Alparslan bebeğim büyürken, diğerleri olduğu yerde saymıyordu. Karnım fazlasıyla şişmiş, kendisini gösteriyordu.

Küçük abim 6 aylık olduğu için ek gıdaya da geçmiştik, anne sütünü istemeye istemeye bıraktırmak zorunda kaldım. Ama bu sefer emziğe merak sardı. İki tane emziğin saplarını minicik işaret parmağına geçiriyor, birini çıkartıp, diğerini ağzına atıyordu. Geceleri de böyleydi. Canı sıkılınca sağ elindeki emzik, ondan sıkılınca sol elindeki emzik...

Doktorunun verdiği listeye uyarak meyve, sebze, kahvaltılık her şeyden azar azar veriyordum. Aynı zamanda devam sütü içiyordu. İnek sütü bir yaşına kadar yasak olduğu için de keçi sütü içiyordu. Babası her sabah taze alıp getiriyor, onunla bazen cici bebe yapıyorum, bazen de yoğurt yapıp yediriyordum. Maşallahı var, tosun gibi oldu. Eli de pek ağır, babasına vuruyor bazen, ben hiç acımıyorum ama babası canının acıdığını söylüyor.

Ama benim oğlum maalesef mide konusunda babasından yana olduğu için sebze yemiyordu. Et, tavuk, köfte gibi et ürünlerini daha çok seviyordu. Bazen İlyas dedesi, bazen Aydın dedesi sürekli kurban etlerinden gönderiyorlardı da, bu çocuğun sebze de yemesi gerekiyordu. Geçenlerde yaptığım ıspanağı beğenmeyip "Öög." diyerek ağzından çıkartmıştı mesela. Ben onca uğraşayım, yapayım, ama sen beğenme. Olacak iş değil. Giderli metal erkeği oluyor bazen. Ama genel olarak giderli ressamlık oğlu.

Annemler ve geri kalan herkes bir erkek, bir kız olacak ikizlerimiz için çok sevinmişlerdi. Herkes bana benzeyen bir kız istiyordu. Bilmiyorlar ki, canlarına okur o kız onların. Ama istiyorlardı işte. Bende ses etmeyip boyun eğiyordum bu fikre.

İşten geleceği zaman arayan baba reis "Bir şey lazım mı?" diye sordu. "Sen ve ekmek." Güldü şerefsiz gülüşüyle. "Bana da siz lazımsınız."

Yemekleri hala annemlerle yiyorduk ama sabaha ekmeğimiz olmayınca Aydın Alparslan geriliyordu. Eline bir parça ekmeği verdiğim zaman peynir ve yumurtasını aradan sıradan sokuyordum ağzına. Yoksa sadece ekmekle beslenecek.

Kapının açılma sesini duyduğu gibi kapıya doğru komando sürünmesi yapmaya başladı. "Ma-ma." Babası eve ne zaman gelse mama diyordu. Öteki şerefsiz de bu işe bozuluyor tabi.

"Mama değil, baba oğlum, baba." diyip kucakladı. "Mama." demeye devam ettiği zaman bana trip attı baba reis.

"Lan bana meyve sebze taşıttırmaktan çocuk beni mama diye öğrendi."

"Bana ne?" dedim ellerimi karnıma koyup. "Tek başıma yapmadım bu çocukları. Uçkuruna sahip çıksaydın da, bir senede üç doğum yapmak zorunda kalmasaydım."

Gülerek mutfağa girip elindekileri bıraktı. Bu hamileliğimde çok saçmaca biliyorum ama içinden sakız çıkan lolipoplardan yiyordum sürekli.

Poşetleri açıp lolipoplarımı zararlı olduğu için oğlumdan saklarken pakete baktım. "Aykut. Ya bunların içinden sakız çıkmıyor."

"Ay ananı be. Gene mi onlardan almışım?" Bir kolunda oğlumuz varken elini saçlarının arasına attı. "Gel babacım, markete gidip değiştirelim şunları." 10'lu paketi eline alıp kapıya gittiler.

MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin